"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sarayönü Aliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, tapu kaydına ve müşterek malikler arasında kullanma paylaşımına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesince karar verilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 16.02.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
nın kat maliki olmaması sebebiyle aktif husumet ehliyeti bulunmadığından bu davacı yönünden davanın aktif husumet nedeniyle reddine, iptali istenen 25/07/2004 tarihli genel kurul kararlarında mutlak butlanla batıl bir kararın bulunmadığı, davacılar tarafından genel kurul tutanağına derc edilmiş muhalefet şerhi bulunmaması nedeni ile davacıların genel kurulun iptalini talep edemeyecekleri, davaya dayanak yapılan 25/07/2004 tarihli genel kurulda alınan kararların salt çoğunluk ile alınabilecek kararlar olup bu toplantıda alınan kararların iptalini gerektirecek herhangi bir hukuksal nedenin bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.Dava kat malikleri kurul kararının iptali istemine ilişkindir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, mahkemece davacılardan ...'...
Ada Yönetimi Bağımsız Bölüm malikler Kurulunun 22/01/2014 tarihinde yapılan toplantısında "S.S. ... Oto Sanayi Site İşletme Kooperatifine aidat ödenmemesine ve Yönetim Plan Değişikliğine İlişkin" alınan kararların iptali ile... Ada'ya has olmak üzere değiştirilmiş Yönetim planının yok hükmünde kabul edilerek iptali ve bu hususun tapuya tescili istenilmiştir. Mahkeme 16/04/2015 tarih ve 2014/134 Esas, 2015/187 Karar sayılı karar ile "Davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafın hükmü temyiz etmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 16/01/2018 tarih ve 2017/1834 Esas 2018/162 Karar sayılı kararı ile “Birden çok ada ve parsel üzerinde kurulu sitenin bir bütün içerisinde yönetileceklerine ilişkin bir yönetim planının olup olmadığı dosya kapsamından tespit edilememektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, aynı parsel üzerinde inşa edilmiş kat mülkiyeti kurulu taşınmazda malikler arasında ortak yer olan bahçeye elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, aynı parselde, aynı taraflar arasında bir başka temyiz inceleme görevi Yüksek 18. Hukuk Dairesince yapılmış bulunduğundan, Uyuşmazlığın bu niteliğine göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize değil Yüksek 18. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki; anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığı’na gönderilmesine,13.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Elbirliği mülkiyetine tabi bir eşya üzerinde hukuki işlemde bulunan taraf tüm malikler adına hareket etmişse (temsil yetkisi varsa) o hukuki işlem tüm ortakları bağlar. Fakat tüm malikler adına hareket eden tarafın temsil yetkisi bulunmamakta ise veya malikler işleme sonradan icazet vermemişse işlem bağlayıcı değildir. İşlemi yapan tarafın (ortağın) ortaklığa dahil bir mal üzerinde tasarruf yetkisi de olamayacağından işlem ancak borçlandırıcı işlem olarak (sözleşmeyi yapan ortak bakımından) hüküm ve sonuç meydana getirir. Buna rağmen ortaklık tasfiye edildiğinde her ortak kendisine düşecek tasfiye payına ilişkin olarak borçlandırıcı işlemlerde bulunabilir. Örneğin bir mirasçı miras şirketinin tasfiyesi halinde kendisine isabet edecek miras payını bir başkasına satmayı vaad edebilir. Bu gibi durumlarda sözleşme bir taahhüt sözleşmesi olarak geçerlidir. Ancak sözleşmenin ifası elbirliği mülkiyetinin sona ermesi halinde istenebilir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 1086 sayılı HUMK'un 438/son fıkrası gereğince hükmün 3. bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine; "Dava konusu Karaisalı İlçes, Karapınar Mahallesi 26 ada 9 parsel sayılı taşınmazda bir kısım davalılar murisleri ... ve ... adına tapuda kayıtlı (36/160’şar hisseden) toplam 72/160 pay karşılığı 14031/31180 hisseden 7161/31180 hissenin iptali ile eşit paylar halinde davacılar adına tapuya tesciline, bakiye 6870/31180 hissenin ise 3435/31180’şar hisseli olacak şekilde eşit oranda malikler ......
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 10.12.2012 tarih, 2012/12107 Esas, 2012/12072 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda; HUMK'nun 443/son maddesi gereğince gayrimenkulün aynına ilişkin kararların kesinleşmeden icraya konulamayacağını, takibe konu müdahalenin meni ilamının da gayrimenkulün aynına ilişkin olup henüz kesinleşmediğini, bu nedenle takibin iptalini talep etmiştir Gayrımenkulün aynına ilişkin ihtilaf açılan tapu iptali ve tescil davası olan ...........Mahkemesi'nin 25.06.2007 gün, 2003/851 E., 2005/414 sayılı kararı ile sonuçlanmış ve karar 29.11.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Bu kararda adına tescil kararı verilen malikler somut olayda takibe konu meni müdahale davasını açmışlardır....
Elbirliği mülkiyetine tabi bir eşya üzerinde hukuki işlemde bulunan taraf tüm malikler adına hareket etmişse (temsil yetkisi varsa) o hukuki işlem tüm ortakları bağlar. Fakat tüm malikler adına hareket eden tarafın temsil yetkisi bulunmamakta ise veya malikler işleme sonradan icazet vermemişse işlem bağlayıcı değildir. İşlemi yapan tarafın (ortağın) ortaklığa dahil bir mal üzerinde tasarruf yetkisi de olamayacağından işlem ancak borçlandırıcı işlem olarak (sözleşmeyi yapan ortak bakımından) hüküm ve sonuç meydana getirir. Buna rağmen ortaklık tasfiye edildiğinde her ortak kendisine düşecek tasfiye payına ilişkin olarak borçlandırıcı işlemlerde bulunabilir. Örneğin bir mirasçı miras şirketinin tasfiyesi halinde kendisine isabet edecek miras payını bir başkasına satmayı vaat edebilir. Bu gibi durumlarda sözleşme bir taahhüt sözleşmesi olarak geçerlidir. Ancak sözleşmenin ifası elbirliği mülkiyetinin sona ermesi halinde istenebilir....
Konakları toplu yapı yönetiminin 634 sayılı KMK ve ayrıca Yönetim Planın 32. maddesine uygun oluşmadığını, site yönetiminin dışarıdan bir başka yönetime devrinin kat malikler genel kurulu kararı olmaksızın yapıldığını ve bu sebeple yok hükmünde olduğunu, inşaat şirketi sahiplerinin fiili bir durum yarattıklarını, yönetim planına aykırı yönetim oluşturduklarını, bu yönetim kurulunun hazırlamış olduğu işletme projesinin KMK’nın 37. maddesine aykırı olduğunu, zira ...yıllık işletme projesinin yapılamayacağını, işletme projesinin kat malikler kurulunda büyük oy çoğunluğu ile reddedildiğini ve geçersiz olduğunu, mahkemenin uygun görmesi halinde blok yönetimi, blok temsilcisi ve bu temsilcilerden oluşan toplu yapı yönetiminin gerçekten tesisi için Yönetici atanması istenilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 11/05/2022 tarih 2021/949 Esas 2022/839 Karar sayılı kararının 6100 sayılı H.M.K.'...