Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının mehir senedi ile kararlaştırıldığını iddia ettiği bir adet umre bedeli için de talepte bulunduğu, cevaba cevap dilekçesi ekinde mehir senedinin fotokopisini dosyaya sunduğu, ön inceleme duruşmasında HMK 140/5'e göre verilen kesin süre içerisinde mehir senedi aslını dosyaya ibraz etmediği, cevaba cevap ekinde sunulan mehir senedi fotokopisi içeriğinde de bir adet umre bedeline ilişkin anlaşılır bir ibare olmaması sebebi ile bir adet umre bedeli yönünden de davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı İbrahim evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, diğer davalının da senedi kefil olarak imzaladığını, ancak senet ediminin ifa edilmediğini belirterek mehirde belirtilen ziynet ve eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 10/11/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini 191.480,00 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya mehir senedinde vadedilen ziynet eşyalarının düğünde takıldığını, halen davacının zilyetliğinde olduğunu, mehirdeki eşyaların da tamamının alınarak davacıya teslim edildiğini, davacının, davalı eşi aldatması ardından davalı eşin müşterek haneden ayrıldığını, mehir senedindeki tüm eşyaların da davacıda bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesi ile; 01/11/2014 tarihli mehir senedinde 200 gram altın ve eşyaların taahhüt edildiğini, ancak kendisine takılmış olan ziynet eşyalarından 100 gram altının davalılar tarafından zorla alındığını, taahhüt edilen 100 gram altının ise hiç alınmadığını, mehir senedinde yazılan diğer eşyaların ise davalıların uhdesinde kaldığını belirterek mehir senedindeki eşyaların aynen teslimi, aynen teslimi mümkün olmadığı taktide tespit edilecek rayiç bedelinin yasal faizi ile iadesini talep etmiştir....

    haneden şiddet görerek ve hiçbir şeyini yanına almasına fırsat olmadan balkondan atlamak suretiyle ayrıldığı, hal böyle olunca mehir senedindeki ziynet ve eşyalar ile düğünde takılan ziynet eşyaları yönünden davalı Vefa'nın da sorumluluğu cihetine gidilerek davanın davalı Vefa yönünden de kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak mehir senedindeki ziynetler, düğünde takılan altınlar ve mehir senedindeki eşyalar yönünden her iki davalının sorumluluğu yönünde karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı Ali'nin evlenirken mehir senedi imzalandığını, mehir senedinde yazılı olan altınların davalı Veli tarafından diğer davalı T5 baskısı ile müvekkilinden alınıp geri verilmediğini, bu altınların davalı Veli'nin oğlu Mustafa'nın düğün masrafları için harcandığını, mehir senedindeki eşyaların ise hiç alınmadığını belirterek mehir senedi alacağının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından davacının altınları davalıya verdiğine dair yazılı belge ibraz edemediğinden bahisle davanın ziynet eşyaları yönünden reddine karar verilmiş ise de, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesindeki anlatımı ile mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı ancak bu ziynet eşyalarının daha sonra davalı tarafça ev yapılırken davacıdan alındığının tanık Bekir'in beyanı ile sabit olduğu, tanık Harun'un beyanın da altınların davalı tarafından alınıp davacıya iade edilmediğini desteklediği, hal böyle olunca altınlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, buna göre mehir senedinde belirtilen eşya ve altınların taraflara müşterek olarak bağışlandığı, davacının mehir senedindeki altınların dava tarihindeki değerinin yarısı olan 55.562,50 TL üzerinden hak sahibi olacağı, davanın kısmi dava olarak açıldığı, ziynet...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından davacının altınları davalıya verdiğine dair yazılı belge ibraz edemediğinden bahisle davanın ziynet eşyaları yönünden reddine karar verilmiş ise de, davacının dava ve cevaba cevap dilekçesindeki anlatımı ile mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı ancak bu ziynet eşyalarının daha sonra davalı tarafça ev yapılırken davacıdan alındığının tanık Bekir'in beyanı ile sabit olduğu, tanık Harun'un beyanın da altınların davalı tarafından alınıp davacıya iade edilmediğini desteklediği, hal böyle olunca altınlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, buna göre mehir senedinde belirtilen eşya ve altınların taraflara müşterek olarak bağışlandığı, davacının mehir senedindeki altınların dava tarihindeki değerinin yarısı olan 55.562,50 TL üzerinden hak sahibi olacağı, davanın kısmi dava olarak açıldığı, ziynet...

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Osman evlenirken düzenlenen mehir senedindeki eşyaların davacıya verilmediğini, altınların davalı Osman tarafından ektiği tarlaların masrafına harcandığını, mehirdeki eşyaların ise davalının yeni eşiyle birlikte yaşadığı evde kullanıldığını belirterek mehir senedinde yazılı ziynet ve eşyaların bedeli için şimdilik 5.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 20/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini 35.749,00 TL olarak ıslah etmiştir....

    Bu itibarla davacının sunduğu yazılı belge geçerlidir ve tarafların açık iradelerini ifade etmektedir.Bu yönde belgenin varlığını mehir alacağı olduğunu belirten davacı ispat etmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 27/08/2007 tarihinde evlendiklerini, 28/04/2018 tarihinde gerçekleşen olayda müvekkilinin davalı Hikmet ile tartıştığını, davalı Hikmet'ten hakaret ve şiddet gördüğünü, davalının babasının da müvekkiline hakaret edip evden kovduğunu, bu sırada müvekkilinin çantasında ziynet eşyası olarak bulunan 250 gram 22 ayar altın ile düğünde müvekkilinin anne ve babasının taktığı kolye ve künye ve çantadaki paraların davalı tarafından zorla alındığını, olayın karakola intikal ettiğini, ancak daha sonra tarafların yeniden birleşerek davalının ailesinden ayrı bir evde yaşamaya başladıklarını, davalının babasının düğün sırasında hazırlanan mehir senedini istediğini bunun üzerine müvekkilinin mehir senedini davalının babasına verdiğini, davalının babasının da mehir senedindeki altınları müvekkiline verdiğini, davalının bu altınları iş yeri açacağını söyleyerek davacıdan istediğini...

    UYAP Entegrasyonu