Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

reddedildiğini, oysa müvekkilinin marka haklarının halen devam ettiğini, müvekkilinin başvurusu ile itiraza gerekçe gösterilen markanın 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca aynı veya benzer olmadığını ileri sürerek, davalı ... ... kararının iptalini ve ...6 sayılı markanın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde marka hükümsüzlüğü davasının ikame edildiğini, söz konusu yargılamanın devam ettiğini, bu hususun dava dilekçesinde de ikrar edildiğini, bu haliyle usul ekonomisi ilkesi gereğince işbu huzurdaki davanın konu ve şahıs birliği dikkate alındığında Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/93 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve yargılamanın Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/93 esas sayılı dosya üzerinden görülmeye devam edilmesini talep etmiştir. YARGILAMA VE GEREKÇE: Mahkememizce 10/02/2022 tarihinde ön inceleme duruşması yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı tarafa ait 2014/103585 sayılı markanın kullanmama nedeniyle iptal koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Mahkememizce Bakırköy 2. FSHHM'nin 2021/93 E. Sayılı dosya örneği celbedilmiştir....

      iptaline ve tesciline itiraz ettiğini belirterek, davanın kabulü ile davalı adına Türk Patent Kurumu nezdinde kayıtlı bulunan 2013/62460 tescil numaralı 'Karanfil' ibareli markanın 39. sınıfta 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 9. maddesi gereğince “kullanmama nedeniyle” iptali ile sicilden terkinine karar verilmesine talep ve dava etmiştir....

      ... no'lu "..." markasının kullanmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ... no'lu "..." markasının kullanmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Hukuk Dairesi 11.06.2019 tarihli, 2019/1765 E. ve 2019/4421 K. sayılı ilamı ile 6769 sayılı Kanunun Meclis tarafından kabul tarihinin 22 Aralık 2016 olmasından hareketle, kanun koyucunun amacının geçmişe etkili olacak biçimde kullanmama nedeniyle markanın iptalini öngördüğünü, Kanunun kabulünden sonra ve henüz yürürlüğe girmesinden önce yürürlük konusunda öngörülemeyen Anayasa Mahkemesi kararı ile ortaya çıkan kanun boşluğunun bu şekilde doldurulması gerektiğini ortaya koyarak, ihtilafın konusu markanın kullanmama nedeniyle iptaline ilişkin Ankara ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ve Ankara BAM ... Hukuk Dairesi kararını onamıştır. SMK 25/4. maddesi gereğince markanın kullanıldığını ispat yükü davalıya aittir....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 11/11/2015 tarihli ilamı ile davacı yararına bozulmuştur. Davalı, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalının HUMK.nın 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. 2-Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece dava konusu 2003/35385 nolu "..." ibareli markanın 556 sayılı KHK'nin 14. maddesi uyarınca kullanmama nedeniyle kısmen iptaline dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce davacı yararına bozulmuştur. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir....

              Davalı--- hem --- ve faturalarda ciddi bir biçimde------- kullanmama nedeni ile iptal davasının reddine karar vermek gerektiği bu şekilde davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                tescil ettirdiğini ve tescil tarihinden itibaren de kullanmadığını ileri sürerek, davalı adına tescilli ... no'lu “...” markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Davalı vekili, müvekkilinin kurulduğu tarihten itibaren tüketiciler nezdinde bilinen bir marka olduğunu, söz konusu markalara ilişkin TPMK'ya başvurulduğunu ve tescil işlemlerinin gerçekleştiğini, markanın hükümsüzlüğü davasının hukuki niteliği itibariyle ancak markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde ikame edilebileceğini, işbu davanın davaya konu markanın tescilinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra ikame edilmiş olmasından dolayı reddinin gerektiğini, davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili şirketin davranışları nedeniyle zarar gördüğünü ve itibarının sarsıldığını iddia etmiş ise de bunu ispat edemediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu