"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak-Senet İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığında bedellerinin tahsili, karşı dava yönünden bağıştan rücu nedeni ile mehir senedi ve buna bağlı bononun iptali istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.03.2013 (Pzt.)...
Bölge adliye mahkemesince kadının kabul edilen ziynet alacağının miktarı, reddedilen ziynet ve mehir alacağı karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 107.090,00TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi gereğince temyiz sınırı altında olduğundan kesindir. Açıklanan nedenle, tarafların ziynet alacağına, davalı-karşı davacı kadının mehir alacağına yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Mehir senedi gereğince herhangi bir bağışta bulunmadığını, mehir senedi isimli belgeyi ve bu belge gereğince borcu olduğu yönündeki iddiayı kabul etmediğini, kaldı ki söz konusu belgede davacıya herhangi bir şey bağışlandığına dair bir ibarenin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, -50 gram mehir altın karşılığı 14.550,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; mehir alacağının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün değilse karar tarihi üzerinden hesaplama yapılarak hüküm kurulması, bu da mümkün değilse ıslah edilen bedel üzerinden hüküm kurulması talebiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2021 NUMARASI : 2016/646 ESAS 2021/82 KARAR DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mehir senedinde belirtilen 6 adet kelebekli burma bileziğin geri alınması ve mehir senedinde belirtilen 2 adet kelebekli burma bilezik ile eşyaların hiç teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilinin alacağı olan 30.000 TL nin evlilik tarihi olan 16/08/1999 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde özetle; tarafların düğününde davacı müvekkiline takılan altınlar ile müşterek çocuğun doğumunda ziyaretçilerce takılan altınların davalılardan, dini merasim sırasında mehir olarak taahhüt edilen 41 altının ise davalı ...'den aynen iadesini, olmazsa bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
eşyaları ile kendisine mehir olarak verilen eşyaların aidiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine, eşyaların aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise kişisel eşyalar yönünden toplam 13.134,00 TL'nin ve mehir eşyaları yönünden ise toplam 29.573,00 TL'nin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Buna göre, zamanaşımına uğramış bir bono, kambiyo senedi vasfını yitireceğinden, eldeki uyuşmazlığın da kambiyo senedinden kaynaklandığı kabul edilemeyecektir. Bu durumda davanın mutlak ticari nitelikte bulunmamasına ve temel ilişkiden kaynaklı olarak alacak talep edildiğine göre uyuşmazlığın, genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda anılan içtihat uyarınca davanın taraflarının tacir olmadığı zaman şımına uğrayan bonodan kaynaklı alacağın temel ilişki kapsamında talep edilebileceği ve de Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin yetkili olduğu anlaşılmakla Mahkememizin krşı görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.(T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİ : 2019/1565 E. : 2019/2808K.) " Somut olayda; Davacı Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ......
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedinin içeriği itibariyle mehri müeccel olduğunu, taraflar ayrıldıktan sonra bu mehrin davacıya verilmediğini, belirterek mehir senedindeki ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 30/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de, dava değerini asıl ve birleşen dava için toplamda 128.574,00 TL olarak ıslah etmiştir....
Dava, mehir senedi ile taahhüt edilen 200 gram ziynet altının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının mehir senedi ile 200 gram 22 ayar altın hibe edeceğini belirttiğini, ancak altının teslim edilmediğini bildirerek senette yazılı altının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, mehir senedinde yazılı altının davacıya teslim edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK.’nun 201.maddesi hükmüne göre senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin tanıkla ispatı mümkün olmayıp, ancak aynı kuvvette bir belge ile kanıtlanması gerekir....