WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi kararının özeti: ''Dava, bağışlama vaadinden kaynaklanan alacak davasıdır. Dava konusu alacak, esasen dini nikah merasiminde vaad edilen mehr-i müecceldir. Eski hukuktan gelen mehir kurumu 2/12/1959 tarih ve 14/30 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına konu olmuş ve bu ilamda “Medeni Kanun, evlenme sözleşmesi sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuş mehir, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez.” şeklindeki açıklamalarla mehrin günümüz medeni hukukuyla ilişkisi tespit edilmiştir. Mehr sözleşmesi ile ilgili talepler eski hukuka ait bir kurum olduğundan bahisle tartışılmaksızın reddedilemez. Mehr sözleşmesi bugün de geçerlidir. (Yargıtay 2....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2159 KARAR NO : 2022/1787 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CİHANBEYLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2022/89 ESAS 2022/227 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Bağış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan T6'nın evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, davalıların senette geçen eşyaları müvekkiline vereceklerini imzaları ile onaylayarak borç altına girdiklerini belirterek mehir senedinde yer alan ziynet ve diğer eşyaların bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Mehir senedi TBK'da düzenlenmemekle birlikte evlenme anında kocanın, kadına yaptığı bağış olup, üçüncü kişilerin de mehir senedi ile borç altına girebileceği, taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen 26 kalem eşyanın davacıya çeyiz olarak verildiği belirtilmek sureti ile senedin her iki davalı adına imzalandığı, dolayısıyla hem senet içeriği hem de mehir sözleşmesinin hukuki gereği her iki davalının senet nedeni ile borç altına girdiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacının iddiasının mehirdeki ziynetlerin hiç ifa edilmediği, eşyaların ise davalı kocanın evinde kaldığı yönünde olup, davacının bu iddiasına göre mehirdeki eşyaların düğünde davacıya teslim edildiği, yani mehirdeki eşyalar için mehir ediminin ifa edildiği, bu nedenle taraflarla aynı evde oturmayan davalı Mehmet'in mehirdeki eşyalar nedeni ile sorumluluğunun olmayacağı, bu nedenle davalı Mehmet yönünden mehir eşyaları için açılan davada pasif husumet yokluğundan...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, mehir sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Cevap dilekçesi: Davalı Hüseyin Öztürk cevap dilekçesinde; mehir senedinde belirtilen tüm eşyaları aldığını, düğünde takılan altınların takı merasiminden sonra davacının kardeşi Leyla tarafından alındığını, düğünden sonra tarafların Ankara'ya yanlarına geldiklerinde davacının kendisine davalının borçlar için altınları istediğini, kendisinin de vermediğini söylediğini, daha sonra altınların farklı farklı olduğunu belirterek bunları tek tip olarak birleştirilmesini talep ettiğini, kendisinin davacının verdiği altınları kuyumcuya götürerek 30 gramlık 5 adet bilezik yaptırarak kendisine teslim ettiğini, davacının altınlarını ve diğer eşyalarını giderken yanında götürdüğünü, mehir senedinin 80 gram altın olarak konuşulduğunu, ancak en son kuyumcuda takılanlarla birleştirilip alınan altınların da mehir senedine yazılmak sureti ile mehir senedinin 150 gram olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    olmazsa bedelinin tahsiline karar verilmesini, talep ettiklerini, davalının 34 XX 731 plaka sayılı aracı başkasına devrettiğini, bu sebeplerle davanın kabulüne, 250 gram mehir senedinden kaynaklanan altın alacağının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde 80.000,00- TL bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmazsa bedeli olan 1.000,00- TL nin yasal faizi ile birlikte tahsiline, 1.000,00- TL değer artış payının davalıdan tahsiline, 1.000,00- TL katılma alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda kabul edilen mehir alacağı miktarı 22.918,32 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090,00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından mehir alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple davalı erkeğin mehir alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davalı erkeğin mehir alacağı davası yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, temyiz edilen hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2....

      Somut olay bu ilke ve kavramlar ışığında değerlendirildiğinde: Eldeki dava mehir senedinden dolayı ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ve yukarıdaki açıklamaların ışığında ele alınması gerekir. Görülmekte olan davada, davalılar senetteki imzayı inkar etmemişler; davacı ile davalılardan ...’ün ikinci birleşmelerinde dava konusu senedin tanzim edildiğini ve Almanya'da alınan ziynet ve çeyiz eşyalarının bu senede yazıldığını, talep edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davacıda olduğunu, bu eşyaların yanlarında kalmadığını iddia etmişlerdir. Yukarıda vurgulandığı üzere, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davalıların davaya konu mehir senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin taahhüdü yerine getirdiklerini yazılı delille kanıtlamaları gerekir. Ancak davalılar iddialarını yasal olarak ispatlayacak yazılı bir delil dosyaya sunmamışlardır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının nikahta takılan altın ve paralar ile mehir olarak vaad edilen altın için aynen iade, olmadığı takdirde bedel talep ettiği, nikahta takılan ziynet eşyaları ve para yönünden davayı ıslah etmesine rağmen mehir olarak vaad edildiği iddia edilen altın için her hangi bir ıslah işleminin yapılmadığı, ancak aynen iade talep edilmesi sebebi ile aynen iadenin eşyanın gerçek değerini kapsadığı da gözetilerek mehir olarak vaad edildiği iddia edilen altınların değeri olan 28.050,00 TL üzerinden dava harcının Harçlar Kanunu 30- 32 Maddeye göre tamamlatılmamasının hatalı olduğu görülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava mehir senedine dayalı tazminat ve alacak istemine ilişkin olup, uyuşmazlık mahkemece Borçlar Kanunun 234 ve 238. madde hükümlerine tabi olarak nitelendirilmiştir.Bu durumda temyiz inceleme görevi Dairemize ait değildir. Dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 22.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu