Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı kurum tarafından açılan diğer davanın HMK 150. madde çerçevesinde, ilk yenilemeden sonra iki kez daha takipsiz bırakıldığından, açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın karar düzeltme talebi de reddedilmekle, kesinleştiği, kesinleşen karar nedeniyle, hükümsüzlük davasının hiç açılmamış gibi değerlendirmeye tabi olduğu, davalının tescilli markasının tescilinden iş bu davanın açıldığı 29/04/2015 tarihine kadar süre işlemeye devam ettiği, markanın hükümsüzlüğüne ilişkin davanın tescil tarihinden başlayan 5 yıllık süre içinde açılması gerektiği, dava konusu markanın daha önce aynı sınıfta, aynı sözcükle başkasına tescilli olmasına rağmen, 23/12/2004 tarihinde davalı adına sicile tescillendiği, bu tarihten itibaren işleyen 5 yıllık sürenin dolduğu, daha önce açılan davada verilen 2012/97-112 tarihli karar ise, açılmamış sayılma sonuçlarını doğurduğundan, hak düşüm süresine etkili olmadığı gerekçesiyle markanın hükümsüzlüğü davasının hak düşüm...
5. sınıf ürünler bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
O halde, davadaki YİDK kararının iptali istemli dava reddedildiğine göre, markanın tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne ilişkin ikinci talebin, YİDK kararının iptali istemli davadan bağımsız müstakil bir hükümsüzlük davası olarak değerlendirilmesi gerekir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2010/10029 E. 2012/1928 K., 2013/18711 E.2014/13375 K., 2007/12056 E.2009/8227 K., 2009/9215 E.2011/2047 K., 2019/447 E. 2020/2675 K ve 2020/1735 E. 2022/573 k. sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere dava tarihi itibariyle tescilli olmayan bir markanın hükümsüzlüğü için dava açılması mümkün olmayıp, henüz tescilli olmayan bir markanın hükümsüzlüğü için açılan davanın, erken açılması gerekçesiyle reddi gerekmektedir. Yargılama sırasında hükümsüzlüğü istenen markanın tescil edilmesinin de sonuca etkisi olmayacağı, yukarıda belirtilen kararlarda açıkça vurgulanmıştır....
müvekkili derneği zarara uğratmak adına kötüniyetli olarak ....... markasını tescil ettirdiğini, dava konusu markanın kötüniyetli tescil edilmiş olması dolayısıyla dava konusu markanın terkini ile markaya tecavüzün tespiti, ref'i, tecavüzün önlenmesi ve maddi zararın bilirkişilerce tespit edilecek maddi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Aynı kanunun 6/9 maddesi uyarınca kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 556 sayılı KHK'nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi, 42 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası. 3....
İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/461 KARAR NO : 2021/205 DAVA : MARKA HÜKÜMSÜZLÜĞÜ DAVA TARİHİ : 30/10/2018 KARAR TARİHİ : 29/04/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda....
İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/461 KARAR NO : 2021/205 DAVA : MARKA HÜKÜMSÜZLÜĞÜ DAVA TARİHİ : 30/10/2018 KARAR TARİHİ : 29/04/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda....
Dava; davalı adına tescilli markanın kullanılmama nedeniyle iptali terditli olarak hükümsüzlüğü talebine yöneliktir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı temel olarak davalıya ait markanın kullanılmama nedenine dayalı olarak iptalini talep etmiştir. SMK 9. Madde "Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye'de ciddi biçimde kullanılmayan yada kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir" hükmünü haizdir. Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarda kullanılması ve markanın marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir. SMK'nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir....
Taraflar arasındaki markanın hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....