İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının mehir senedinde taahhüt edilen 100 gram 18 ayar bileziğin 6 bilezik şeklinde kendisine takıldığını ancak davalı tarafından elinden zorla alındığını beyan ettiği görülmüştür. Eldeki davada, mehir senedi ile davacıya 100 gram 18 ayar bileziğin taahhüt edildiği hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının kendisine teslim edilen 100 gram 18 ayar bileziğin iadesi noktasında toplanmaktadır. Davacı kadının iddiası, altınların elinden zorla alındığıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı cevaba cevap dilekçesinde evlilik akdinin gerçekleşmesinden sonra tarafların aynı evde yaşadıklarını, kendisine dini nikah akdi ve mehir senedi ile verilen eşyaları da beraberinde getirdiğini, ancak bu eşyaların davalı uhtesinde kaldığını belirtmesi karşısında mehir senedinde ki ve dini nikah akdindeki ziynetlerin davacıya teslim edildiğinin davacının kabulünde olduğu, kaldı ki mehir de ki ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğinin davacı tanık beyanları ile de ifade edildiği, her ne kadar davacı istinaf dilekçesinde dini nikah akdinde ki 80 gram altının hiç alınmadığını iddia etmiş ise de cevaba cevap dilekçesindeki beyanı nedeni ile dini nikah akdindeki 80 gram altının da alındığının davacının kabulünde olması sebebi ile istinaf dilekçesindeki iddiaya itibar edilemeyeceği, davacının iddiasının müşterek haneden kovulması sebebi ile ziynet eşyalarının davalı uhdesinde kaldığı yönünde olduğu, dilekçelerin karşılıklı verilmesi...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Osman'ın 2014 yılında evlendiklerini, 08/06/2014 tarihinde düzenlenen mehir senedi ile altın ve bir takım eşyanın davacıya bağışlandığını, ancak ayrılırken bunların davacıya teslim edilmediğini belirterek, mehir senedinde yazılı olan 250 gram altın bilezik, set tıkımı ve salon takımının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 02/03/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile de 51.750 TL olarak ıslah etmiştir....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkil ile davalının 1997 yılında evlendiklerini, evlenirken taraflar arasında 07.04.1997 tarihli mehir senedi düzenlendiğini, davalının kusurlu davranışı nedeniyle tarafların boşandıklarını, evden ayrılmak zorunda kalan müvekkilinin tüm eşyalarının davalı tarafta kaldığı, talep edilmiş ise de teslime yanaşmadıklarını belirterek mehir senedindeki eşyaların mevcutsa aynen değilse bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsilini istediği davalılar vekili ise davalının evi terk ettiğini giderken altın ve ziynet ve eşyalarını götürdüğünü mehir senedinin birinci maddesinde ve son iki sırada bulunan ziynetlerin davalının kendisinde olduğunu, diğer ev eşyalarının da evde çıkan yangın sırasında yandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. 1-Davacı vekilinin temyizi yönünden: Davaya dayanak yapılan 07.04.1997 tarihli mehir senedi eşyaları teslim eden olarak...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mehir alacağı için 2015 tarihinde açılan davada yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın icrası için Konya 4.İcra Müdürlüğünün 2020/8041 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının ödeme yapmadığını, müvekkilinin hakkı olan mehir alacağını vermeyen davalının sebepsiz zenginleştiğini, davanın açıldığı tarihten bugüne kadar gelinen süreçte altın fiyatlarında ciddi ölçüde artış olduğunu, ayrıca davalının evlilik birliği içinde sürekli döviz ve altın al sat işi yaparak kar elde ettiğini belirterek denkleştirici adalet ilkesinin uygulanması, bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla munzam zarara karşılık şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2012/10171 esas sayılı dosyasında baba evinden gelen 38 kalem eşyadan 37’sinin teslim alındığını, mehir senedindeki eşyaların ise yediemin olarak davalıya bırakıldığını belirterek teslim alınan eşyalar hakkında kendisine aidiyetinin tespitini, mehir senedinde belirtilen ve teslim edilmeyen altın ve eşyaların ise aynen veya dava günündeki rayiç değerleri üzerinden bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; mehir senedinin sahte olduğunu, evlenirken düzenlenen mehir senedinde bazı eşyaların bulunmadığını, davacıya her biri 36 gram değerinde 4 adet bilezik, 1.000-TL değerinde alyans ve 500-TL değerinde tektaş yüzük taktığını, davacının ziynet eşyaların tamamını önce götürmüş olduğunu fakat 36 gram değerindeki 4 adet bileziğin, 08/12/2012 tarihinde ... 12....
Mahkemece; davalı ... bakımından, mehir senedinde bulunan tüm eşyalar düğünden önce alınıp teslim edildiğinden bu davalı bakımından husumetten davanın reddine, Diğer davalı ... bakımından, mehirdeki ziynetlerin hepsinin davacıya alınıp takıldığı, bu ziynetlerin davalı kocada olduğunun usulünce isbatlanamadığı anlaşıldığından talebin reddine; çeyiz eşyaları davalı koca tarafından satılmakla bu eşyalar bakımından talebin kabulüne; mehir senedinde belirtilen eşyaların mümkün olduğu taktirde aynen davalı ...'dan alınıp davacıya iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedelleri toplamı olan 3.765 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk hüküm “ davalı-davacı kadın tarafından açılan birleşen davada, dava dilekçesinin davacı-davalı erkeğe tebliğ edilmediği, dilekçelerin karşılıklı verilmesi ve ön inceleme duruşması yapılmadan dosya birleştirildiği, birleştirme kararı ile dosyanın gelmesinden sonra da, bu eksikliklerin tamamlanmadığı, davacı-davalı erkeğe cevap verme ve delil sunma imkanı tanınmadan, kadının boşanma, ziynet ve mehir senedine dayanan alacak davasının kabulüne karar verildiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Davacı-davalı erkek vekili bozmadan sonra 19.12.2014 tarihli celsede; tanıkları ... ve ...'ın asıl dava yönünden dinlendiğini, bu tanıkların kadının birleşen davası yönünden de yeniden dinlenilmesini isteğini beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : CİHANBEYLİ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 29/05/2014 NUMARASI : 2013/302-2014/290 Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; mehir senedinde belirtilen eşyaların ve ziynetlerin davalılar nezdinde kaldığından bahisle bu eşya ve ziynetlerin tespit edilecek rayiç bedellerinin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece; davanın kabulüyle 8.000,00 TL’nin dava tarihi olan 17.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/302 Esas KARAR NO : 2021/900 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/01/2021 KARAR TARİHİ : 20/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından .... İcra Müdürlüğü'nün 2021/......