Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel Kurulundan alınan rapora göre davanın reddine dair karar verilmiş ise de, söz konusu raporda, 01.09.2013 tarihli Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği öncesi mevzuata göre değerlendirme yapıldığı belirgin olduğundan, 01.09.2013 tarihli Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde, davacının çalışma gücü kayıp oranının tespiti için ... Üst Kurulundan rapor alınıp (maluliyetin varlığına dair tespit yapıldığı takdirde, daha sonraki bir tarih belirtilmediği sürece, maluliyet başlangıcının 01.09.2013 olduğu gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

    Dava, maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile fazla ödediği primlerin ve maluliyet aylıklarının yasal faiziyle tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Adli Tıp ABD Başkanlığı'nın raporunda davacı küçüğün maluliyet oranının, raporda "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği(Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü)" yazıldığından hangi yönetmeliğe göre belirlendiği anlaşılamamaktadır. Bunun yanında kaza tarihi itibari ile de maluliyet oranı doğru yönetmelik esas alınarak belirlenmemiştir. O halde mahkemece, davacı küçüğün maluliyet oranının maluliyet işlemleri yönetmeliği esas alınarak belirlenmesi için yeni bir rapor alınması ve maluliyet oranında değişiklik olduğu takdirde aynı bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin hesap raporuna yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı ......

        Somut olayda, davacının dava dilekçesinde dava değerini 3.000 Lira olarak göstererek, maluliyet aylığının talep tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istediği, 16.03.2015 tarihinde davasını ıslah ettiği, mahkemece ilk kez davanın kısmen kabulüne, davacının 01.01.2012 tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile faiz istemine ilişkin olarak "11.045,38 TL birikmiş alacaklarından 3.000,00 TL'sinin dava tarihi 25.07.2012, bakiyesinin ıslah tarihi 16.03.2015 gününden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine" karar verildiği, hükmün sadece davalı Kurum tarafından temyiz incelemesine getirildiği, bunun üzerine Dairemizce araştırmaya yönelik bozma yapıldığı, mahkemece bu kez davacının 01.01.2012 tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile "her bir aylığın ödenmesi gereken tarihten ödendiği tarihe kadar yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine" karar verildiği anlaşılmış...

          Somut olayda; davacının maluliyet tarihinin 23.01.2007 olarak kabul edilmesine karşın, maluliyet aylığı bağlanması için meslekte kazanma gücünün kayıp oranının % 60 olarak kabul edilmesi hatalı olduğu gibi maluliyet aylığı ile ilgili diğer koşulların denetime elverişli şekilde irdelenip gösterilmemesi de isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş, Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulundan davacının 506 sayılı Yasa'nın 53. maddesinde gereği çalışma gücünün en az 2/3'ünü kaybedip kaybetmediği, kaybetmiş ise maluliyet tarihinin ne olduğu konusunda yeniden rapor alınması, alınan rapora göre de diğer maluliyet aylığı koşullarının davacı için gerçekleşip gerçekleşmediğinin tüm unsurlarıyla denetime elverişli şekilde tartışılması ve çıkacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            Dosyadaki kayıt ve belgelerden özellikle SGK'nun 16.6.2009 tarihli yazı içeriğinden davacının maluliyet talebinde bulunmaması nedeniyle henüz maluliyet oranının belirlenmediği, maluliyet oranının tespiti için 14.10.2009 tarihli celsede dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevki için HUMK 163.maddesi uyarınca davalı ... vekiline kesin mehil verildiği, 18.11.2009 tarihli celsede maluliyet oranın tespiti açısından Adli Tıp Kurumu raporunun beklenmesi ile birlikte kusur oranının tespiti için dosyanın İstanbul nöbetçi İş mahkemesine sevki ve gerekli masrafları vermek üzere kesin mehil verildiği bir sonraki celse olan 10.2.2010 tarihinde de verilen sürede masraf verilmemesi nedeniyle davanın kesin süreden reddine karar verildiği görülmüştür. Öncelikle belirtmek gerekir ki; HUMK'nun 163. Maddesinde yer alan "kesin önel" kuralı davayı uzatmak ve sonucunu geciktirmek amacını güden tarafın davranışlarını önlemek için getirilmiştir....

              Mahkemece davacının yaralanmasının nedeni tam olarak aydınlatılmadan ve kaza tarihi 22.02.2014 itibariyle yürürlükte olan "Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre maluliyet raporu alınmadan yazı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. O halde mahkemece, Adli Tıp Kurumundan, davacının yaralanmasının trafik kazasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda rapor alınması şayet trafik kazasından kaynaklanmış ise kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan "Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                (davacının) mevcut keratokonus iki taraflı ve ileri derecede görme kaybı nedeniyle 03/08/2013 tarihli, 28727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği Ek1 C1 ve C4 maddeleri kapsamında çalışma gücünün en az %60 (yüzdealtmış)'ını kaybetmiş olduğu, malul sayılması gerektiği, (....) maluliyetinin (....) 24/01/2014 tarihinden başladığı, (....) başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı(nın) oy birliği ile" mütalaa edildiği, tüm dosya incelenip değerlendirildiğinde, ATK 2....

                  İtiraz Sebepleri Davalı itiraz dilekçesinde; kusura ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, maluliyet raporunun Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tespiti gerektiğini, tazminat hesabının fahiş olduğunu, maluliyet zararının TRH 2010 mortalite tablosu ve başvuranın vergilendirilmiş gelirine göre tespiti gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, başvuran lehine hükmedilen vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini belirterek karara itiraz etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç İtiraz Hakem Heyetinin ilk kararı ile davalı vekilinin yapmış olduğu itirazın kısmen kabulü ile ... kararının kaldırılmasına bu doğrultuda; davanın kısmen kabulü ile 300.688,00 TL sürekli ... göremezlik tazminatının 22.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....

                    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, kaza tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi'nden rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı ve yetersiz maluliyet raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu