Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedindeki ziynetlerin davalı tarafından borç olarak alındığını ancak iade edilmediğini, eşyaların davalıda kaldığını ayrıca mehir senedinde mehir tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığını belirterek mehir senedinde belirtilen eşya, altın ve mehir tazminatı ile düğünde takılan altın ve paraların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 2.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 21/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, mehir senedinde yer alan ziynetler yönünden dava değerini fiili ödeme günündeki rayiç değerleri üzerinden şimdilik 559.775,00 TL olarak, mehir tazminatı yönünden ise 8.657,11 TL olarak ıslah etmiştir....

Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkillerinden ... ile davalının evlenmek için nikahlandığını, bu nedenle mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedine mahsuben nişan ve nikah akdinin öncesinden 07.12.2007 tarihinde müvekkilleri tarafından davalıya bir kısım ziynet eşyalarının takıldığını; ancak, davalının düğün türeni yapılmadan, evlenmekten vazgeçerek, boşanma davası açtığını, davanın derdest olduğunu; davalının, ayrıca, ziynet eşyalarının bedeli ve tüm yaptığı masrafların tahsili için de alacak davacı açtığını; bundan ayrı, mehir senedine dayalı olarak alacak davacı açtığını; oysa, müvekkillerinin evlilik birliğinin kurulmamasında sorumlu olmayıp, bağıştan ve mehirden rücuu ettiklerini ileri sürerek; mehir senedinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2014/603 Esas, 2015/1042 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, kararın 22.02.2016 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasında evlendikleri gün itibari ile mehir senedi düzenlendiği, davalı tarafın mehir senedindeki davaya konu eşyaları davacıya evlilik birliği içerisinde öncesinde ve sonrasında teslim etmediği, her ne kadar mehir senedinde davacının tüm mehir senedine tabi ziynet ve eşyaları teslim aldığına dair ibare bulunsa da dinlenen tanık anlatımları ve davacı tarafın beyanı ile teslim yapılmadığının anlaşıldığı, bu halde mehir senedinden kaynaklı alacak talebine ilişkin davadaki uyuşmazlığın Aile Hukukundan değil Borçlar Hukukuna tabi sözleşmeden kaynaklandığı ve davayı görmeye genel mahkeme sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 1....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davanın mehir senedinden kaynaklı alacak ve kişisel eşyanın iadesi talebine ilişkin olduğu, mehir senedi yönünden her iki davalıya, kişisel eşyanın iadesi yönünden ise sadece davalı Volkan'a davanın yönlendirildiği, davacının mehir senedinin ifa edilmediği iddiası ile açtığı işbu davanın dayanağı olan mehir senedi incelendiğinde herhangi bir ihtilaf halinde Konya Mahkemelerinin yetkili olacağının kabul edildiği, işbu davada yetkinin kesin ve kamu düzenine ilişkin olmaması sebebiyle tarafların yetki sözleşmesi yapabilecekleri, hal böyle olunca mehir senedinden kaynaklı talep yönünden yetkili mahkeme Konya Mahkemeleri ise de HMK'nın 110....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Mehir senedi TBK'da düzenlenmemekle birlikte evlenme anında kocanın, kadına yaptığı bağış olup, üçüncü kişilerin de mehir senedi ile borç altına girebileceği, taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen 26 kalem eşyanın davacıya çeyiz olarak verildiği belirtilmek sureti ile senedin her iki davalı adına imzalandığı, dolayısıyla hem senet içeriği hem de mehir sözleşmesinin hukuki gereği her iki davalının senet nedeni ile borç altına girdiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacının iddiasının mehirdeki ziynetlerin hiç ifa edilmediği, eşyaların ise davalı kocanın evinde kaldığı yönünde olup, davacının bu iddiasına göre mehirdeki eşyaların düğünde davacıya teslim edildiği, yani mehirdeki eşyalar için mehir ediminin ifa edildiği, bu nedenle taraflarla aynı evde oturmayan davalı Mehmet'in mehirdeki eşyalar nedeni ile sorumluluğunun olmayacağı, bu nedenle davalı Mehmet yönünden mehir eşyaları için açılan davada pasif husumet yokluğundan...

    .- 2013/808 K. sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına karar verildiğini, tarafların 1991 yılında evlendiklerinde adet olduğu üzere davacı kadın lehine "mihir senedi 8.000 TL bağlanmıştır" ibaresinin yazıldığı bir mehir senedi düzenlendiğini, tarafların 2013 yılında boşandıklarını, ancak davalının mehir senedinden kaynaklanan yükümlülüğünü bugüne kadar yerine getirmediğini, mehir senedinde müvekkili lehine 8.000 TL mehir bedelinin kararlaştırıldığının anlaşıldığını, uygulamada ve adetlere göre, mehir senedinin evlenen kadını evlilik birliğinin ileride bozulması halinde bir nebze de olsa, maddi yönden güvence altına almak olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, mehir senedinden kaynaklanan alacak için şimdilik 500 TL nin boşanma tarihi olan 03.09.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....

    Sayılı dava dosyasında görülen boşanma davasından tefrik edildiği, davalı kadının 2.cevap dilekçesinde tarafların dini nikahları sırasında yazılı olarak mehir senedinin düzenlendiğini, Yargıtay içtihatlarına göre mehir senedinde düzenlenen alacağın boşanma halinde talep edilmesinin mümkün olduğunu, bu nedenle mehir senedinde belirlenen 30 gram altının aynen verilmesini aksi takdirde, değerinin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği görülmüştür. Türk Medeni Kanununun evlenme sözleşmesi sırasında karı-kocadan birinin diğerine, bir mal veya para vermesini yada vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle eski hükümlere göre kurulmuş mehir Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez. (02/12/1959 gün, 14/30 sayılı içtihadı birleştime kararı gerekçesi) Mehir sözleşmeleri bugün de geçerlidir....

    Cevap dilekçesi: Davalı Hüseyin Öztürk cevap dilekçesinde; mehir senedinde belirtilen tüm eşyaları aldığını, düğünde takılan altınların takı merasiminden sonra davacının kardeşi Leyla tarafından alındığını, düğünden sonra tarafların Ankara'ya yanlarına geldiklerinde davacının kendisine davalının borçlar için altınları istediğini, kendisinin de vermediğini söylediğini, daha sonra altınların farklı farklı olduğunu belirterek bunları tek tip olarak birleştirilmesini talep ettiğini, kendisinin davacının verdiği altınları kuyumcuya götürerek 30 gramlık 5 adet bilezik yaptırarak kendisine teslim ettiğini, davacının altınlarını ve diğer eşyalarını giderken yanında götürdüğünü, mehir senedinin 80 gram altın olarak konuşulduğunu, ancak en son kuyumcuda takılanlarla birleştirilip alınan altınların da mehir senedine yazılmak sureti ile mehir senedinin 150 gram olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Somut olayda kabul edilen mehir alacağı miktarı 22.918,32 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090,00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından mehir alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple davalı erkeğin mehir alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davalı erkeğin mehir alacağı davası yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, temyiz edilen hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2....

      Belirtilen eksikliğin giderilmesi için İlk Derece Mahkemesinin 17/05/2022 tarih, 2019/358 Esas ve 2022/388 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının mehir alacağı davasına yönelik olan 4. Bendinin kaldırılmasına ve boşanma davasından tefrik edilen işbu dosyanın mahaline gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- )Davalı erkek vekilinin, mehir alacağı davasına ilişkin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1- a-4- 6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin 17/05/2022 tarih, 2019/358 Esas ve 2022/388 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının mehir alacağı davasına yönelik olan 4....

      UYAP Entegrasyonu