Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından her ne kadar maluliyet oranı tespiti ile birlikte mevcut hastalığının mesleki olduğunun tespiti talebi de yapılmışsa da; SGK Yüksek Sağlık Kurulunun düzenlenen 04.12.2015 tarihli raporunda davcının mevcut "lomper diskopati" hastalığının mesleki olduğu tespiti yapılıp, bu kurulun kararları davalı SGK' yı bağlayıcı nitelikte olup, davalı işverenin de bu rapora itiraz etmediği anlaşılmakla bu karar davacı lehine olup, zaten kurumca meslek hastalığı tespiti yapılmış olmakla bu hususta davacı tarafın yeniden dava açmasında hukuki yararı olmayıp, mahkemece bu talep yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir....

V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince,eldeki davada, davacının 24.10.2018 tarihinde hak sahibi sıfatıyla ölüm aylığı bağlanması istemiyle Kuruma başvurduğu, Kurum Sağlık Kurulu’nun 07.05.2019 tarihli kararı ile davacının çalışma gücünün %60’ını kaybetmediği gerekçe gösterilerek talebin reddedildiği,yargılama sırasında Yüksek Sağlık Kurulu’nun 05.05.2021 tarihli kararı ile Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre çalışma gücünün %60’ını kaybettiğinden malul sayılmasına, maluliyet başlangıcının 06.02.2019 tarihli rapor tarihi olduğuna karar verildiği, davacı vekilinin 11.11.2021 tarihli celsede, maluliyet oranı yönünden rapora itirazı olmadığını,ancak maluliyetin başlangıcı yönünden Kocaeli Devlet Hastanesi’nin rapor tarihi olan 11.10.2018 tarihinin kabul edilmesini,dosyanın Adli Tıp...

    Bu durumda, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra muayenesi de yapılarak, davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile maluliyet oranı % 60’ın altında olduğundan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği cetveline göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen psikolojik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği ve maluliyet oranı tespit edilerek sonucuna göre davalı lehine oluşan kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren ... 1....

      İhtisas Dairesinden alınan 06/01/2020 tarihli raporda da davacının çalışma gücünün en az % 60’ını kaybetmediği belirtildiğinden, davanın reddi ve devamında istinaf isteminin reddine dair karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonrası 28/09/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır. Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28/09/2021 tarihli Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp (maluliyetin bulunduğuna karar verilmesi durumunda başlangıcın, yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmelidir....

        İhtisas Dairesi raporu nazarında yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonrası 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 3/8/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır. 2.2.Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu’ndan rapor alınıp (maluliyetin bulunduğuna karar verilmesi durumunda başlangıcın, yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur. B....

          Taraflar arasındaki maluliyet oranının tespiti ile maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

            İş Mahkemesinin 2015/72 esası ile işveren aleyhine maddi-manevi tazminat davası açılmış olup hâla derdest olduğunu, T4 maluliyet oranı için yapılan başvuru üzerine Kocatepe Sağlık T4nda maluliyet oranı 0 olarak belirlendiğini, Ankara Batı 2. İş Mahkemesinin 215/72 esas sayılı dosyasında bu maluliyet oranına itiraz edildiğini maluliyetin tespiti için Yüksek Sağlık Kuruluna gönderildiğini ve maluliyet oranının 0 olarak belirlendiğini, Yüksek Sağlık Kurulu raporuna itiraz üzerine dosyanın Adli Tıp Kurumu İhtisas Kuruluna gönderildiğini, maluliyet oranının %27 olarak belirlendiğini, Ysk ve Atk raporu arasındaki çelişki nedeniyle dosyanın tekrar Adli Tıp Genel Kuruluna gönderildiğini ve burada da maluliyet oranının %27 olarak belirlendiğini belirterek, davacının maluliyetinin tespitini, yargılama ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Açıklanan nedenlerle; davacı tarafın maluliyet oranı hususunda kendisini sınırladığı ve 6100 sayılı HMK'nın 26/1. maddesi gereği hakimin (hakemin) taleple bağlı olduğu gözetilerek, davacıda oluşan maluliyet oranının tespiti için doğru yönetmelik'e göre rapor alınması; alınan raporda maluliyet oranı % 7 ya da altında çıktığı takdirde, karar sadece davalı tarafça temyiz edildiği için davalı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gereği yeniden hesaplama yapılmasının gerekli olmadığı dikkate alınıp, 11/07/2019 tarihli aktüer raporunun doğru biçimde belirlenen maluliyet oranına göre revize edilmesiyle belirlenecek tazminata karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ve davacı talebi (maluliyet oranı bakımından) aşılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

              İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/07/2019 NUMARASI : 2016/1226 Esas - 2019/433 Karar DAVA KONUSU : İş (Sürekli İş Göremezligin Belirlenmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T4 maluliyet oranının Bölge Sağlık Kurulu tarafından % 22,2 olarak belirlendiğini, ancak Yüksek Sağlık Kurulu'na yaptıkları itiraz sonucunda maluliyet oranının % 42,2'ye yükseldiğini belirterek, davalının maluliyet oranının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Gizem Seramik ... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının belirlenen maluliyet oranının yüksek olduğunu belirterek maluliyet oranının hakkaniyete uygun şekilde belirlenmesini talep etmiştir. Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle ; Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak davalının maluliyet oranının belirlenmesini talep etmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; davacının maluliyet oranının tespiti ve davacıya maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce istinaf incelemesi 6100 sayılı HMK'nın 355 ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. Somut olayda; davacının yargılama sırasında 25.04.2020 Tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan istifade (hak) ehliyeti ölümle sona erer. Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları gereği usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır (HMK m. 114/1- d)....

              UYAP Entegrasyonu