Tebligat usulüne uygun olarak kabul edildiğinden davacının şikayeti ve borca itirazı yasal süresi içerisinde yapılmamış olup süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacının takip öncesi zamanaşımı şikayeti de gerekse de bononun tüketici işleminden kaynaklanması nedeniyle nama yazılı olması gerektiği yönündeki şikayeti yasal süresi içerisinde yapılmamıştır. Ödeme iddiası da aynı şekilde takip öncesi ödeme itirazı niteliğinde olduğundan (borca itiraz) süresinde yapılmamıştır.Faiz türüne yapılan itiraz da yasal süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir. Taşkın haciz şikayetinin öğrenmeden itibaren başlayan 7 günlük yasal süresi içerisinde yapıldığının kabulü halinde takip miktarı dikkate alındığında salt maaş haczi yapılması borcun ödenmesi için yeterli değildir. 34 XX 359 plakalı araca haciz uygulanması taşkın haciz yapılması sonucunu doğurmaz.Belirtilen nedenlerle davanın reddine dair hüküm kurulduğu " şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....
Sözkonusu şikayeti inceleme yetkisi İİK'nın 79. maddesi gereğince talimat icra dairesinin bağlı olduğu Ferizli İcra Mahkemelerine aittir. Dosya kapsamından şikayetin asıl takip dosyasından gönderilen icra emrinin iptaline ilişkin olmadığı, Ferizli İcra Dairesince gerçekleştirilen haciz işlemi sırasında bilgisi dışında borçlu torununa kefalet ettiğinin yazılmış olması nedeniyle bu ibareyi haberi olmaksızın ve rızası dışında tutanağa yazan icra memurunun işlemini şikayet niteliğinde olduğu, ayrıca talimat içeriğinde menkul mal haczi istenilmiş olmakla şikayet konusu işlemin talimat evrakında ayrıca istenmediği anlaşılmaktadır. O halde uyuşmazlığın Ferizli İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Ferizli İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çerçevesinde incelenmiş olup, dava konusu edilen usulsüz tebligat şikayeti yönünden istinaf talebinin bulunmadığı, taşkın haciz şikayeti yönünden ise, mahkemece bu yöne ilişkin kararın kesin olarak verildiği, İİK'nun 363. maddesi uyarınca istinaf incelemesine tabi kararlardan olmadığı nazara alındığında davacı vekilinin taşkın haciz şikayetinin istinafa tabi olduğuna ilişkin talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Aile Mahkemesinin hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de kurmadığını, icra müdürü haciz işlemini yaparken bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterli olduğunu, dolayısıyla icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığını, haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmayacağını, tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımadığından, haczin kaldırılması isteminin 3. kişinin İcra Hukuk Mahkemesinde yapmış olduğu memur işlemini şikayet ile değil, genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceğini belirterek şikayetin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin şikayetçi üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 10....
SAVUNMA: Davalı vekili 10/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilleri T3 alacaklı olduğu bono nedeniyle borçlunun İbrahim Akyıldız hakkında icra takip işlemi başlatılmak istendiğini, ancak borçlunun ölü kaydı bulunduğu için takip açılamadığını, müteveffanın mirasçılarının tespiti için Çorum 1.Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/976 E, 2021/991 K. sayılı ilam ile mirasçılık belgesi alınmış ve Çorum İcra Müdürlüğü 2021/16009 Esas sayılı dosya ile mirasçılar aleyhinde takip başlatıldığını, şikayetli T1 ödeme emri tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini, hakkında takip kesinleşen borçlular yönünden haciz işlemi uygulandığını, bu kapsamda da borçlu T1 maaşına haciz yazılmış ve maaşından dosyamıza kesintilerin gelmeye başladığını, taraflarına dava açıldığına dair tebligat gelmesi ile Mirasçı T1 mirası red ettiğini öğrenmiş bulunduğunu, mirasın red edildiğini bilmedikleri, dava memur işlemini şikayet davası olduğunu, hasımsız açıldığını, dosya üzerinde ve duruşmasız yargılama yapılması gereken...
ihbarnameleri tüm sonuçları ile birlikte kaldırılamaz ve tedbir kararında açıkça hacizlerin kaldırılması belirtilmediği sürece hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez ise de 89/1 haciz ihbarnamelerinin tebliğinin bir muhafaza tedbiri niteliğinde olması karşısında, 89/1 haciz ihbarnamelerinin tebliği ile ilgili memur işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, şikayete konu 03.12.2020 ve 05.12.2020 tarihli İcra Müdürlüğü kararları gereğince haciz ihbarnamesi gönderilmesinin sözkonu olmadığını, ancak 10.12.2020 tarihli İcra Müdürlüğü kararına dayanılarak..., ......
gün ve ... yevmiye nolu kati satış sözleşmesi ile davacı tarafından satın alındığı, 2918 sayılı Yasanın 20/d-a maddesi uyarınca, satılan aracın satış ve devir işlemlerinin sicile işlenmek üzere noter ve alıcı tarafından sicil makamına, sicil makamının ise bu değişikliği ilgili vergi dairesine bildirmek zorunda olmasına rağmen ilgililerce böyle bir bildirimde bulunulmadığı, ancak bu durum noter satış sözleşmesini hükümsüz kılmayacağı gibi mülkiyetin satıcıdan alıcıya geçmesine de engel teşkil etmeyeceği, dolayısıyla davacının malvarlığına girdiği hususunda bir tereddüt bulunmayan araç üzerine satıcının borcundan dolayı haciz konulmasında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek, haciz işlemini iptal eden … Vergi Mahkemesinin ... günlü ve … sayılı kararının; trafik tescil kayıtlarında satıcının üzerinde görünen araca uygulanan haciz işleminde yasalara aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir....
CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; 5510 sayılı Kanun’un 93.maddesinin 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girdiğini, haciz tarihinde yasanın yürürlükte olmadığından haczedilmezlik şikayeti ile ilgili olarak İİK'nın 83. maddesinin uygulanması gerektiğini, haciz tarihi itibariyle haciz işleminin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının emekli maaşına yasal düzenlemeden önce veya sonra muvafakati alınmaksızın haciz konulduğu, işlemin 5510 sayılı yasanın belirtilen maddeleri karşısında yerinde olmadığı anlaşılmakla şikayetin kabulüne, davacı borçlunun emekli maaşına uygulanan haczin kaldırılmasına, davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile haciz talebinin, borçlunun bildirdiği mallarla sınırlı olmaksızın hacizde tertip müessesesi gereği karşılanması zorunlu olduğundan icra müdürlüğünce İİK'nın 85. maddesine göre hacizde tertip ilkesi gözetilerek haciz işlemi uygulanması gerektiğini, alacaklının talebi ile borçlu belediyenin hesaplarına uygulanan hacze karşı borçlu belediyenin icra mahkemesine başvurması halinde şikayeti mahkemece değerlendirileceğini, borçlu belediyenin mal beyanında gösterilen dışındaki mal, hak ve alacakların haczi istenebileceğinden alacaklı vekilinin talebi ile 3. kişi bankalara 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilerek hesaplarına haciz konulmasında hukuka aykırılık bulunmadığından borçlu vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İcra Dairesi'nin 2019/9943 esas sayılı dosyasından 22/07/2019 tarihli ödeme emrinin 25/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiğini, icra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesinin istenmesi gerektiğini ve haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanabileceğini, 10 gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işleminin alacak miktarını aşacak veya kurum hizmetlerini aksatacak şekilde yapılmaması gerektiğini, icra dosyasından yapılan gayrimenkul haczinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu hacizlerinin tümünün kaldırılması gerektiğini, bunun yanında mal bildiriminde bulunulan taşınmazların dışındaki taşınmazlar yönünden hacizlerin taşkın haciz olduğunu, ayrıca alacaklı vekilince 27/09/2019 tarihinde harçların borçlu tarafından ödenmesi şartıyla haciz kaldırılmasını talep edildiğini, 02/10/2019 tarihinde hacizlerin harçsız olarak kaldırılması taleplerinin reddine karar verildiğini...