Davalı vekili, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, hükümsüzlüğü istenen markanın tanınmış hale geldiğini, müvekkili şirket ile özdeşleştirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm kanıtlara göre, davalının sunduğu kanıtlarda kullanıma ilişkin olguya ulaşılamadığı gerekçesiyle, davalı adına kayıtlı “BANDIRA BANDIRA” ibareli markanın 5., 29., 30. ve 32. sınıflarda hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,......
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; hükümsüzlüğü istenilen davalı markanın tescil tarihine göre 5 yıllık sürenin geçmediği, davacının tescilsiz kullanım ile markayı bilinir ve ayırt edilir hale getirdiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar aleyhine, davacı vekili istinaf kanun yolun başvurmuştur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20....
Her markanın belirli düzeyde ayırt edicilik ve reklam işlevi bulunmakla birlikte bu düzey tanınmış markalarda daha yüksektir. Her bir tanınmış markanın tanınmışlık düzeyi diğerinden farklı olabilir. Markanın tanınmışlığı, belirli bir sektörel çevre ile sınırlı olabileceği gibi, tüm sektörleri, hatta bir ülkeyi veya dünyayı kapsayacak düzeyde de olabilir. Markanın tanınmışlık düzeyinin tespitinde, markanın reklam yoluyla tanıtımına yapılan masraf, emek, yoğunluk, zaman, aldığı kalite ödülleri, sağlanan başarı, markanın tescilli olduğu süre, tanınmışlık ileri sürülen ürünün ne kadar süredir üretildiği, sağlam ve amaca uygunluğu, sunulduğu ortam ve sunuluş şekli, satış adedi ve hitap ettiği müşteri kitlesinin boyutu, markaya konu işaretin özelliği, marka koruma bilinci gibi nedenlere göre değişiklik gösterebilir....
... ...." ibareli markanın tescilli olduğu sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, taraf değişikliğinin yargılamanın uzamasına sebep olacağı gerekçesiyle dava konusu markanın 3. kişilere devrinin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir isteminin kabulüne diğer ihtiyati tedbir isteminin ise dava konusu markanın kullanımının uyuşmazlık konusu olmadığından yerinde bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili, karşı taraf şirketin dava konusu markanın tüketiciye sunulması için çalışmalara başladığını, dava konusu markanın müvekkilinin titizlilikle oluşturduğu ve ayırt edicilik kazandırmak için oldukça büyük çaba gösterdiği markanın ayırt edicilik karakterini zedeleyeceğini, müvekkilinin markalarınından haksız fayda sağlayacağını, ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve dava konusu markanın kullanımının durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
in....... iptali ve marka hükümsüzlüğü istemi ile açtığı davada, yargılama sırasında markanın üçüncü kişilere devrinin önlemesi ve başvuru markasının kullanılmasının önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen tarih ve 2022/471 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili, 2020-M-12789 sayılıYİDK kararının iptali ile müvekkiline ait 2021/056004 sayılı ''..." ibareli markanın tescili halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesi talebiyle açılan davada dava konusu markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava kullanmama ve kötü niyetli tescile dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK gereğince, kullanmama ve kötü niyetli tescil nedeniyle markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.....2016 gün ve 2016/148 Esas ve 2016/189 Karar sayılı kararı ile kullanmama nedeniyle marka hükümsüzlüğü hükümlerini haiz 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının gelinlik üretimi ve satışı ile meşgul olduğu, bu nedenle markayı 25. sınıf ile ilgili emtialar bakımından kullandığının kabulü gerektiği, ancak markanın 35 ve 37. sınıflarda davalı tarafından ciddi anlamda kullanıldığına ilişkin bir kanıtın bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalı adına kayıtlı 2002/35100 sayılı “...” ibareli markanın tescilli olduğu 35. ve 37. sınıflar bakımından 556 sayılı KHK’nin 14 ve 42/c maddeler uyarınca hükümsüzlüğü ile terkin edilmesine, 25. sınıf emtia bakımından terkin isteminin reddi ile tescilin devamına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece YİDK kararının iptali istemi ile davalı şirkete ait markanın hükümsüzlüğü istemlerinin, birbirlerinden bağımsız, davaların yığılması müessesesinin mevcut olduğu iki ayrı istemi barındırdığı, ayrıca dava konusu markanın dava tarihinden önce tescil edildiği, 6769 sayılı SMK 156/5. maddesi hükmüne göre üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davalı şirketin kayıtlı adresinin .........