Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Uyuşmazlık mehir senedine dayalı ziynet alacağı istemine ilişkindir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2.kitabı (3 kısım hariç) ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulanış Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemesinde görülür. Somut olayımıza gelince; dava dilekçesindeki açıklamalara göre evlilik öncesinde düzenlenen mehir senedine dayalı olarak, evlilik nedeni ile hediye edilecek ziynet alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep edildiği, tarafların Denizli Aile Mahkemesi’nin 2018/216 Esas 2020/126 Karar sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verildiği ancak dava tarihi itibarıyla boşanma kararının kesinleşmediği anlaşılmaktadır....

Sonuç ve Kanaat Davacı kadın dava dilekçesi ile mehir olarak verilmesi gereken 250 gram altının verilmediğini belirterek mehir olarak verilmesi gereken altınların mümkünse aynen, değilse bedelini talep etmiş, buna ilişkin harç tamamlatılmış, ancak dava Asliye Hukuk Mahkemesi olarak karara bağlanmıştır. Dava; mehir senedine dayalı ziynet alacağı, istemine ilişkindir. Görev kuralları, kamu düzeninden olup, Hukuk muhakemeleri Kanununun 114/1- c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartlarındadır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu mehir senedinden kaynaklı olarak kadının alacağının bulunmadığını, arsa alımı sırasında davalı Ahmet'in arsa bedelini ödemesine rağmen davacının kardeşinin arsadaki hisseyi kadının eşi Ahmet üzerine tescil ettirmediğini, bunun üzerine davacı ile müvekkili eşinin arsa için verdiği paranın mehir senedindeki bedelin ödenmesi olarak anlaştıklarını, mehir senedinin aslının sunulmadığını, senedi kabul etmediklerini, imza incelemesi yapılmayan belgenin hükme esas alınamayacağını, taraflar arasında evlilik birliği devam ettiği için eldeki davanın dinlenemeyeceğini, ayrıca senet içeriğinde altınların ayarına dair bir açıklama olmamasına rağmen 22 ayarın esas alınmasının da hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Davanın dayanağı davacı ile davalı Kenan'ın evlenmesi nedeniyle düzenlenen mehir senedi olup, davanın davacının babasından bağış yoluyla gelen %25 hisse için davası kişisel eşyanın iadesi, davalı Mehmet'ten gelen %25 hisse için mehir alacağı davası mahiyetinde olup, davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılması gerekirken 03/03/2022 tarihli celsede asliye hukuk sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....

Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/1040 Esas sayılı dosyasında yargılamaya konu eylem tarihinin boşanma davası açıldıktan sonra gerçekleştiği, boşanma davası açıldıktan sonra meydana gelen olayların kusur belirlemesinde gözetilemeyeceği gerekçesiyle her iki davanın kabulüne, çalışan ve geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceğine kanaat getirilmediğinden kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 20.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı-k.davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kadının tanıklarının dinlenmesinin hatalı olduğunu, kadının davasının kabulü, kusur, manevi tazminat, ziynet eşyasının kabulü, reddedilen tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir....

Her ne kadar davalı-karşı davacı cevap ve karşı dava dilekçesi ile istinaf başvurusu dilekçesinde mehir senedinde belirtilen 80 gr. altını 5 adet bilezek takmak suretiyle ödediğini ve diğer ziynetlerin ise davacı-karşı davalının kendisinin borçları için bozdurduğunu ileri sürmüş ise de bu savunmasını mevcut delilleri ile ispatlayamamıştır. İlk derece mahkemesinin ziynet eşyalarına ilişkin kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalının çeyiz eşyalarından kaynaklı talebine dair hüküm ile lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarına dair istinaf başvurusu yönünden; Davacı-karşı davalı kişisel eşya talebinde çeyiz eşyalarının ve ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelini talep etmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2021 NUMARASI : 2019/516 ESAS 2021/533 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının müvekkilinin babası tarafından davalı tarafa teslim edildiğini, ancak bunların daha sonra müvekkiline iade edilmediğini belirterek 7 adet 25 gram burma bilezik, 13 adet reşadiye altını, 4 adet çeyrek altın, 4 adet yüzük, 1 adet küpe ve 1 adet saatin aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 28/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 82.345,00 TL olarak ıslah etmiştir....

hatırlatılmadan davanın reddine karar verilmesinin, yukarıda açıklandığı üzere dava tarihi 27/08/2020 tarihi olmasına rağmen ziynet eşyalarının boşanma dava tarihi olan 23/07/2020 tarihi itibariyle değerlerinin hesap ettirilmesinin hatalı olduğu gibi ziynet eşyalarının 27/08/2020 tarihi itibariyle hurda fiyatı üzerinden değerlerinin belirlenmemesi de hatalı olmuştur....

Aile Mahkemesinin 2020/931 esas sayılı dosyası üzerinden boşanma davası açıldığını, evlenirken aralarında bir kısım ziynet ve ev eşyasının alınması hususunda mehir senedi yapıldığını, bu belgede tarafların babaları ve köy muhtarının da imzası bulunduğunu, akabinde Şanlıurfa’da düğün yaptıklarını, düğün töreninde kendisine dava konusu yaptıkları çeşitli ziynetlerin takıldığını, bu ziynetlerin davalının ailesi tarafından bir torba içerisine alınarak toplanıldığını, akabinde kiralık ev bakmak üzere Burdur’a gidecekleri için ziynetlerin davalının ailesinde kaldığını, sonrasında bu ziynetlerin kendisine teslim edilmediğini, 2020 yılında aile ziyareti için anne ve babasının bulunduğu Kayseri iline eşi ile birlikte geldiğini, ertesi ... eşinin Şanlıurfa’ya döndüğünü, akabinde davalı eşinin boşanmak istediğine ilişkin mesaj attığını, davalı tarafça planlı olarak ... evine ziynet eşyaları olmadan bırakılarak fiili ayrılığın başlatıldığını iddia etmiş, dava konusu ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen...

    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu "evlenmeden mütevellit çeyiz ve mehir" başlıklı 24.06.2012 tarihli sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin, dava konusu tarafların resmi evlilik tarihinden sonra düzenlendiği, sözleşmenin davalı olan eski eşin babası tarafından imzalandığı, mehir senedinde yazılı bulunan dava konusu altının " Kalan 680 gram altın takı ise gelinimiz Emine'nin talep ettiği zaman ödenmek üzere borcumuzdur" şeklindeki taahhütle ileriye yönelik olarak davacı kadına bağışlanacağı sözünün verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacının talebi, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dava konusu bağışlama vaadi yazılı yapılmakla geçerlidir....

    UYAP Entegrasyonu