Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Parlatma ve bakım ürünleri (deri, vinil, metal, ahşap için)." malları ile 5. Sınıftaki "İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular." mallarının başvuruya iadesine karar verildiğini, oysa taraf markaları arasında iltibas bulunduğunu, müvekkili markasının tanınmış olup dava konusu markanın müvekkili marklarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, davalı Şirketin önceki markası nedeniyle müktesep hakkı bulunmadığını, bu markanın kullanılmaması nedeniyle hükümsüzlüğü istemiyle İstanbul 1. FSHHM'nin Mahkemesi'nin 2016/7 esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, ayrıca uyuşmazlık konusu malların davalı Şirketin önceki markası kapsamında yer alan mallarından farklı olduğunu ileri sürerek 2015-M-1117 sayılı YİDK kararının iptali ile dava konusu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    GEREKÇE : Dava, kullanmama nedeniyle markanın kısmen iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

      Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delilerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece, tanınmışlık iddiasına dayalı hükümsüzlük davasının 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı taraf, dava dilekçesinde dava konusu markanın 556 Sayılı KHK'nın 14 ve 42/1-c bendine dayalı olarak kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini de talep etmiştir. Bu durumda, dava dilekçesinde ileri sürülen iş bu hükümsüzlük nedeni ile ilgili olarak mahkemece olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülerek, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....

        markasının kullanmama nedeniyle iptalini, sicilden terkinini, iptal edilmemesi durumunda 42. sınıf hizmet sınıfıyla ilgili olarak iptalini, ayrıca 42. sınıf hizmetin niteliği konusunda halka yanlış anlama ihtimali mevcut olduğundan, markanın müvekkiline ait avukatlık bürosu ismiyle iltibas yaratması nedeniyle, markanın öncelikli ve üstün hak sahipliği nedeniyle hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir....

          Davalı vekili 31.08.2021 tarihli dilekçesi ile iki dava arasında bağlantı bulunması nedeni ile mahkememiz dosyasının Ankara ...FSHHM'nin ... E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiği görüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Mahkememizce açılan hükümsüzlük davasına dayanak yapılan davacıya ait ... sayılı marka hakkında Ankara ...FSHHM'nin ... E. Sayılı dosyası ile kullanmama nedeniyle iptali talebiyle açılmış olması nedeniyle Ankara ...Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ... E. Sayılı dosyası ile bağlantılı bulunduğu, davaların birlikte görülmesinde hukuki yarar olduğu anlaşılmakla; Ankara ...Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ... E. Sayılı dosyasıyla birleştirilmesine, mahkememizin 2021/226 E. Sayılı dosyasının bu şekilde kapatılmasına, bundan sonraki tüm işlemlerin birleştirilen dosya üzerinden yürütülmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kılınmıştır....

            Davalı vekili, davacının davalı markasının hükümsüzlüğü yönünden menfaati ve zarar gördüğüne ilişkin somut bir delilinin bulunmadığını, müvekkili markasının davacı markasına iltibas oluşturmadığını, davacının markanın tescil kapsamında bulunan 5. sınıf malları dışındaki diğer 5. sınıf mallar ve özellikle 3 ve 35. sınıf hizmetler için hiçbir zararı veya zarar görme olasılığının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

              Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi'nin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

                Sınıfta tescilli 2004/32894 sayılı “şekil'' (logo) markasının davacı yan adına tescilli önceki tarihli 2001/16560 sayılı marka ile 8/1-b maddesi kapsamında iltibas ihtimalinin mevcut olduğu ve kullanmama nedeni ile iptal davasında verilen kararda iptaline karar verilen mal ve hizmetler düşüldükten sonra yapılan karşılaştırmada dahi mal ve hizmet benzerliğinin devam ettiği, işaret benzerliğinin de bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Sınıfta tescilli 2004/32894 sayılı “şekil'' (logo) markasının davacı yan adına tescilli önceki tarihli 2001/16560 sayılı marka ile 8/1-b maddesi kapsamında iltibas ihtimalinin mevcut olduğu ve kullanmama nedeni ile iptal davasında verilen kararda iptaline karar verilen mal ve hizmetler düşüldükten sonra yapılan karşılaştırmada dahi mal ve hizmet benzerliğinin devam ettiği, işaret benzerliğinin de bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    Şti.’nin kendisinin bilgisi dahilinde TPMK nezdinde “HATEX SCHAFER” ibaresini 2003/09069 sayı ile tescil ettirip kullandığını, davalıların müvekkiline herhangi bir bilgi vermeden, müvekkilinin asıl hak sahibi olduğu bu markayı kötü niyetle kendi aralarında satış işlemine konu ettiklerini ileri sürerek, satış işleminin iptalini, markanın asıl hak sahibi olarak müvekkili adına TPMK’da tescilini, aksi kanaat halinde markanın kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir. Davalı .... Ltd. Şti vekili, müvekkilinin dava konusu marka ile doğrudan ya da dolaylı bir bağının olmadığını, husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, dava konusu markanın davacı Almanya’da henüz tescil ettirmemişken dava dışı OMS Paslanmaz Mutfak Araçları San. Ve Tic. Ltd....

                      UYAP Entegrasyonu