AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2014 NUMARASI : 2012/826-2014/150 Uyuşmazlık; mehir senedine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedindeki ziynetlerin davalı tarafından borç olarak alındığını ancak iade edilmediğini, eşyaların davalıda kaldığını ayrıca mehir senedinde mehir tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığını belirterek mehir senedinde belirtilen eşya, altın ve mehir tazminatı ile düğünde takılan altın ve paraların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 2.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 21/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, mehir senedinde yer alan ziynetler yönünden dava değerini fiili ödeme günündeki rayiç değerleri üzerinden şimdilik 559.775,00 TL olarak, mehir tazminatı yönünden ise 8.657,11 TL olarak ıslah etmiştir....
Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez ( HMK. 26).İstek olmadan davacı karşı davalı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesi uyarınca maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı karşı davalı kadın dava dilekçesi ile mehir olarak verilmesi gereken 400 gram 22 ayar altının verilmediğini belirterek mehir olarak verilmesi gereken altınların bedelini talep etmiştir. Mahkemece kararın gerekçesinde mehir alacağına ilişkin talebin Aile mahkemesinin görevine girmediği belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtilmiş, hüküm de ise mehir altının aile mahkemesinin görev kapsamına girmediği anlaşılmakla talebin reddine denilmiştir. Mehir alacağına yönelik istek Aile Mahkemesinin görevi kapsamında bulunmaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, 400 gram 22 ayar altın bilezik taahhüdünde bulunulduğunu, davalının mehir senedini imzalayarak davacıya verdiğini, ancak evlilik süresinde mehir senedinin aslının kaybolduğunu, 400 gram mehir altınını hiç ifa edilmediğini, düğünde takılan 23 adet çeyrek altının ise davalı tarafça harcandığını belirterek ziynet eşyalarının bedeli için şimdilik 20.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 207.255,00 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; mehir senedinin imzalandığının doğru olduğunu, mehir ediminin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, düğünde takılan hediyelik altınların da davacı tarafından kendi akrabalarının özel günlerinde karşılık olarak takıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; sunulan mehir senedinin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, tanık beyanlarıyla mehir yapıldığının sabit olup, ayrıca yemin delilinin hatırlatılmamasının da hatalı olduğunu belirterek davanın kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2014 NUMARASI : 2013/780-2014/996 Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 15.09.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. Ç.. Y.. geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın dayanağı mehir senedinde borçlu sıfatı ile davalı T5 ve kefil sıfatı ile Yasemin Dirik'in imzasının bulunduğu, davalıların imzaya itiraz etmeleri üzerine alınan raporda senetteki imzanın T5'e ait olmadığı, senedin Yasemin Dirik tarafından imzalandığının belirtildiği, buna göre davacının mehir senedinin hiç ifa edilmediğini iddia etmesi nedeni ile senette ki imzanın davalı Mustafa'ya da ait olmadığı alınan rapor ile tespit edildiği de gözetilerek ifa edilmeyen mehir senedi yönünden davalı Yasemin'e karşı açılan davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken aile mahkemesi sıfatı ile yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı Adem'in 01/07/2010 tarihinde evlendiklerini, dava dışı Adem ile davalı babası Mehmet Kaya'nın müvekkiline mehir senedi ile taahhütte bulunduklarını, davalının, müvekkilinin boşandığı eşinin babası olup müvekkiline dava konusu mehir senedi ile yazılı olan altın ve eşyaları vermeyi taahhüt ettiğini, ancak 100 gram altının hiçbir şekilde alınmadığını, müvekkilinin mehir senedinde yazılı olan diğer eşyaları alamadan baba evine dönmek zorunda kaldığını belirterek mehir senedindeki eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 12.600,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 34.100,00 TL olarak ıslah etmiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalı ... hakkındaki davanın reddine, keşif sırasında varlığı tespit edilen ev eşyalarının aynen iadesine, mehir senedinde yer aldığı halde mevcut olmadığı belirlenen eşya, ziynetler ile düğünde takılan altınların bedeli 8.704.50 TL'nin davalı eş ...'den tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı ... ile evlenmesi sırasında diğer davalı kayınpeder ...'in mehir senedi verdiğini, senette ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar mehir senedinde davalının imzası olmasa da mehirdeki altınların davacıya düğünde takıldığı, mobilya takımı ve çeyiz eşyalarının alındığının davalı tanık beyanlarıyla sabit olduğu, dolayısıyla işbu davanın mehir senedinden kaynaklı dava değil zilyetliğe dayalı dava olduğu, davacının iddiasının en son müşterek haneden şiddet görerek ayrıldığı için ziynet ve eşyaların kendisine teslim edilmediği yönünde olduğu, boşanma dosyası kapsamı ve tanık Sinan'ın beyanı ile davacının müşterek haneden sadece eşofman, terlik ve ceketi ile gece vakti ayrıldığı, bu nedenle yanına herhangi bir eşyasını almasının mümkün olmadığı, her ne kadar bir kısım davalı tanıkları davacının çeyiz eşyalarının bir kısmını götürdüğünü sonrasından da dayısı ve yengesinin gelip mobilya takımı dahil kalan eşyalarının hepsini götürdüğünü beyan etmiş iseler de, davalının cevap dilekçesinde bu yönde bir vakıaya dayanmadığı, hal böyle olunca davanın reddinin hatalı...