Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir . 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davaya konu mehir senedini davalılar birlikte imzalamışlardır . Mehir senedinde yeralan eşyaların (buzdolabı, çamaşır makinesi, üçlü fırın, koltuk takımı, halı) davacıya tesliminden her iki davalı da sorumludur . Davacı ve davalı ...'ın bağımsız konutta yaşamış olmaları mehir senedini imzalayan davalı ...'in sorumluluktan kurtulmasını sağlamaz . Diğer bir anlatım ile, mehir senedinde yeralan eşyalar (buzdolabı, çamaşır makinesi, üçlü fırın, koltuk takımı, halı) yönünden davalı ... ile birlikte davalı ... yönünden de talebin kısmen kabulü gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    den, mehir senedindeki eşyalar 150 gr altın, yatak odası takımı, çamaşır makinesi, buzdolabı, mobilya, halı ve televizyonun bedeli olan 20.650.00 TL iki davalıdan müteselsilen faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; mehir senedindeki altınların çalındığını, soruşturmanın sürdüğünü, mehir senedindeki altınları davacıya teslim eden ve hırsızlık olayının olduğu tarihte Danimarka'da olan davalı ...'in sorumluluğunun olmadığını, mehir senedindeki diğer eşyaların Güven tarafından teslim edileceğini, davacının iddia ettiği kişisel altınların ise hiç olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

      Aile Mahkemesinin 2015/948 Esas 2016/1152 Karar sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiği, boşanma kararının 14/11/2016 tarihinde kesinleştiği, davacı ve T1 resmi olarak evlenmeden iki gün önce 26/07/2007 tarihinde mehir senedi düzenlendiği, bu mehir senedine göre davacıya 400 gram 22 ayar altın verileceğinin taahhüt edildiği, iş bu mehir senedinin davalı T4 tarafından imzalandığı, davacı taraf her ne kadar evlilik gerçekleştikten sonra mehir senedinde korusu geçen 400 gram 22 ayar altının söz verildiği gibi kendisine verilmediğini iddia etmiş ise de davalı tarafça mehir altını teslimi başlığıyla dosyaya delil olarak sunulan belgeye göre davacıya mehir senedi ile vericeleği taahhüt edilen 400 gram 22 ayar altının verildiği, davacının da bu belgeyi imzaladığı, davacı tarafça bu belge üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı yönünde itirazda bulunulması üzerine Konya 4....

      Somut olayda; 26.04.2014 tarihli "Mehir Senedidir Başlıklı " belgede; davalılar, mihri muaccel bedel tazminatı olarak 10.000 TL ödemeyi kabul ettiklerini , senette yazan menkul malları ve 100 gram altını teslim aldıklarını, herhangi bir vukuunda ve ayrılık durumunda eşyaları noksansız olarak teslim edeceklerini, eşyalar istenildiği anda teslim etmeye, altınlarını, bedellerini ve değerler üzerinden parasal borçlanmayı kabul ettiklerini belirtmişlerdir. Eldeki dava, mehir senedinden dolayı ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının teslimi veya bedellerinin ve tazminatın ödenmesi istemine ilişkin olduğuna göre; konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Dava konusu eşyalar taraflar arasında senede bağlanmış olup davalıları bağlar. Taraflar arasında düzenlenen mehir senedinde çeyiz eşyalarının ve 100 gram altının açıkça davalılara teslim edildiği belirtilmiştir....

        (BK m.238/1) Taraflar arasındaki davanın dayanağı olan sözleşme (mehir senedi) yazılı olarak düzenlenmiş olup, mehirde belirlenen bedelin ne zaman ödeneceğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, bila tarihli şahitler huzurunda düzenlenen ve dosyada sureti bulunan mehir senedinde de "mihri müeccel" ibaresinin yazılı olduğu, dava dilekçesi ekinde olan sözleşmedeki ziynetlerin ise mehir alacağı olmayıp, ziynet eşyalarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

        Somut olayda; davacının/karşı davalının talebinin evlenme akdinin yapılacağı düşüncesiyle tanzim olunan mehir senedinde yazılı bulunan altın ve ev eşyalarının teslim edilmesi davalı/karşı davacının talebinin ise evlenme akdinin yapılacağı düşüncesiyle tanzim olunan mehir senedinde yazılı bulunan bağışlamadan rücu talebine ilişkindir. Bu durumda; davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasında evlilik akdi yapılmamış,evlilik akdinden kısa bir süre önce taraflar arasında nişanın bozulmasından dolayı evlilik akdinin gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler....

        de yararlandırılmasına,mehir senedinde yazılı 350 gr altının aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş,yargılama aşamasında mehir senedinden kaynaklanan davayı atiye bırakmıştır....

          Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir senedinde belirtilen 22 ayar 120 gram bilezik ve 1 adet set dışındaki eşyaların taraflar evlenirken müşterek konuta yerleştirildiğini, bu nedenle mehir senedinin bu eşyalar yönünden ifa edildiğini, istenildiğinde davacı tarafa vermeye hazır olduklarını, mehir senedindeki 22 ayar 120 gram bilezik ve 1 adet setin ise düğün günü davacıya verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi kararının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

          Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile eşi olan davalı arasındaki boşanma davasının derdest olduğunu, taraflarca imzalanmış olan mehir senedindeki eşyaların müvekkiline ait olmasına rağmen davalı tarafça iade edilmediğini ileri sürerek; mehir senedinde belirtilen ziynet ve çeyiz eşyaları ile paranın müvekkiline aynen iadesine, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere bedeli olan 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; 21.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden taleplerini 45.620 TL'ye yükselttiklerini, mehir senedinde belirtilen paraya ilişkin haklarını ise saklı tuttuklarını bildirmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça ileri sürülen mehir senedinin sahte olduğunu, zira senet altındaki imzanın...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiği, davacının beyanı ve davacı tanıklarının beyanı ile 100 gram altın ile mehir senedindeki diğer eşyaların alınarak davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafça bunların davalı tarafta kaldığının iddia edildiği, davalının en son müşterek haneden ayrılırken mehir senedinde belirtilen eşyalarını yanına almadığının dosya kapsamı ile sabit olduğu bu nedenle mehir senedinde belirtilen eşyalar yönünden davanın kabulünde isabetsizlik olmadığı, her ne kadar davalı, mehir senedinde geçen bir kısım eşyaları davacıya teslim ettiğini iddia etmiş ise de, 12/12/2016 tarihli belgenin davacıya ait çeyiz eşyaları ile baba evinden getirdiği şahsi eşyalara ilişkin olduğu, dolayısıyla bu belgenin mehir senedindeki eşyaları kapsadığı yönünde bir değerlendirme yapılamayacağı, 250 gram mehir altınının hiç takılmadığının iddia edildiği, bu kapsamda mehirden kaynaklı edimi ifa ettiğini ispat külfetinin senet...

            UYAP Entegrasyonu