Gayrimenkul Danışmanlığı" ibareli davalı markasının başvuru aşamasında olduğu, davalının, davaya konu markasının dava açıldığı tarihte tescilli olmadığı, dava tarihi itibariyle tescilli olmayan bir markanın hükümsüzlüğü için dava açılmasının mümkün olmadığı, hükümsüzlüğü istenen markanın yargılama sırasında tescil edilmesinin de sonuca etkisinin olmayacağı, henüz tescil edilmeyen markanın hükümsüzlüğü için dava açmakta davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
yol açacak şekilde kullanımının haksız rekabet teşkil edeceği belirtilmiştir....
Mağazacılık'ın lisans aldığı markayı aynen kullanma hakkına sahip olduğunun açıkça gözüktüğünü, diğer müvekkilinin de bu markayı kullanım hakkına sahip olduğunu, müvekkillerinin "......." ibareli marka kullanımının hukuka uygun bir kullanım olduğunu, "......." isminin isminin kullanımının oldukça yaygın olduğunu, "....... " isminin benzerliğinin, tek başına, davacı ile müvekkilleri arasında iltibas oluşturmayacağını, müvekkillerine ait tescilli markanın ayırt edici özelliklere sahip olduğunu ve davacı yanın markasına yönelik herhangi bir tecavüz teşkil etmediğini, müvekkili adına tescilli markanın hükümsüzlüğü şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalı ...... adına ..... sayı ile tescilli markanın hükümsüzlüğü, davacının " ........" esas unsurlu markasına yönelik tecavüzün tespiti, men'i, önlenmesi, ve https://www.......com.tr alan adının iptali taleplidir....
Kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ev tekstili ürünleri alanında 1998 yılından beri faaliyette bulunduğunu, dava konusu ... markasını seçerken yaptığı araştırmada 24. sınıfta bu ibarenin marka olarak alınmamış olduğunu tespit ettikten sonra TPE'ye tescil için müracaat ettiğini, TPE'nin yaptığı araştırmada ret nedeni görülmediğinden Bültende yayınlandığını, itiraz gelmemesi üzerine markanın tescil edildiğini, davacı markalarının müvekkiline ait markanın tescilli olduğu 24. sınıfta tescilli olmadığından iki markanın iltibas oluşturmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin markayı fiili kullanımının “....” şeklinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Davacı adına tescil edilen markanın esaslı unsuru “...” ibaresidir. Davalı adına tescilli marka ise “ ...” asıl unsurundan oluşmaktadır. Dava dosyasındaki belgelerden davalı markasının tescil edildiği halinden farklı olarak ve sadece “...” olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi uyarınca tescilli marka hakkı kullanımı yasal bir kullanım olmakla birlikte, markanın tescil edildiğinden farklı ancak başka bir markayla iltibas uyandıracak biçimde kullanımı anılan maddeye uygun kullanım olarak değerlendirilemez. Somut uyuşmazlıkta davalının sadece “...” ibaresi olarak markanın kullanımı 556 sayılı KHK’nın 9 ve 61. madde kapsamında davacının “...” ibareli markasına tecavüz oluşturduğu gözetilmeden yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Dava konusu------ gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ------- numaralı ----- tarihinde davalının -------- davalı işyerinde davalının marka kullanımlarının tespit edildiği, dosya münderecatından,----- markasının tanınmış marka olarak kabul edildiği, davalının ------- değerlendirilmesini istediği, -------- ibaresinin de bu iddiayı ve talebi doğrular nitelikte olduğu, ancak davacı ----- tanınmış ------ olarak korunuyor olması ve ----------- kullanılıyor olması nedeniyle, tanınmış markanın ihlal edildiği, davalı tarafça kullanılan -------- ibaresinin ---- davacı ---------- olduğu, davalı tarafın faaliyetinin ----- olduğu, bu faaliyetin de doğrudan ----------- bu markalar bakımından davalı tarafın kullanımının davacının ------ haklarını ihlal ettiği, somut olayda ise ---- tanınmış marka olarak kullanılan davacı markasına ------olduğundan davalı kullanımının ----- anlamında iyi niyetli ve bilgi verme amaçlı bir kulanım olmaması nedeniyle -----maddesi hükmünün uygulanamayacağı...
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b'ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır. Mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır. Markanın sahibinden başkası tarafından aynen veya taklit, tağyir, iltibas suretiyle kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında her şeyden önce markanın şekil ve anlam itibariyle taşıdığı baskın unsur göz önünde bulundurulmalıdır. Bu baskın unsurun aynen veya değiştirilerek başkası tarafından kullanılması, haksız olarak kullanımının tespitinde büyük önem taşır....
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b'ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır. Mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır. Markanın sahibinden başkası tarafından aynen veya taklit, tağyir, iltibas suretiyle kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında her şeyden önce markanın şekil ve anlam itibariyle taşıdığı baskın unsur göz önünde bulundurulmalıdır. Bu baskın unsurun aynen veya değiştirilerek başkası tarafından kullanılması, haksız olarak kullanımının tespitinde büyük önem taşır....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın paralel ithalat yaptığı ve satışa sunduğu "....'' markalı ürünlerin tanıtımında, reklamında ve garanti belgesi üzerinde "...." markasını tescilli haliyle (logosal) kullanımının 556 sayılı KHK 13. Maddesi kapsamında olduğu ve marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilemeyeceği, .... dergisindeki fotoğraf kullanımının haksız rekabet oluşturduğu, .... vitrin fotoğrafı ve .... vitrin fotoğrafında yer alan görsellerin marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğu, şekil 5'deki görselin eser niteliğinde bulunmadığı kullanımının FSEK 80/son gereği haksız rekabet oluşturacağı raporda davalıların .... Şubesi'nde, .... mücevherat vitrin fotoğrafı ve .......
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Ancak, uyuşmazlık davalının tescilli markasını tescil olunduğu halinden farklı bir biçimde ve davacı markasına tecavüz oluşturacak şekilde kullanımının önlenmesi ve tazminat istemine yöneliktir. Davaya konu ve tecavüz oluşturan davalı kullanımının tespiti, aynı olay nedeniyle açılan ceza soruşturması kapsamında alınan mahkeme kararıyla 26.04.2011 tarihinde davalının iş yerinde yapılan arama ile belirlenmiştir....