a markalarını devretmesi, davacı tarafın farklı olması sebebiyle derdestlik itirazları reddedilmiş ise de; kararda belirtilen devre dair herhangi bir evrak ve davacı delilerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, gerekçeli kararda ifade edildiği gibi, önceki dava devam ederken, dava konusu marka devredilmiş ise, kararın bu yönüyle de usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2- Davacının, İstanbul 2. FSHHM 2017/419 E sayılı dosyada ve bu dosyada; ... (marka) ... başvuru numarası, ... (marka) ... başvuru numarası, ... (marka) ... başvuru numarası, ... (marka) ... başvuru numarası, ... (marka) ... başvuru numarası, ... (marka) ... başvuru numarası, ... (marka) ... başvuru numarası, Şekil (marka) ..., ......
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü Taraflar arasında görülen davada Ankara 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, dava konusu 2016/60919 sayılı marka başvurusunun 15/07/2016 tarihinde davalı ... tarafından yapıldığı, davalı şahsın marka vekili olmaksızın şahsen bu başvuruyu gerçekleştirdiği, marka tescil başvuru formunda uyruğunun "GR", adresinin "..." olarak beyan edildiği, marka başvurusunun yayımı sonrası dava dışı ...'...
Maddesinde düzenlenmiştir. 6769 sayılı SMK madde 29’a göre, Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanılması ve yine madde 29/b’ye göre Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edilmesi marka hakkına tecavüz sayılmaktadır. Marka hakkı sahibinin markasına zarar vermeye yönelik tüm fiilleri engelleme hakkı vardır. Marka hakkına tecavüz de bunların başında gelir. Marka hakkına tecavüzün varlığı için Sınai Mülkiyet Kanun’ da belirtilen eylemlerden birinin gerçekleşmiş olması ve somut olayda bu eylemin hukuka uygunluk sebeplerinden birinin bulunmaması gerekir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. Maddesinde ise; Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir....
Maddesi kapsamında marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespit edilmesini talep ettiklerini, davalı tarafın davacının marka haklarına tecavüz teşkil eden ürünleri satışa sunduğu, davalı tarafa ait işletmeden satın alınan ve dava dilekçesi ekinde sunulan bir adet ürün dışında; davacının marka haklarını ihlal eden çok sayıda ürünün davalıya ait işletmede satışa sunulduğu beyan edilerek; davacının marka haklarına tecavüz teşkil eden satışa sunulan ve/veya ticari amaçla elde bulundurulan taklit nitelikteki ürünlerin muhafaza altına alınması, Davalının eylemlerinin 6769 sayılı SMK’nın, 29 ve 149/1-a hükümleri uyarınca davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespiti, 6769 sayılı SMK’nın 149/1-c hükmü uyarınca davacının marka haklarına yönelik ihlalin durdurulması, 6769 sayılı SMK’nın 149/1-d hükmü uyarınca marka haklarına tecavüz teşkil eden taklit nitelikteki ürünlere el konulması talep edilmiştir....
CAR" sözcüğünün, marka olarak kullanılmak istendiği emtianın cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar gibi unsurlarını gösteren, özellik, işaret ve adlandırmaları içeren unsur olmadığının anlaşılmasına ve halkın bu nedenle yanıltılmasının mümkün bulunmamasına, marka başvurusunun 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 7/c maddesine aykırılık teşkil etmediğinin anlaşılmış olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı, davalı Türk Patent Enstitüsü Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptaline, marka başvurusunun Resmi Marka Bülteni'nde ilanına karar verilmesini istemiştir. 556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname'nin 33. maddesi hükmü uyarınca, marka tescil başvurusu üzerine, Enstitü, başvuruyu şekil ve esastan inceler. Başvuru şartları eksiksiz bir şekilde yerine getirilmiş ise, marka başvurusu ilgili bültende yayınlanır....
CAR" sözcüğünün, marka olarak kullanılmak istendiği emtianın cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar gibi unsurlarını gösteren, özellik, işaret ve adlandırmaları içeren unsur olmadığının anlaşılmasına ve halkın bu nedenle yanıltılmasının mümkün bulunmamasına, marka başvurusunun 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 7/c maddesine aykırılık teşkil etmediğinin anlaşılmış olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı, davalı Türk Patent Enstitüsü Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptaline, marka başvurusunun Resmi Marka Bülteni'nde ilanına karar verilmesini istemiştir. 556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname'nin 33. maddesi hükmü uyarınca, marka tescil başvurusu üzerine, Enstitü, başvuruyu şekil ve esastan inceler. Başvuru şartları eksiksiz bir şekilde yerine getirilmiş ise, marka başvurusu ilgili bültende yayınlanır....
Danışmanlık isimli işyerine giderek kendisi adına marka tescil işlemlerinin yürütülmesini talep ettiği, bu hususta katılan ile sanık arasında 15/12/2010 tarihinde marka işlemleri sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşme içeriğine göre katılanın öncelikle marka başvurusuna ilişkin olarak 745 TL ödemesi gerektiği, marka tescili sırasında da 478 TL ödemesi gerektiği, sözleşme yapıldığı sırada sanığın 550 TL peşin para verdiği, sonrasında 07.01.2011 tarihinde 195 TL para ödediği, marka tescil harcı için de 10/09/2011 tarihinde 480 TL para ödediği, başka firmanın yaptığı marka başvurusuna itiraz ücreti olmak üzere de katılandan 31/10/2011 tarihinde de 350 TL para alındığı, katılandan bu paralar alınmasına rağmen gerçekte katılan adına marka başvurusunda bulunulmadığı, sanığın 27/10/2011 tarihinde katılanı marka başvurusunda bulunduklarına inandırmak için internetten e-mail yolu ile bir başvuru örneği gönderdiği, bu başvuru örneğinde katılan adına 25/12/2010 tarihinde marka başvurusunda bulunulduğunun...
Davalı vekili; müvekkilinin ... olarak hizmet verdiğini ve .. olarak te...cilli marka...ının bulunduğunu, davacı marka...ıyla iltiba... yaratacak ve hak...ız rekabete konu olacak bir benzerlik bulunmadığını ...avunarak davanın reddini i...temiştir....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/58 Esas KARAR NO : 2022/197 DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/02/2020 KARAR TARİHİ : 24/11/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Marka tescil başvurusunda bulunan müvekkilin; ------ üretimini ----- yapmakta ve uzun yıllardır------ ticari hayatına devam etti ------alanda tanınırlığını bu marka üzerinden sağlamış, --------- bütün----- bu ismi kullandığı,tescili için başvurulan ------ ---------------- kullandığı, yatırım yaptığı ve ------ kullandığı Markasını ---- tescil ettirmek isteyen müvekkilin, davalının itirazı ile karşılaştığı, Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 1. ve 6.maddelerinde tescil sistemini öngörmüş olsa da bunun önemli istisnalarından birisi tescilden önceki kullanıma dayanan gerçek hak sahipliği olduğu,Gerçek hak sahipliği...