Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

durdurulması için ---- tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, davalı tarafından --- tarihli cevabi ihtarnamesinde markanın haksız kullanımının söz konusu olmadığını, markanın bu şekilde kullanılmaya devam edileceğinin bildirildiğini, davacının markalarının davalı tarafından Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7, 29 ve 30....

    Davacı vekilinin, davalının marka hakkına tecavüz ettiğini belirterek dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararı ile davalı tarafın müvekkilinin markasına tecavüz fiillerinin önlenmesine ve durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, davalının kullanımının davacının markasına tecavüz teşkil edip etmediği, aleyhine tedbir istenenin kullanımının kendi marka kapsamında kalıp kalmadığı, kullanımının üstün hak sahipliğine dayanıp dayanmadığı hususlarının yargılamayı gerektiği, bu hususun henüz yaklaşık olarak ispat edilmediği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvuru talebinin 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    uluslararası -------- Sınıflara dahil emtia ve hizmetler için tescilli olduğu tespit edildiğini, davacı yan adına ------ ibareli markanın uluslararası ----- Sınıflara dahil emtia ve hizmetlerin tescilli olduğu tespit edildiğini, davacı yan adına ---------- ibareli markanın uluslararası ----- Sınıflara dahil emtia ve hizmetler için tescilli olduğu tespit edildiğini, Davacı yan adına --------- ibareli markanın uluslararası-------- Sınıflara dahil emtia ve hizmetler için tescilli olduğu tespit edildiğini, Davacı yan adına---- nezdinde ----- ibareli markanın ------- için tescilli olduğu ve ---- yenilenerek koruma altında olduğu tespit edildiğini, davacı yanın markalarında baskın öğenin ve esas unsurun ------ ibaresi olduğu ve markanın uluslararası -------- dahil eğitim hizmetlerinde tescilli olduğu tespit edildiğini, davalı yanın ------ hesap adları olarak ve içeriğinde------- ibaresinin kullanıldığı tespit edildiğini, davalı yanın ---------olarak gösterildiği tespit edildiğini, davalı yanın...

      kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalı adına ... sayı ile tescilli markanın üçüncü kişilere devrinin tedbiren önlenmesini ve davalının bu markadan doğan haklarını müvekkiline ve yetkilendirdiklerine karşı kullanmasının engellenmesini ve bu markanın kullanımının tedbiren yasaklanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili, müvekkilinin marka kullanımının tescile dayalı olduğundan haksız bir kullanım olmadığını, zira, yapılan başvurunun kısmen reddedildiğini, müvekkilinin Almanya’da bulunan bir firma ile lisans sözleşmesi imzaladığını, lisans konusunun “ERGOCHECK” olduğunu, bu nedenle dava konusu markanın tercih edildiğini, müvekkilinin kişiye özel üretimde bulunduğunu, markalar arasında bir benzerlik bulunmadığını savunarak, asıl davanın reddini, karşı davada ise, “ERGO” ibaresinin ergonomik kelimesinin kısaltılmış şekli olup, KHK’nın 7/1-c m. anlamında tasviri işaretlerden olduğunu, bu nedenle tescil edilemeyeceğini ileri sürerek, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir....

          KARŞI OY Davalı adına kayıtlı 2000/17398 sayılı Necstar ibareli olup 9. sınıftaki bir kısım mal bakımından tescilli markanın iptali istemine ilişkin yargılamada mezkur markanın tescilli olduğu mallarda ciddi bir kullanımının bulunmadığı saptanmıştır. Her ne kadar Anayasa Mahkemesince kullanmama nedeniyle iptal istemine ilişkin 556 sayılı KHK’nın 14 ve 42/1c maddeleri mülkiyet hakkının yitirilmesine yol açan hallerin ancak kanunla düzenlenebileceği gerekçesiyle iptal edilmişler ise de, söz konusu husus ancak markanın iptali veya hükümsüzlüğü istemiyle ilgili açılan dava bakımından sonuç doğurucu nitelikte olup markanın kullanılmaması olgusuna etkili nitelikte değildir. Dairemizin yerleşmiş içtihatları seri marka oluşumu için önceye dayalı bir marka tescilinin ve bu markanın ciddi kullanımının gerekli olduğunu öngörmektedir. Nitekim, mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin bozma ilamında da bu yönde araştırma ve değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir....

            Dava, davalı adına tescilli markanın 42.sınıf yönünden kullanılmama nedeniyle kısmen iptali talebine yöneliktir. SMK'nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait markada kullanma külfeti altındadır. Markanın kullanımının SMK'nun 7. Maddesinin ikinci fırkasının a,b.c bentlerinde ön görülen modelde olmak üzere anılan maddenin 3. Fırkası ile 9. Maddenin 2. Ve 3. Fıkrasında açıklandığı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. İptali istenen markaların kullanımının söz konusu markaların tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi icap etmektedir....

              Dava davalı adına tescilli markanın kullanılmama nedeniyle iptali talebine yöneliktir. SMK'nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait markada kullanma külfeti altındadır. Markanın kullanımının SMK'nun 7. Maddesinin ikinci fırkasının a,b.c bentlerinde ön görülen modelde olmak üzere anılan maddenin 3. Fırkası ile 9. Maddenin 2. Ve 3. Fıkrasında açıklandığı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. İptali istenen markaların kullanımının söz konusu markaların tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi icap etmektedir....

                Davalı vekili, davacı tarafın haksız kullanım olarak iddia ettiği, “CAFESEYİD” ibaresinin esasen müvekkil firma adına TPMK nezdinde kayıtlı olduğunu, tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar verilene kadarki kullanımının haksız rekabet veya marka hakkına tecavüz oluşturmayacağını, müvekkilinin kullanımının kırmızı fonda “SeyidCafe” olmasına rağmen davacının logosunun beyaz fonda kırmızı renkle “GAZİANTEPLİ HABEŞ SEYİDOĞLU” ibaresi ile lale figüründen oluştuğunu ve kullanımın iltibas oluşturmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                  .” markasında kullandığı “......” nedeniyle, davalının markasında yer alan “......” ibaresi esas unsur olmadığından ve Türkçe karşılık olarak “.......”yi ifade ettiğinden, ilgili markanın davacının seri markası olarak değerlendirilebileceği, davacının seri marka imajı kapsamında tüketicinin karıştırma ihtimalinin oluşabileceği, dolayısıyla davalı markası açısından hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, marka hakkına tecavüz için gerekli iltibasın olduğu tespit edilmekle, davalı tarafın bu eylemlerinin SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına tecavüz oluşturacağı, davalının kullanımının TTK m. 55/1-a-4 kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği, davalının ...... tescil no.lu marka tescil tarihinden dava tarihine kadar toplamda 50.003,24 TL vergi sonrası net kar elde ettiği, SMK 9/1 uyarınca markanın “tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde kullanılması gerektiği” hükmü dikkate alınacak olursa markanın kullanım süresinin son gününde dava açılmış olduğu ve bu konudaki hukuki değerlendirme...

                    UYAP Entegrasyonu