Asliye Hukuk Mahkemesince; borcun kaynağının mehir senedi olduğu, mehir senedinden kaynaklı alacak davalarında görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, evlilik birlikteliğinden kaynaklanan mehir senedine dayalı alacak istemine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesinde; 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun İkinci Kitabındaki Üçüncü Kısım hariç olmak üzere, TMK’nın 118- 395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır....
Davacı kadına evlilik sırasında ya da evlilik içinde takıldığı kabul edilen bileziklerin davada dayanılan mehir senedinde yazılı altınlar olarak kabulü mümkün değildir. Zira mehir senedinde boşanma halinde verilecek altın(mehir) belirlenmiştir. Evlilik sırasında ya da evlilik içinde davacı kadına takılan (hediye edilen) ziynet eşyalarının bu senette yazılı altınlara karşılık verildiğinin kabulü doğru değildir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanma davalarının devam ettiğini, tüm eşyalar, çeyizler giyim, ayakkabı her şey ortak hanede kaldığını, ortak konutun tahsisinden sonra kendisine ait eşyaları evinde bulamadığını, altınların tamamı davalılar tarafından borç olarak alındığını, bozdurulduğunu, geri ödeme sözü verildiğini ancak altınların hiç birinin iade edilmediğini, taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedindeki ziynetlerin davalı tarafından borç olarak alındığını ancak iade edilmediğini, eşyaların davalıda kaldığını ayrıca mehir senedinde mehir tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığını belirterek mehir senedinde belirtilen eşya, altın ve mehir tazminatı ile düğünde takılan altın ve paraların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 2.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. 2....
KARAR Davacı, davalı ile evli iken 30.11.2003 tarihinde davalı eşinin kendisini döverek evden kovduğunu, aynı gece bayram şekerlerini çaldığı iddiası ile cebir ve şiddetle kağıt imzalattığını, savcılığa şikayette bulunması üzerine davalının ceza mahkemesinde yargılanarak mahkumiyetine karar verildiğini, bu arada Konya 1.Aile Mahkemesinde 2004/808 esas sayılı dosyası ile mehir senedinden doğan alacaklarının tahsili için açtığı dava sırasında davalının sözde mehir senedindeki haklarından vazgeçtiğine dair bir belge ibraz ettiğini, oysa böyle bir belgenin gerçek olamayacağını, evden kovulduğu ve dövüldüğü gece ne olduğunu bilmeden imzalatılan belgenin geçersiz olduğunu, imzanın da incelenmesi gerektiğini, ileri sürerek mehir senedinden feragate ilişkin belgenin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen mehir senedinde "mehri muaceli 80 gr. altın" ibaresinin yer aldığı, alacağın istenebilir olması için vadenin (boşanma veya ölümün) gerçekleşmesi gerektiği, dava tarihinde tarafların evli oldukları, mehir senedinde alacağın daha önce istenebileceğine dair ibarenin yer almadığı, dolayısıyla mehir senedine konu alacağın muaccel, istenebilir olmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine," karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2017/677 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, ilgili mahkemenin 2018/168 karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmaları yönünde hüküm kurulduğunu, tarafların evlenirken davalı tarafından davacıya mehir senedi verildiğini, mehir senedinin yazılı şekilde düzenlendiğini ve kanunun aradığı şekil şartını sağladığını, mehir senedinde yer alan eşyaların; 200 gr....
Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen mehir senedinde "mehri muaceli 80 gr. altın" ibaresinin yer aldığı, alacağın istenebilir olması için vadenin (boşanma veya ölümün) gerçekleşmesi gerektiği, dava tarihinde tarafların evli oldukları, mehir senedinde alacağın daha önce istenebileceğine dair ibarenin yer almadığı, dolayısıyla mehir senedine konu alacağın muaccel, istenebilir olmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine," karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedindeki eşya ve altınların eksiksiz olarak alınmak sureti ile davacıya teslim edildiği, davacının müşterek haneden ayrılırken mehir senedinde belirtilen eşyaları yanına almadığı, davalının da eşyaları teslime hazır olduğunu beyan etmekle eşyaların kendisinde olduğunu kabul ettiği, davacının seçimlik hakkını kullanarak eşyaların bedelini talep edebileceği, bu kapsamda mehir eşyaları yönünden davanın kabulünde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, mehir senedini ifa ettiğini ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğunu, davalının edimini ispat edemediğini, düğünde geniş aile tarafından takılan altınların mehir senedinin ifası anlamına gelmediğini, düğünde takılan altınlar ile mehir senedi arasında illiyet bağı bulunmadığını, mehir senedinin mehri müeccel niteliğinde olduğundan mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarına ilişkin talebin kabul edilmesi gerektiğini, açık bir şekilde talep sonucunun dava dilekçesinde yer aldığını, ıslah dilekçesinde de talep konusu ziynetlerin cins ve miktarlarının ayrı ayrı belirtildiği halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek hükmün tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı Adem'in 01/07/2010 tarihinde evlendiklerini, dava dışı Adem ile davalı babası Mehmet Kaya'nın müvekkiline mehir senedi ile taahhütte bulunduklarını, davalının, müvekkilinin boşandığı eşinin babası olup müvekkiline dava konusu mehir senedi ile yazılı olan altın ve eşyaları vermeyi taahhüt ettiğini, ancak 100 gram altının hiçbir şekilde alınmadığını, müvekkilinin mehir senedinde yazılı olan diğer eşyaları alamadan baba evine dönmek zorunda kaldığını belirterek mehir senedindeki eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 12.600,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 34.100,00 TL olarak ıslah etmiştir....