Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinden aldırılan 07.04.2016 tarihli raporda mağdurenin kemik yaşının on sekiz yaşla uyumlu olduğu belirtilmesine rağmen İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 24.06.2016 günlü raporunda mağdurenin ondört yaşı içerisinde bulunduğunun bildirilmesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, ilk derece mahkemesince mevcut raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için temin edilecek filmlerle birlikte dava dosyasının İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. Üst Kuruluna gönderilerek mağdurenin suç tarihindeki yaşıyla ilgili yeni rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması karşısında, söz konusu karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20....

    Ancak; 1) Şikayetçinin acil servis doktoru olarak görev yaptığı Bakırköy Sadi Konuk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’ndeki acil odasındaki, cep kısmında 400,00 TL para ve otomobil anahtarı bulunan montunun çalınması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmediği, dosya içerisindeki 21.09.2015 tarihli Bilirkişi Raporu’na konu olan görüntülerdeki şahsın kendisi olduğunu kabul ettiği, 30.11.2015 tarihli temyiz dilekçesinde de taburcu olup çıkarken elinde taşıdığı montun kendine ait olduğunu ifade ettiğinin anlaşılması karşısında, dosyada bulunan kamera görüntülerine ilişkin CD’nin Emniyet Genel Müdürlüğü veya Jandarma Komutanlığı Kriminal Dairesine gönderilip, olaya ilişkin görüntülerin bulunduğu CD üzerinde, olanaklı ise görüntü iyileştirmesi de yapılmak suretiyle, mümkün olması dahilinde sanığın hastaneye girerken ve/veya hastane içerisinde olay öncesinde üstünde mont bulunup bulunmadığı ve mont bulunması halinde bu montun, sanığın suça konu odayı terk ettiği...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, yaralama HÜKÜMLER : Beraat Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, müştekinin soruşturma aşamasında talebi üzerine iki çocuğu ile birlikte Alibey Çocuk Yuvasına yerleştirildiği, müşteki ...’ın hakkında zorla getirme müzekkeresine verilen cevapta da müştekinin Balıkesir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Kadın Konuk Evi’nde bulunduğunun belirtildiği, aynı zamanda kovuşturma devam ederken, 28.10.2013 tarih ve 2013/692 Değişik İş sayılı karar ile 6 ay süreyle müştekinin tüm adres bilgilerinin saklı tutulmasına, korunan kişi olan müştekiye yapılacak tebligatlarda Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü veya ŞÖMİN’e ait adres bilgilerinin kullanılmasına, korunan kişiye yapılacak tebligatlara ilişkin ŞÖMİN tarafından ayrı belirlenmesine karar verilmesine rağmen, bunlar göz ardı edilerek yapılan tebliğin geçersiz olduğundan...

        Konuk Evinde kat görevlisi olarak 19.08.2010-31.08.2013 tarihleri arasında çalıştığını, ihale ile iş alan değişik firma işçisi olarak kesintisiz çalışıp ihale bitti denilerek iş akdinin feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, taleplerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır....

          Üniversitesi Onkoloji Enstitüsün’de radyasyon onkoloji uzmanı olarak görev yaptığını, Kanal …isimli ulusal kanalın sabah kuşağında yayınlanan “Doktorum” isimli programa konuk olarak katıldığını, konuşmalarının içinde yumurta üreticilerini de hedef alır biçimde olumsuz, halkı da olumsuz yönde etkileyecek nitelikte ve bilimsel gerçeklerle bağdaşmayan bir takım ithamlarda bulunduğunu, davalının bir televizyon programı ve bir gazete mülakatında uzman gibi konuşarak Türkiye'de üretilmekte olan yumurtaların sağlıklı olmadığını ve tüketilmemesi gerektiğini söylediğini, bu bilgilerin doğru olmadığını, bu yayınların okuyucular ve izleyicilerin yumurta hakkındaki kanaatleri ve tüketim istekleri üzerinde olumsuz etki yaparak birliğin üyelerinin ticari menfaatlerini haleldar ettiğini ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, haksız rekabetin tespitini ve men'ini ile hükmün ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

            Konuk Devlet Hastahanesi inşaatı tadilat işlerinin yapılması karşılığında teminat olarak verildiğini, teminat senedine dayalı alacağın varlık ve miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle ihtiyati hacze konu edilemeyeceğini, teminat senedinin takibe konulmasını gerektirecek muaccel hale gelmiş bir alacağın bulunmadığını ileri sürerek, ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre; ihtiyati haciz kararına itiraz edenin bononun niteliğine ve teminat olarak verildiğine ilişkin iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği, alacaklının 3. şahıs olarak ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, itirazların İİK'nın 265. maddesinde sayılı ihtiyati haciz kararına itirazlardan olmadığı, ancak menfi tespit davasına konu edilebilecek nitelikte olduğu gerekçesiyle, ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı ihtiyati haciz kararına itiraz eden vekili temyiz etmiştir....

              kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili asıl ve birleşen davalarda, müvekkillerinin davalı bankada hesapları bulunduğunu, hesaplardaki paraların davalı banka çalışanı .... tarafından gerçekleştirilen usulsüz işlemler sonucu zimmete geçirilerek çekildiğini, anılan kişinin müvekkilleri dışında birçok müşterinin hesaplarında usulsüz işlemler yaptığının tesbit edildiğini, meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, ıslah ile artırılmış olarak, müvekkili ... yönünden 314.000,00 TL’nin, ... yönünden 50.500,00 TL’nin, ... yönünden 185.500,00 TL ve 7.953,99 Euro’nun, .....yönünden 1.081,92 TL, 10,00 USD, 10,00 GBP’nin, ... ve ... yönünden 82.000,00 TL'nin, Meryem Konuk...

                in TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE, B)Sanıklar Melek ve Serkan ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : 5237 sayılı TCK'nın 89/1, 2b-e, 22/3, 31/3, 62, 51, 51/3-4-7-8. maddeleri uyarınca; erteli mahkûmiyet, Taksirle yaralama suçundan, sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, Üst Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, üst Cumhuriyet Savcısının sanık hakkında TCK'nın 22/3. maddesinin ek savunma hakkı tanınmadan uygulandığına ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sanığın sürücü belgesiz ... kullanması dışında başka kural ihlali yaptığına ilişkin iddia ve her hangi bir delil bulunmadığı ile mağdure Melek Altıyaprak'ın 22.05.2009 tarihinde istinabe mahkemesince alınan ifadesinde şikayetçi olmadığını açıkça beyan ettiği hususları dikkate alınarak, sanık hakkında...

                    un cezaevinden gönderdiği 12/05/2011 ve 13/07/2011 havale tarihli dilekçeler ile dosyasının onaylanmasını istediği anlaşılmakla, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu'nun 05/02/2008 gün ve 2008/1-9-15 sayılı kararı uyarınca, cezanın onaylanması isteği, temyiz isteminden vazgeçme niteliği taşıdığından, sanık müdafiinin temyiz istemi ile müdahiller ..., ..., ... ... vekilinin süresinden sonra bulunduğu temyiz isteminin CMUK.nun 317 maddesi uyarınca reddine karar verilmiş; temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içeriklerine göre temyiz incelemesi, müdahil Melek vekili ile Cumhuriyet Savcısının "öldürme" suçundan verilen hüküm yönünden sanık aleyhine bulundukları temyiz istemleri ile sanırlı olarak yapılmıştır. 2-Dosya kapsamı ve gösterilen gerekçeye göre, Mahkemenin, sanığın fiilini "kasten öldürme" suçu olarak nitelendirmesinde ve haksız tahrikin varlığını kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamenin sanığın fiilini "bir suçun işlenmesini kolaylaştırma amacıyla öldürme"...

                      UYAP Entegrasyonu