Dava mehir senedine dayalı kişisel eşyanın iadesi olup TMK 226/1 maddesi gereğince her eş diğer eşte bulunan mallarını geri alabilir. Buna göre, tarafların ayrılmasıyla birlikte davacının çeyiz senedine bağlı alacağı muaccel hale gelmiş olup rehin ile de temin edilmediği görülmekle dava değeri olan 10.000,00 TL üzerinden %15 oranında teminat yatırıldığı takdirde davacının davalılar yönüyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olduğundan, davacının davalılar yönüyle istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü ile dava konusu alacağın tahsili amacıyla İcra İflas Kanunu 259/1 maddesi gereğince dava konusu alacağın %15'i oranında teminat yatırıldığı takdirde dava değeri olan 10.000,00 TL için davalıların borca yeter miktardaki taşınır ve taşınmaz taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz konulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalı Veysel evlenirken düzenlenen mehir senedindeki edimin düğün sırasında eksiksiz olarak ifa edildiği, davacının iddiasının mehir altınlarının elinden alındığı, eşyaların ise davalı Veysel'de kaldığı yönünde olup, işbu davanın mehir senedine değil zilyetliğe dayalı kişisel eşyanın iadesi davası olması, davalının talep edilen ziynet ve eşyaların cins ve miktarına itiraz etmemesi nedeni ile mehir senedinin verilen kesin süreden sonra sunulmasının sonuca etkili olmayacağı, 1 adet bileziğin davacı tarafından görümcesine verildiği, davalıların isteği ile verilmesinin sonuca etkili olmayacağı, hal böyle olunca davacı tarafından görümcesine verilen 1 adet bilezik yönünden davalılara husumet yöneltilemeyeceği, diğer ziynet eşyalarının davalı Veysel tarafından alınarak iade edilmediği, eşyaların ise davalı Veysel'de kaldığı, hal böyle olunca bunlar yönünden davanın kabulünde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalının istinafının...
Bu durumda her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Uyuşmazlık mehir senedine dayalı ziynet alacağı istemine ilişkindir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2.kitabı (3 kısım hariç) ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulanış Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemesinde görülür. Somut olayımıza gelince; dava dilekçesindeki açıklamalara göre evlilik öncesinde düzenlenen mehir senedine dayalı olarak, evlilik nedeni ile hediye edilecek ziynet alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep edildiği, tarafların Denizli Aile Mahkemesi’nin 2018/216 Esas 2020/126 Karar sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verildiği ancak dava tarihi itibarıyla boşanma kararının kesinleşmediği anlaşılmaktadır....
Davalı Özkan Öztürk cevap dilekçesinde özetle; Mehir senedinde belirtilen tüm eşyaların alındığını, mehir senedinin aslının 80 gram olarak kararlaştırıldığını, ancak en son kuyumcuda bozdurularak alınan altınlar da dahil edilmek sureti ile mehir senedine 150 gram olarak yazıldığını, takı merasiminden sonra davacının takıları kardeşi Leyla'ya verdiğini, düğünden sonra borçlar için altınları davacıdan istediğini ancak davacının vermediğini, daha sonra takılarını babasına vererek hepsi 30 gramlık 5 adet bilezik olarak yaptırdığını, dava konusu edinilen eşyaların kullanmadan kaynaklı olarak yıprandığını, kesinlikle davacıdan altınlarını almadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen 11/10/2017 tarihli mehir senedi ile taahhüt edilen 1 adet set, 22 ayar 120 gram bileziğin hiç alınmadığını belirterek mehir senedinde belirtilen ziynet ve eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Islah dilekçesi: Davacı ıslah dilekçesi ile vakıa ıslahı yapmak sureti ile mehir senedine konu ziynet eşyalarının düğünden sonra davalının annesi tarafından çalınabileceği gerekçesiyle müvekkilinden alındığını, davalının da bu durumu onayladığını, altınların annesine verilmesini istediğini fakat altınların daha sonra müvekkiline iade edilmediğini belirtmiştir....
talebinin de reddedilmesi gerektiği, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma ve fer'îleri ile nispi butlana ilişkin davaların reddine, davacı-karşı davalının mehir senedine dayalı ziynet ve eşya alacağı davasının kısmen kabul-kısmen reddi ile 16.995,50 TL'nin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir....
Bu durumda; davacının mehir tazminatı ile ilgili talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....
Sonuç ve Kanaat Davacı kadın dava dilekçesi ile mehir olarak verilmesi gereken 250 gram altının verilmediğini belirterek mehir olarak verilmesi gereken altınların mümkünse aynen, değilse bedelini talep etmiş, buna ilişkin harç tamamlatılmış, ancak dava Asliye Hukuk Mahkemesi olarak karara bağlanmıştır. Dava; mehir senedine dayalı ziynet alacağı, istemine ilişkindir. Görev kuralları, kamu düzeninden olup, Hukuk muhakemeleri Kanununun 114/1- c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartlarındadır....
Mehir alacağı bakımından, Mehire dayalı alacak davası için İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve kaldırma kararında ön görülen eksikliğin giderilmesi için dosyanın mahalline gönderilmesi gerektiğinden, mehir alacağına ilişkin dava dosyadan tefrik edilmiş, değerlendirme yeni esas alan dosya üzerinden yapılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
boşanma ve mehir alacağı davasının, yetkili mahkeme tarafından yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesince kadının davasının ve mehir alacağı talebinin kabulüne karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiş, hükme karşı davalı erkek vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....