WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu mehir senedi başlıklı sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin, dava konusu tarafların evlilik tarihinde düzenlendiği, davalı koca tarafından, mehir senedinde yazılı bulunan dava konusu eşyalar ile altının ileriye yönelik olarak davacı kadına bağışlanacağı sözünün verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacının talebi, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dava konusu bağışlama vaadi yazılı yapılmakla geçerlidir. Davalı koca, mehir senedinde yazılı bulunan eşyalar ile altını vermeyi taahhüt etmiş olup somut delillerle davacıya teslim ettiğini ispat edememiştir. Senet metninden de davalının bahsi geçen eşya ve altınları teslim ettiği anlaşılamamaktadır. Ne var ki, davalı taraf delil listesinde yemin deliline dayanmış, mahkeme tarafından yemin delili hatırlatılmadan hüküm kurulmuştur....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Yusuf ile evlenirken mehir senedi imzalandığını, boşanma davasının derdest olduğunu, mehir senedinden kaynaklı alacağının aynen ya da bedelinin tarafına verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi; Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Ziynet eşyalarını evi terk eden davacının yanında götürdüğünü belirterek açılan davanın reddini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı 12/09/2020 tarihli dilekçesi ile, mehir senedinden kaynaklı alacağını temin edebilmek için davalıların taşınmaz mallarına, banka hesaplarına, 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece verilen 14/09/2020 tarihli ara karar ile; Alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi sebebi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir....

    en son müşterek haneden dövülerek karakola gittiği, oradan da baba evine döndüğü, dolayısıyla talep ettiği mehir eşyalarını yanına almasının mümkün olmadığı, hal böyle olunca mehir senedinde belirtilen eşya ve altınlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mehir senedi içeriği dikkate alınmadan sadece 100 gram altının evlenirken yapıldığı, 150 gram mehir altının hiç yapılmadığı yönündeki tanık beyanları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca mehir senedi içeriğine göre davacıya teslim edilen muhtelif elbiseler ile güğüm, bardak ve leğenin mehir senedinin düzenlendiği tarihten fiili ayrılığın gerçekleştiği tarihe kadar geçen süre gözetildiğinde kullanılmakla eskiyen türden eşyalar olması sebebi ile bu husus gözetilmeden bunlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının talep ettiği şahsi eşyaların varlığına davalı tarafça itiraz edildiği, bunların varlığını davacının ispat etmek zorunda olduğu, ancak davacının...

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedi ile davalının 200 gram 22 ayar altını mehir olarak vermeyi kabul ettiğini ancak bunun hiçbir zaman ifa edilmediğini, düğünde takılan ziynet eşyaları ve paranın ise davalı tarafından iş yerinde bulunan kasada muhafaza edileceği söylenerek müvekkilinden alınıp iade edilmediğini belirterek mehir ve düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla mehir alacağı için şimdilik 1.000,00 TL, düğünde takılan altınlar için şimdilik 4.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 186.142,50 TL olarak ıslah etmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/160 KARAR NO : 2023/324 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KULU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2022 NUMARASI : 2020/325 ESAS 2022/704 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Mehir senedinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Umut evlenirken düzenlenen mehir senedinin davalılarca ifa edilmediğini belirterek şimdilik 153.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 12/10/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, sadece aynen iadeye karar verilmesini talep etmek suretiyle harç ikmalini yapmıştır....

    Davacı vekilinin mehir senedinden kaynaklanan alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince, davacı 21.11.2008 tarihli mehri müeccel senedinde belirtilen ziynet eşyalarının kendisine verilmediğini iddia etmiştir. Mehir, kocanın evlenme sözleşmesi anında ya da devamı sırasında bazen de sona ermesi halinde kadına belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan bir şeyi armağan etmesidir. Mehri müeccel ise ileriye (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulunması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir. Somut olayda davacı tarafından imzalanan 21.11.2008 tarihli senette kararlaştırılan altınların davacıya verilmediği davalının savunması ve tanık beyanları ile sabittir....

      Eldeki davada; davanın bağışlama vaadi (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, 22.06.2009 tarihinde davacı eş ile davalı eş arasında "Nikah Akdi" başlık sözleşme ile Mehr-i Müeccel bedelinin 151 Gr (22 Ayar) altın olarak belirlendiği, sözleşmenin; davacı, davalı, 2 şahit ve nikahı akdeden tarafından imzalandığı, taraflar arasındaki evlilik akdinin sona erdiği ve bu nedenle davacı eşin, davalı eşten mehir alacağına ilişkin talebinde haklı olduğu anlaşılmakla; mahkemece bu neden ve gerekçelerle davanın kabulü şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve Daire'mizin uygulamalarına da uygun olduğu, yapılan tahkikatın yeterli ve ilk derece mahkemesi gerekçesinin davalının istinaf nedenlerini karşılar nitelikte bulunduğu anlaşıldığından, davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedi ile davalının 200 gram 22 ayar altını mehir olarak vermeyi kabul ettiğini ancak bunun hiçbir zaman ifa edilmediğini, düğünde takılan ziynet eşyaları ve paranın ise davalı tarafından iş yerinde bulunan kasada muhafaza edileceği söylenerek müvekkilinden alınıp iade edilmediğini belirterek mehir ve düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla mehir alacağı için şimdilik 1.000,00 TL, düğünde takılan altınlar için şimdilik 4.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 186.142,50 TL olarak ıslah etmiştir....

      Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi vardır. Uyuşmazlık, Aile Hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd., eBK m. 234 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir. Hal böyle olunca, davayı görmeye genel mahkemeler görevli olduğundan, davacının usul ve yasaya uygun bulunan ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

      Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı Ali'nin eşinin herhangi bir rızası ve onayı olmaması sebebi ile senet nedeni ile sorumluluğunun bulunmadığını, düğünde takılan tüm altınların mehir senedinden sayıldığını, fırınlı ocağın alındığını ancak daha sonra satılarak davacı üzerine alınan otomobil için kullanıldığını, televizyonun da alındığını, halen davacının kullanımında olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu