GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedindeki ziynetlerin davalı tarafından borç olarak alındığını ancak iade edilmediğini, eşyaların davalıda kaldığını ayrıca mehir senedinde mehir tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığını belirterek mehir senedinde belirtilen eşya, altın ve mehir tazminatı ile düğünde takılan altın ve paraların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 2.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 21/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, mehir senedinde yer alan ziynetler yönünden dava değerini fiili ödeme günündeki rayiç değerleri üzerinden şimdilik 559.775,00 TL olarak, mehir tazminatı yönünden ise 8.657,11 TL olarak ıslah etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı eş Mustafa arasında boşanma davalarının derdest olduğunu, diğer davalı Ramazan'ın ise davacının eşinin babası olduğunu, davalılar tarafından davacıya mehir senedi ile taahhüt edilen ancak teslim edilmeyen 680 gram altının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesince; Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarından biri davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek olan, mehir senedinde gösterilen ve fakat teslim edilmediği iddia edilen ziynet eşyalarına ilişkindir. Borcun kaynağı mehir senedi olduğuna göre uyuşmazlığı çözme hususunda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Zira Yargıtay 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senette belirtilen eşya ve altınların düğün sırasında alınmak suretiyle davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, her ne kadar davacı mehir senedindeki altınların davalı tarafından harcandığı, eşyaların ise davalı tarafta kaldığından bahisle işbu davayı açmış ise de, 26/10/2017 tarihinde düzenlenen ve belge altındaki imzanın bilirkişi raporu ile davacıya ait olduğu tespit edilen ibraname içeriği ile davacının mehir senedinde adı geçen bütün alacak kalemlerinin tamamının bedelini davalıdan teslim aldığı ve mehir senedinden kaynaklı hiçbir hak ve alacağının kalmadığının belirtildiği, hal böyle olunca mevcut ibraname gereğince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez ( HMK. 26).İstek olmadan davacı karşı davalı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesi uyarınca maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı karşı davalı kadın dava dilekçesi ile mehir olarak verilmesi gereken 400 gram 22 ayar altının verilmediğini belirterek mehir olarak verilmesi gereken altınların bedelini talep etmiştir. Mahkemece kararın gerekçesinde mehir alacağına ilişkin talebin Aile mahkemesinin görevine girmediği belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtilmiş, hüküm de ise mehir altının aile mahkemesinin görev kapsamına girmediği anlaşılmakla talebin reddine denilmiştir. Mehir alacağına yönelik istek Aile Mahkemesinin görevi kapsamında bulunmaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, 400 gram 22 ayar altın bilezik taahhüdünde bulunulduğunu, davalının mehir senedini imzalayarak davacıya verdiğini, ancak evlilik süresinde mehir senedinin aslının kaybolduğunu, 400 gram mehir altınını hiç ifa edilmediğini, düğünde takılan 23 adet çeyrek altının ise davalı tarafça harcandığını belirterek ziynet eşyalarının bedeli için şimdilik 20.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 207.255,00 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; mehir senedinin imzalandığının doğru olduğunu, mehir ediminin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, düğünde takılan hediyelik altınların da davacı tarafından kendi akrabalarının özel günlerinde karşılık olarak takıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; sunulan mehir senedinin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, tanık beyanlarıyla mehir yapıldığının sabit olup, ayrıca yemin delilinin hatırlatılmamasının da hatalı olduğunu belirterek davanın kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
Mehir senedinde hiç yerine getirilmediği iddia edilen 200 gram altın yönünden ispat külfetinin davalılarda olduğu, bunun da senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile mümkün olabileceği, davalılarca senetten kaynaklanan edimin yerine getirildiğine dair senet kuvvetindeki bir belge ibraz edilmemekle birlikte davalılara yemin delili hatırlatılmadan karar verildiği görülmekle 200 gram mehir altınının ifa edildiği iddiasının ispatı açısından davalılara Dairemizce yemin delili hatırlatılmış, davalı yemin delilini kullanmış, davacı yeminli beyanında mehir senedinde belirtilen 200 gram mehir altının hiç alınmadığını, davalılarca senet ediminin bu altınlar yönünden yerine getirilmediğine yemin etmekle, 200 gram altın yönünden davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğundan, davalılar vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı Adem'in 01/07/2010 tarihinde evlendiklerini, dava dışı Adem ile davalı babası Mehmet Kaya'nın müvekkiline mehir senedi ile taahhütte bulunduklarını, davalının, müvekkilinin boşandığı eşinin babası olup müvekkiline dava konusu mehir senedi ile yazılı olan altın ve eşyaları vermeyi taahhüt ettiğini, ancak 100 gram altının hiçbir şekilde alınmadığını, müvekkilinin mehir senedinde yazılı olan diğer eşyaları alamadan baba evine dönmek zorunda kaldığını belirterek mehir senedindeki eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 12.600,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 34.100,00 TL olarak ıslah etmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava; mehir alacağı istemine ilişkindir. Erkeğin evlenirken eşine verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para veya başka bir mala mehir denir. Mehir, ödenme zamanına göre, mehr-i muaccel ve mehr-i müeccel olmak üzere ikiye ayrılır. Mehr-i muaccel, peşin olarak ödenen mehirdir. Mehr-i müeccel ise ödenmesi sonraya bırakılan mehirdir. Bu mehrin ödenmesi için herhangi bir zaman belirlenmişse, bu tarih geldiğinde belirlenen mehrin ödenmesi gerekir. Şayet bir vakit belirlenmemişse, boşanma ile mehir muacceliyet kazanır. Türk Medeni Kanunu, evlenme sözleşmesi sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuş mehir, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez (02/12/1959 günlü, 14/30 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gerekçesi).Mehir sözleşmeleri bugün de geçerlidir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalı ... hakkındaki davanın reddine, keşif sırasında varlığı tespit edilen ev eşyalarının aynen iadesine, mehir senedinde yer aldığı halde mevcut olmadığı belirlenen eşya, ziynetler ile düğünde takılan altınların bedeli 8.704.50 TL'nin davalı eş ...'den tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı ... ile evlenmesi sırasında diğer davalı kayınpeder ...'in mehir senedi verdiğini, senette ...'...