Dava, davalı adına tescilli markanın 42.sınıf yönünden kullanılmama nedeniyle kısmen iptali talebine yöneliktir. SMK'nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait markada kullanma külfeti altındadır. Markanın kullanımının SMK'nun 7. Maddesinin ikinci fırkasının a,b.c bentlerinde ön görülen modelde olmak üzere anılan maddenin 3. Fırkası ile 9. Maddenin 2. Ve 3. Fıkrasında açıklandığı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. İptali istenen markaların kullanımının söz konusu markaların tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi icap etmektedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kullanmış olduğu markanın " ..." markası olduğunu ve müvekkilinin söz konusu kullanımının dava dışı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. ile imzalamış olduğu marka lisans sözleşmesine dayalı olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin yasal olmayan bir kullanımının bulunmadığını, müvekkilinin hukuka uygun tescilli bir markanın ismini kullanarak yaptığı ticarette haksız rekabetten de bahsedilemeyeceğini, müvekkilinin kullandığı markanın taklit marka olmadığını ve davacı markasına benzerlik de arz etmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi "... davalı lisansla kullandığı marka ve davacı markası arasında yasanın aradığı manada bilgilenmiş tüketici gözüyle benzerlik bulunmadığı, karıştırılma ihtimali de bulunmadığı, ambalaj tasarımlarına da herhangi bir tecavüzün ve dolayısıyla haksız rekabetin söz konusu olmadığı ..." gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir....
Markanın hitap ettiği ortalama tüketici kitlesi gözönüne alındığında, iltibas tehlikesi bulunduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davalının kullanımının bulunduğu, ürün fiyat broşürlerindeki kullanımının önlenmesi ve broşürlere el konularak tecavüzün ve haksız rekabetin ref'ine karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın tam kabulü ile, davalının kullanımının bulunmadığı ürünler üzerinde kullanım, markanın kullanıldığı ürünlerin üretilmesi, ürettirilmesi, bu ürünlerin satılması, internet üzerinde tanıtım, reklam ve promosyon yapılmasının önlenmesi ve menine karar verilmesi, hükmün devamında reklam broşür gibi tanıtım evrakları dışında kullanım bulunmadığı halde, tabela, ambalaj, afiş, fatura vb ticari evraklara el konularak imhasına karar verilmesi yerinde değildir....
Markanın hitap ettiği ortalama tüketici kitlesi gözönüne alındığında, iltibas tehlikesi bulunduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davalının kullanımının bulunduğu, ürün fiyat broşürlerindeki kullanımının önlenmesi ve broşürlere el konularak tecavüzün ve haksız rekabetin ref'ine karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın tam kabulü ile, davalının kullanımının bulunmadığı ürünler üzerinde kullanım, markanın kullanıldığı ürünlerin üretilmesi, ürettirilmesi, bu ürünlerin satılması, internet üzerinde tanıtım, reklam ve promosyon yapılmasının önlenmesi ve menine karar verilmesi, hükmün devamında reklam broşür gibi tanıtım evrakları dışında kullanım bulunmadığı halde, tabela, ambalaj, afiş, fatura vb ticari evraklara el konularak imhasına karar verilmesi yerinde değildir....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemi ile açılan işbu davada, dava konusu markanın yargılama sırasında üçüncü kişilere devri halinde taraf değişikliğine yol açılacağı ve bunun da yargılamanın uzamasına neden olacağı gözetildiğinde, dava konusu markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yerinde bulunduğu gibi verilen tedbir kararının niteliğine göre teminat alınmamasında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden karşı taraf davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 08/01/2024 tarihinde iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, takdiren teminatsız olarak dava konusu markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiş, davalı tarafın bu karara itirazı üzerine mahkemece 25/09/2024 tarihinde dava konusu markanın mahkemenin bilgisi haricinde 3.kişilere devredilmesi halinde taraf değişikliği nedeniyle yargılamanın gereksiz uzayacağı, yargılamada hedef süre getirildiği, dava konusu markanın kullanımının da engellenmediği hususları gözetilerek davalı şahsın ihtiyati tedbirine itirazının reddine karar verilmiştir....
Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2022/116 değişik iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, açıklanan nedenlerle, hükümsüzlüğü talep olunan dava konusu ... tescil numaralı markanın müvekkiline karşı kullanımının ihtiyaten durdurulmasına, ayrıca markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla dava kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin TPE nezdinde hizmet markası olarak tescilli olan "..." markasının öncelikle web sitesi ve benzeri alanlarda davalılar tarafından aynen kullanılması sebebi ile iltibas oluşturması karşısında bu eylemlerin marka tecavüzü ve haksız rekabeti sebebiyle ihtiyati tedbir kararı verilerek hizmet markasına vaki tecavüzün ve kullanımının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İHTİYATİ TEDBİR KISMEN KABUL KARARI: Bakırköy 2....
İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Marka hükümsüzlüğü istemli davada, ilk derece Mahkemesi tarafından davalı adına ... numara ile kayıtlı ... markasının 3. kişilere devrinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kabul edilmiş ancak mezkur markanın davalı tarafından kullanılmasının önlenmesi mahiyetinde talep edilen ihtiyati tedbir talebi reddedilmiş olmakla; istinafa konu uyuşmazlık; eldeki marka hükümsüzlüğü davasında, ... markasının davalı tarafından kullanılmasının önlenmesi mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka uygun olup olmayacağı noktasındadır. Hakim kanaatinin, objektif (ihtimale dayalı), sübjektif (şahsi), tam ve vicdani kanaat olarak türleri bulunmaktadır....
Taraf vekilleri, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve uyuşmazlık konusu markanın kullanımının sona erdirilmesi için davacı tarafça keşide edilen 10.02.2006 tarihli ihtarname ile anılan markanın 2006/6792 sayı ile tescil başvurusu yapıldığı 24.02.2006 tarihleri arasında davalı tarafça kullanımının öncelik ve üstün hakka dayalı bir kullanım niteliğinde olduğu kanıtlanamadığından bu tarihler arası kullanımın davacının tescilli marka hakkına tecavüz oluşturmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemlerinin reddi gerekir. 2- Ancak, davalı tarafça dava konusu edilen marka için TPE nezdinde 24.02.2006 tarih ve 2006/6792 sayılı tescil başvurusu yapılmış olup işbu dava ise 30.03.2006 tarihinde açılmıştır....
Ayrıca Çeşme C.Başsavcılığının 2017/4742 soruşturma nolu rapor tanzim eden bilirkişiler ..., ... 10.6.2018 tarihli raporlarında, markanın esaslı unsuru olan ... sözcüğünün iki tarafın markasında da tescilli olduğunu, ancak ... kelimesi ayırt edici gücü olmayan, uzmanlık belirten, TPMK'da birçok markada geçen , ayırt edicilik gücü zayıf bir kelime olduğunu, davalı kullanımının marka ihlaline neden olmadığını beyan ettiklerinden davacının yeniden bir inceleme yapılması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.Öte yandan karıştırma ihtimali marka hukuku yönünden mahkememizin ihtisas mahkemesi olması nedeniyle de res’en incelenmiştir.Markalar arasındaki benzerlik incelemesinde temel kural, beher markanın ayırt edici unsurları itibariyle ortalama tüketici üzerinde bir bütün olarak bıraktığı genel izlenimin esas alınması ve mukayese edilmesidir. Bir markanın ayırt edici unsuru, o markayı karakterize eden, o markanın algılanışına hakim olan yazılı ve/veya görsel unsurdur....