Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraf markaları arasında iltibas olmadığını, markanın hükümsüzlüğü bakımından eksik inceleme yapıları hüküm kurulmasının açıkça yasaya aykırı olduğunu, aynı Yargıtay dairesi tarafından incelenen aynı/benzer markaların konu olduğu davalar bakımından birbirleriyle çelişen kararların bulunduğunu, davaya konu davalı Şirketin logosunun davacı markasından daha önce tescil edildiğini ileri sürerek markanın hükümsüzlüğüne ilişkin kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, marka hükümsüzlüğü, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve meni istemine ilişkindir istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname'nin 6 ncı maddesi. 3. Değerlendirme Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. V....

    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı adına tescilli ... sayılı "..." ibareli markanın iş bu davada hükümsüzlüğü istenen davalı şirket adına tescilli ... sayılı "..." ibareli markanın başvuru tarihi olan 21.06.2007 tarihi itibariyle de 556 sayılı KHK'nın 8/4 maddesi anlamında tanınmış olduğuna dair bir belirlemenin bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, ikinci bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 20/05/2021 havale tarihli raporlarda sonuç olarak, dosya kapsamında sunulan deliller bakımından davacı yanın ülkemiz nezdinde herhangi bir faaliyeti tespit olunamadığı gibi, ilgili markanın ülkemizde bilinir durumda olduğuna ilişkin de dosya içerisinden herhangi bir husus tespit edilemediğinden, SMK’nın 6/3. Maddesi kapsamında dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığını, davacı dava konusu markanın gerçek hak sahibi olduğunu ve markasının davalı markasının koruma tarihi öncesinde tanınmış marka olduğunu ispat edemediğinden, davalı adına 41 ve 42. sınıflarda tescilli 2012 46912 nolu " ........” markasının bu sebeplere dayalı olarak hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığını, davalı markasının tescilinde kötüniyetli olduğunun değerlendirilebileceğini, bu halde ....... kod numaralı markanın SMK’nın 6/9....

        tescilinden --- yılından beri tescilsiz bir şekilde kullandığını, ---- nezdinde tescil ettirmek için müracaat ettiğinde söz konusu markanın davalı yan adına tescil edildiğini öğrendiğini, ------yazıldığında sadece müvekkil şirket haberleri çıktığını, bilindiği üzere ------ bu halde tescilinin ----- bahsedildiğini, bunun ----- ile getirildiğini buna göre markanın eskiye dayalı öncelikle kullanıcısı o markanın gerçek hak sahibi olduğunu, ----- kimse o markanın gerçek hak sahibi olduğunu ve açıklayıcı etkiye sahip tescile karşı üstün ve öncelikle hak sağladığını marka tescilden önce kullanılması halinde sicile kaydedilmesi açıklayıcı nitelikte olduğunu buna karşılık eskiye dayalı hak sahibinin olabilmesi için bu kullanımın markasal nitelikli olması gerekli olmadığını, davacı adına tescilli şekil markaları ile davalıya ait markanın ------ ihtimali olduğu, davaya konu dava tescilli markaların tescilli olduğu emtialarda -------ciddi kullanım olarak kabul edilen şekilde kullanılmaması nedeniyle...

          İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/83 KARAR NO : 2021/147 DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkini, Maddi ve Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 02/10/2020 KARAR TARİHİ : 22/09/2021 Davacı vekili tarafından 02/10/2020 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “...” ibareli markasını ..., ... vb. ... ürünleri kapsamında uzun yıllardır kullanıldığını, tanınmış hale geldiğini, ..., ...,...,...,...,...,... tescil numaralarıyla “...” ve sıralı marka sayılabilecek nitelikte ibarelerini kendi sektöründe aldıklarını, davalı adına tescilli olan ... tescil numaralı “...” ibareli markanın kullanımının benzerlik ve iltibas yarattığını, hukuka aykırı ve kötü niyetli tescil olduğunu belirterek, 20.000 TL manevi, 1.000 TL maddi tazminat talebiyle markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talepli dava etmiştir....

            yanın kötüniyetli olarak nitelendirilebileceği, davalı yana ait dava konusu .... kod numaralı markanın SMK 6/3 ve 6/9.maddeleri hükümleri gereği hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu" hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir....

              ın davalı ... şirketinin ortağı ve yetkilisi olduğu, SMK'nın 6/1. maddesi kapsamında dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, SMK'nın 6/3. maddesi kapsamında dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, SMK'nın 6/9. madde hükümleri çerçevesinde hükümsüzlük koşullarının oluştuğunun değerlendirilebileceği, konu hakkında nihai takdirin yalnızca mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir. 29/08/2022 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Davacı yanın kök rapora itiraz dilekçeleri ekinde sunmuş olduğu evrakın delil mahiyetinin, ilgili evrakın davanın bu aşamasında dosyaya sunulmasının uygun olup olmadığı kanaatinin yalnızca Mahkemeye ait olduğu bildirimi ve ilgili evrakın doğruluğu / gerçekliği ve dosyaya usule uygun olarak sunulduğu kanaatinin mahkeme nezdinde oluşması ihtimalinde; dava konusu markanın SMK'nın 6/3 maddesi hükmü çerçevesinde hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunun değerlendirilebileceği, sair hususlar bakımından kök rapordaki görüşlerinin devam...

                müvekkilinin marka tescilinden ... haklarına tecavüz oluşturacağını ileri sürerek itirazlarının reddine dair ... kararının iptaline ve davalı adına tescil olunan markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  (Kapatılan) ....Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/04/2015 gün ve 2014/192-2015/84 sayılı kararı onayan Daire’nin 29/02/2016 gün ve 2015/7565-2016/2150 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili; davalı adına tescilli ve müvekkilinin "..." ibareli markası ile iltibasa sebep olan 2003/03993 sayılı ". ..." ibareli markanın kullanmama nedeniyle hükümsüzlük koşullarının oluştuğunu ileri sürerek davalı adına tescilli markanın kullanmama nedenine dayalı olarak hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu