Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; 1953 yılında faaliyetine başlayan müvekkili şirketin, ilaç konusunda üretim ve pazarlama faaliyetlerini gösterdiğini, dava konusu 2010/33765 sayılı markanın yenileme işleminin dosyalanmaması nedeni ile 22.05.2020 itibariyle hukuken geçersiz bir marka olduğunu, bu itibarla iptali ile sicilden terkinine karar verilemeyeceğinden davacının hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. III....

    GEREKÇE: 1- Dava, YİDK kararı iptali ile 2017/49963 sayılı markanın hükümsüzlüğü, ve 2007 /34112 sayılı markanın kullanılmaması nedeniyle iptali istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

      Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, 556 sayılı KHK’nın 42/1-c maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 09.04.2014 gün ve 2013/147 esas ve 2014/75 karar sayılı kararı ile iptal edildiği gözetilmeksizin davalı adına tescilli dava konusu bazı markaların kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 gün ve 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin de iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi'nin anılan iptal kararları değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

        Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava 556 sayılı KHK’nın yürürlükte olduğu dönemde açılmış olan kullanmama nedeniyle markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, Mahkemece asıl davada 99/009315 sayılı marka ve 99/009314 sayılı marka hakkında bozma öncesinde verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı adına tescilli 98/019498, 96/020188, 97/020698, 182667, 95/15900, 92/011986, 92/011982, 96/020189, 92/011987, 92/011981, 95/015901, 95/015899, 92/011984, 92/011983, 92/011985, 96/020187, 182674, 183221 nolu markaların kullanmama nedeniyle iptaline ilişkin talep yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; birleşen davada, davalı adına tescilli 96/020193, 99/009314, 98/019503 nolu markaların kullanmama nedeniyle iptaline ilişkin talep yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve her iki davada da davaların açılış tarihinde davacının haklı olduğu...

          Maddesi kapsamında dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, davacı yanın ihtilaf konusu markanın tescil müracaatına konu edildiği 18.04.2016 tarihinde tanınmış marka statüsünde olmadığı, bu itibarla hükümsüzlüğü talep edilmekte olan ihtilaf konusu markanın SMK’nın 6/4. Maddesi hükmü çerçevesinde hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, ihtilaf konusu markanın SMK’nın 6/6. Maddesi hükmü çerçevesinde hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, davalı yan adına dava konusu marka başvurunu gerçekleştirmesinin kötü niyetli olduğunun değerlendirilebileceği ve bu halde .... tescil numaralı markanın SMK’nın 6/9....

            FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/42 KARAR NO : 2022/51 DAVA : Markanın İptali DAVA TARİHİ : 08/02/2021 KARAR TARİHİ : 01/03/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 02/03/2022 Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin "......" ibareli mrakasının 35. sınıfta tescili amacıyla TPMK'ya ....... başvuru numarası ile başvuruda bulunduğunu, ancak müvekkilinin bu başvurusunun davalı adına kayıtlı ...... başvuru numaralı markası gerekçe gösterilerek reddedildiğini, ancak davalının tescil ettirdiği "......" markasını Türkiye'de ciddi ve etkin şekilde kullanmadığını iddia ederek, davalı adına tescilli ...... tescil numaralı ......" ibareli markanın kullanmama nedeniyle iptalini talep ve dava etmiştir....

              II-Markanın Hükümsüzlüğü İstemi Bakımından; Davacı tarafın dava konusu markanın tamamıyla hükümsüzlüğünü talep etmediği, 03, 29, 30 ve 32.sınıfta yer alan emtialar bakımından markanın hükümsüz kılınmasını talep sonucunda belirttiği, HMK m.26 hükmü uyarınca, taleple bağlılık ilkesi uyarınca, sadece bu emtialar bakımından markanın hükümsüzlüğü isteminin değerlendirildiği, markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından davalı şirketin kullanmama def'i ileri sürmemesi nedeniyle, itiraza mesnet markaların kapsamındaki emtiaların tamamı fiilen kullanılsın ya da kullanılmasın SMK m.6/1 hükmü uyarınca yapılacak iltibas değerlendirmesinde nazara alındığı, davacıya ait 81/075598 ve 2002/24559 sayılı markaların kapsamlarında yer alan ve bilirkişi raporunda koyu renk ile gösterilen emtialar ile dava konusu marka kapsamında 03, 29, 30 ve 32.sınıfta yer alan emtialar arasında aynı, aynı tür ve benzerlik bulunduğu, davacı markalarının esas unsurunu "..." kelimesinin, davalı markasının esas unsurunu ise ".....

                Dava, davalı adına tescilli markanın kullanmama nedenine dayalı kısmi hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dava tarihi olan .../06/2013 tarihinden önce, 28/05/2013 tarihinde taraflar arasında inhisari olmayan marka lisans sözleşmesi yapıldığı ve anılan sözleşme ile davalı tarafından, dava konusu markanın, hükümsüzlüğü talep edilen hizmet sınıfında süresiz kullanım hakkının davacıya verildiği anlaşılmakta olup, bu husus taraflar arasında uyuşmazlık konusu da değildir. 4721 sayılı TMK'nın .... maddesi uyarınca, herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada iyiniyet kurallarına riayetle mükellef olup, bir hakkın sırf başkasını ızrar eden kötüye kullanımını kanun himaye etmez....

                  Maddesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptaline ilişkin gerekçeli kararın 06 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanması ile 6769 Sayılı SMK'nın 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, 10/01/2017 tarihinden sonra açılan iptal davalarında, 5 yıllık sürenin hesabında aradaki bu günlük 4 günlük boşluk nedeni ile 6769 Sayılı SMK'nın yürürlüğünden önceki dönemde geçen sürenin de hesaba katılması gerekir. Zira 06/01/2017 tarihine kadar markanın kullanılmamasının bir yasal yaptırımı mevcuttur ve marka sahipleri de bunu bilmektedir. Türkiye'nin taraf olduğu Paris Sözleşmesi'nin 5/c maddesi ile TRIPS Anlaşmasının 19. Maddesinde de, markanın kullanılması koşulu düzenlenmektedir. Her ne kadar 6769 Sayılı kanunda, bir geçici madde ile 4 günlük boşlukla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 06/01/2017 tarihinden önceki kullanmama sürelerinin yok sayılması mümkün değildir....

                    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davaya konu YİDK kararının isabetli olup olmadığı ve başvuruya konu markanın hükümsüz kılınması şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (556 sayılı KHK) 35 inci maddesi 3....

                      UYAP Entegrasyonu