WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SMK m.6/3 hükmüne göre; Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir. Marka başvurusunun bu sebeple reddi için marka başvurusundan önce ve markaya konu işaretin aynısı veya benzerinin yoğun ve sıkı kullanımı sonucu işarete belirli bir düzeyde ayırt edicilik kazandırılması gerekir. (...) Somut olayda yapılan değerlendirmede; davacı yanın, dava konusu marka ile aynı ya da benzer bir işareti, davaya konu marka kapsamında yer alan mal ve hizmetlerle aynı veya benzer mal ya da hizmetler üzerinde, davaya konu marka tescil başvuru tarihinden önce, yoğun ve sıkı şekilde kullandığını gösterir delil ibrazında bulunmadığından SMK m.6/3 hükmü koşulunun somut olayda gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır. SMK m.6/4 hükmüne göre; ......

    SMK'nın 7/3-e maddesinde bahsi geçen husus; markadaki işaretin, ticaret alanında ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılmasından ibaret olup aynı Kanun'un 29/1-a maddesi gereğince bu kullanım, marka hakkına tecavüz sayılmaktadır. Esasen 556 sayılı KHK döneminde bir marka ile aynı işareti içeren bir ticaret unvanının unvansal kullanımı marka hakkına tecavüz olarak görülmemekte, ancak unvanın markasal bir şekilde kullanılması hâlinde marka hakkına tecavüzden söz edilebileceği kabul edilmekteydi. Dolayısıyla 556 sayılı KHK döneminde ticaret unvanında unvansal kullanım ve markasal kullanım hususlar önem arz etmekle, bu kapsamda yapılacak belirlemelere göre ticaret unvanın marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığı anlaşılabilmekteydi. Ancak SMK'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte bu hususta markasal kullanımdan ziyade işaretin "ticaret alanında ticaret unvanı olarak kullanılması" sırasında marka hakkına tecavüzün söz konusu olacağı ifade edilmiştir....

      FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/477 Esas KARAR NO : 2023/342 DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali - Markanın Hükümsüzlüğü) DAVA TARİHİ : 21/12/2022 KARAR TARİHİ : 05/07/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali - Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili 21/12/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şahsın ... sayılı “... ...” ibareli marka başvurusuna müvekkili şirkete ait “...” ibareli markalar ...gösterilerek itiraz edildiğini, itirazlarının nihai olarak ... sayılı ... kararı ile reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin 1990 yılında kurulduğunu, ...’nin önde gelen havayolu şirketlerinden biri olduğunu, dava konusu marka başvurusunun müvekkili şirket markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, “... ...” ibaresinin müvekkiline...

        DAVA : Marka ......

          sahibinin önceki marka tescillerinde yer alan ayırt edici unsur değiştirilmeksizin seri marka oluşturma çabası ile yeni marka tescil başvurusunda bulunması durumunda bu başvuruya konu marka başvuru sahibinin kendisinin kök markalarından sonra ancak yeni marka başvurusundan önceki bir marka ile benzer olsa bile önceki markalarından dolayı kazanılmış hakkı nedeniyle yeni markasının tescili mümkün olabileceğini, müvekkilinin 10.11.2006 koruma tarihli 2006/53941 nolu "..." markasının esas unsurunu değiştirmeksizin "..." ibaresi yanına "..." ibaresini ekleyerek yine önceki markasıyla aynı sınıfta (43. sınıfta) yeni bir marka başvurusunda bulunmuş olduğunu, müvekkilinin yeni marka başvurusunun kazanılmış hak ilkesi gereğince tescil edilmesinde bir beis bulunmadığını, Yargıtay içtihatları somut olaya uyarlandığında müvekkilinin "..." ibaresi üzerindeki önceki tarihli tescili nedeni ile huzurdaki markasının reddine karar verilmesinin mümkün olamayacağının ortaya çıktığını, müvekkilinin "..." ibareli...

            sahibinin önceki marka tescillerinde yer alan ayırt edici unsur değiştirilmeksizin seri marka oluşturma çabası ile yeni marka tescil başvurusunda bulunması durumunda bu başvuruya konu marka başvuru sahibinin kendisinin kök markalarından sonra ancak yeni marka başvurusundan önceki bir marka ile benzer olsa bile önceki markalarından dolayı kazanılmış hakkı nedeniyle yeni markasının tescili mümkün olabileceğini, müvekkilinin 10.11.2006 koruma tarihli 2006/53941 nolu "..." markasının esas unsurunu değiştirmeksizin "..." ibaresi yanına "..." ibaresini ekleyerek yine önceki markasıyla aynı sınıfta (43. sınıfta) yeni bir marka başvurusunda bulunmuş olduğunu, müvekkilinin yeni marka başvurusunun kazanılmış hak ilkesi gereğince tescil edilmesinde bir beis bulunmadığını, Yargıtay içtihatları somut olaya uyarlandığında müvekkilinin "..." ibaresi üzerindeki önceki tarihli tescili nedeni ile huzurdaki markasının reddine karar verilmesinin mümkün olamayacağının ortaya çıktığını, müvekkilinin "..." ibareli...

              Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.10.2011 tarih ve 2011/111-2011/232 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından 14/03/1996 yılında tescil edilen ''ASPAVA'' markasının marka lisans sözleşmesi kapsamında davalı tarafça YILDIZ ASPAVA isimli işletmede uzun yıllar kullanıldığını, lisans sözleşmesinin süresinin bitiminden sonra yeniden bir sözleşme yapmayan davalının 2010/13543 nolu “Yıldız Aspava 1978'den Beri Değişmeyen Lezzet+Şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı markasının müvekkiline ait marka ile iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer bulunduğunu, müvekkili markasının tanınmış marka oluğunu belirterek...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olup, .... firması vekilinin şikayeti üzerine, sanığa ait işyerinde yapılan aramada katılan firma adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmış ise de; Marka hakkına tecavüz suçlarında şikayet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikayetçi olabilir....

                  nin de sanık ... vasıtasıyla bu araçların alım satım işi işe uğraştığı, katılanın sanık ... ile araç alımı konusunda anlaştıkları, öncelikle bir adet Kartal marka aracı sanık ... vasıtasıyla 1.500 TL'ye aldığı, bu şekilde katılanda güven duygusu oluşturduktan sonra sanıkların katılana opel marka araç alımı hususunda katılanı inandırdıkları ve katılanın opel marka araç alma düşüncesiyle sanık ...'ye 8.000,00 TL, sanık ...'...

                    (Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4.Baskı, İstanbul 2018, s.344-345) Bir markanın Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış marka olarak kabul edilebilmesi için, bu markanın Türkiye'de tanınmış olmasının ya da kullanılmasının gerekip gerekmediği hususu bakımından; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 13.02.2019 tarih 2017/3943 Esas 2019/1154 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Türkiye’de tescilli olmayan markalara tanınmış marka koruması sağlanabilmesi için, söz konusu markanın, itiraza konu marka başvuru tarihinden önce Türkiye’de ilgili sektörde tanınmış marka olduğunun dosyaya sunulan objektif delillerle ispat edilmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu