Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtisas Kurulunun 1.7.2009 tarih ve 6020 Karar sayılı raporu ile davacının şizofreni olarak değerlendirilen hastalığı nedeniyle çalışma gücünün 2/3 ni kaybettiğinin tesbit edildiği, ancak maluliyet başlangıcının belirtilmediği, raporların çelişkili ve maluliyet başlangıcının belirlenmemiş olmasına rağmen Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan çelişkiyi gideren ve maluliyet başlangıç tarihini belirten rapor alınmadan maluliyet aylığı bağlanmasına karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş; davacının maluliyetinin ve maluliyet başlangıç tarihinin saptanması açısından, 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesi ile " Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğindeki" hükümler çerçevesinde Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor alınması ve %60 oranındaki maluliyetin kesin olarak hangi tarihte oluştuğu saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir....

    Dosya içeriğine göre, maluliyet aylığı bağlanması talebinde bulunan davacı hakkında 5510 sayılı Kanunun 58. maddesinde öngörülen prosedür gereğince 5510 sayılı Yasanın 95’inci maddesi kapsamında, davacının son durumu dikkate alınarak Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan, davacının çalışma gücü kaybının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde malûl sayılmayı gerektirecek derecede bulunup bulunmadığı hususunda rapor alındığı, Kurum Sağlık Kurulu'nun 02.09.2015 tarihli kararı ile Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde çalışma gücünün %60'ını kaybetmemiş olduğundan malul sayılamayacağına karar verildiği, bunun üzerine dava açıldığı,ilk derece mahkemesi tarafından rapor düzenlenmesi için dosya Adli Tıp kurumu 3....

    girmiş olup; iş bu 3/8/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği; 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 31612 sayılı Yönetmelikle yürürlükten kaldırılmıştır....

      Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne; davacının 16.05.2005 tarihi itibariyle çalışma gücünün en az 2/3'ünü kaybetmiş olduğunun tespiti ile maluliyet aylığına hak kazandığının tespitine, karar verilmiştir....

        İhtisas Kurulunun 09/12/2020 tarihli raporunda; her ne kadar kaza tarihi olan 20/09/2014 tarihinde yürürlükte bulunan "Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre rapor düzenlenmesi istenilmiş ise de, bu yönetmeliğin çalışma gücü kaybı (maluliyet oranı) tespitine yönelik çizelgeleri içermediğinden, olay tarihinde yürürlükte olan 11/10/2008 tarih 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmesinin gerektiği, dolayısıyla önceki maluliyet raporundaki maluliyet oranı ve iyileşme süresi hususlarında herhangi bir değişikliğin bulunmadığı (maluliyet oranı %21.0 ve iyileşme süresi 6 ay), davacının başka birisinin bakımına muhtaç olmadığı mütalaa edilmiştir....

          Bu düzenlemeler çerçevesinde, sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının tespitine ilişkin, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği 01.10.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 11.10.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği de 01.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 03.08.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile de 03.08.2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır....

          SONUÇ: Hükümdeki “Davacının davasının reddine” ibaresinin silinerek yerine, Maluliyet aylığı bağlanması yönünden talebin 01.05.2015 tarihinden itibaren konusuz kaldığının tespiti ile bu tarih öncesi maluliyet aylığı bağlanması ile alacak istemlerine ilişkin taleplerinin reddine” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.12.2021 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Buna göre mahkemece, maluliyet başlangıcı açısından Adli Tıp Genel Kurulundan (Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ayrı ayrı dikkate alınarak) rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 08.08.2014 tarihli raporda; davacının maluliyet oranının %36,2 olarak tespit edildiği ve bu haliyle raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda; Yüksek Sağlık Kurulu'nun kararı ile Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'nun raporu arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. Mahkemece yapılacak iş; davacının maluliyet derecesinin tespiti bakımından dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde son kez olarak Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor almak, çıkacak sonuca göre de davacının yeniden belirlenmesini istediği ilk maluliyet oranın %39,2 olduğunu gözönünde tutularak davacının talebi konusunda karar vermekten ibarettir.. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Anılan maluliyet raporunun kaza tarihine uygun yönetmeliğe göre düzenlenmediği gibi dosya içerisindeki maluliyet raporlarının da irdelenmediği anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz....

                  UYAP Entegrasyonu