"İçtihat Metni" Davacı, davalı işçinin maluliyet oranının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava,davacının işçisi davalı hakkında davalı kurum tarafından verilmiş bulunan maluliyet derecesine itirazla, davalı işçinin maluliyet oranının tespiti istemine ilişkindir Mahkemece, davanın reddine ve 'un sürekli iş göremezlik oranının %11,2 olarak meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin (maluliyet) tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve evraklardan; davalı .'...
Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali ile tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı mirasçıları vekili tarafından tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile maluliyet oranının tespitine, başvuru tarihinden geçerli olmak üzere malulen emekliliğe hak kazandığının tespitine ve aylıklarının toptan ödenmesine karar verilmesini istemiştir....
İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetine ilişkin Kurum tarafından düzenlenen 24.647 nolu 06/12/2013 tarihli raporunun iptali ile maluliyet oranının tespitine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi....
Maddeleri uyarınca maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, tahakkuk eden aylıkların yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Somut olayda; Mahkemece 05/08/2010 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekilince süresinde temyizi üzerine Dairemiz tarafından, 17/04/2012 tarih, 2010/11111 E. 2012/6380 K. sayılı ilam ile “davalı Kurumun davacının maluliyet oranına ilişkin kararları,...nin raporları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının maluliyet başlangıç tarihini tespit ettirmek için Adli Tıp Genel Kurulundan rapor almak ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” belirtilerek hüküm bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Ancak bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır....
ın maluliyet oranının %37,2 olarak tespitine ve davacının kaza geçirdiği 15/04/2011 tarihi itibariyle aylık net kazancının günün asgari ücreti olduğunun tespiti ile davacıya bu ücret üzerinden hesaplanacak maluliyet aylığının bağlanması gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmesine karşın hükmün gerekçesinin son paragrafında, davacının kaza geçirdiği 15/04/2011 tarihi itibariyle aylık net kazancının 1.000 TL olduğunun tespitine yazılması suretiyle çelişki yaratılması isabetsizdir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle dosya kapsamına alınan davacının ilişkin Çorum 1.İş Mahkemesinin 2013/508 esas 2013/815 karar sayılı ilamında ki maluliyet tespitine ilişkin hükmü ve yine davacının iş bu dosya kapsamında talep ettiği maluliyetin devam ettiğine dair talebine ilişkin dosya kapsamına alınan Kocatepe Sosyal Güvenlik Sağlık Merkezi ,Yüksek sağlık Kurulu ve Adli Tıp Kurumu’nun maluliyet tespitine ilişkin raporları ile denetime elverişli ve hükme esas alınamaya yeterli hesap bilirkişisi raporları dikkate alınarak mahkemece verilen kısmen kabul kararında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre sonuç itibari ile usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar...
gerektiğinin tespitine, “ karar verilmiştir....
un maluliyet oranının %39.2 olarak belirlenmesine ilişkin Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava; davalı ...'un sürekli iş göremezlik oranının % 39,2 olarak belirlenmesine ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı işverenin davalı ...'un maluliyetinin %30,2 'nin altında olduğunun tespiti talebinin reddine, davalı işçi İrfan ... 10/03/2006 tarihindeki iş kazası nedeniyle meydana gelen maluliyet oranının ve meslekte kazanma gücünden kaybetme oranının E cetveline göre %42,2 olarak tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ......
Somut olayda; davacının maluliyet aylığı bağlanması talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Kurum davacının 2/3 oranında malul olduğu hususunda uyuşmazlık çıkarmamaktadır. Kurum davacının maluliyetini gerektiren hastalık ve arızası ile Bağ-kur kapsamına girdiği gerekçesi ile davacının talebini reddetmiştir. Buna göre Kurum tahsis talep tarihinde de davacının maluliyet oranının 2/3 olduğunu kabul etmektedir. Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunun ve Adli Tıp Genel Kurulunun raporlarında; “davacının maluliyetinin başlangıçta olduğuna dair yorum yapılamadığının” belirtilmesi karşısında davacının maluliyetinin sigortalılık başlangıcında olduğuna dair delil bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde, davacının tahsis talep tarihinde 2/3 oranında malul olduğunun kabul edilmesi ve buna göre davacının maluliyet aylığı talebi ile ilgili karar verilmesi gerektiği halde davacının maluliyet aylığı talebi ile ilgili hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının maluliyet oranına göre 01/03/2007'den itibaren 1469 sayılı Yasa kapsamında maluliyet aylığı bağlanacağının tespitine, davacının maluliyet aylığının başvuru tarihi ile kazanılması gerçekleştiği kabul edilerek yapılan yersiz ödenen primlerin yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine(Şubat 2007 ayı prim sonrası ödenen primlerin davacıya ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren yasal faiziyle iadesine) karar verilmiştir....