Mala zarar verme eylemi, davacının cismani zararına neden olmadığı gibi, iç huzuru bozacak nitelikte olgulardan olmadığından ve manevi zararın koşullarını düzenleyen TBK’nun 58. maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olmadığından ilk derece mahkemesince gecekonduya zarar verilmesi eylemi nedeniyle davacının manevi bir zarara uğraması söz konusu olamayacağı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı tarafın bu yöndeki istinaf isteminin yerinde olmadığı görülmüştür....
Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; manevi tazminat TBK 56. Maddesinde düzenlenmiş olup, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği, ayrıca ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceğinin düzenlendiği, somut olayda davacının dava konusu kazaya karışan aracın sahibi olduğu, kaza sırasında araçta bulunmadığı ve davacının bedensel bütünlüğünün zedelendiğine ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, yalnızca aracında maddi hasar oluşan davacının manevi tazminat talep etme hakkının bulunmadığı anlaşıldığından şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacıların maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabülüne ilişkin hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Davaya dayanak olan ceza dava dosyasında sanıklar hakkında suç örgütü kurmak ve yönetmek, Hırsızlık, Mala zarar vermek, Konut Dokunulmazlığını ihlal suçlarından dava açıldığı ve anılan suçlardan tutuklama kararı verildiği, ancak yargılama sonucunda davacılar hakkında Hırsızlık, Mala zarar verme, Konut Dokunulmazlığını ihlal, suç örgütü kurmak ve yönetmek suçlarından yapılan yargılama neticesinde, suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraat kararı verilmekle tazminat koşullarının oluştuğu anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamış, maddi ve manevi tazminat ile vekalet ücretinin her iki davacıya ayrı ayrı verilmesine ilişkin düzeltmelerin gerekçeli karar da yapılmaması asıl olan kısa karar olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır....
Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....
Davacı, davalı ile imzaladığı kira sözleşmesi uyarınca davalıdan iş yerini 5 yıllığına kiraladığını, davalının kendisini iş yerinden tahliye edebilmek için elektriği kestiğini, elektrik panosunun önünde duvar ördüğünü, mala zarar verme suçundan davalı hakkında kamu davası açıldığını, cezalandırıldığını, manevi zarar gördüğünü belirterek manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının haksız eylemleri nedeniyle davacının manevi zarar gördüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalıların eylemleri neticesinde davacının uğramış olduğu maddi zarar miktarı ile davacı lehine manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava,haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava konusu olaya ilişkin davalılar hakkında, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan Karabük 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜMLER : Beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I- Suçta zarar gören Sarıkamış Maliye Hazinesinin temyiz talebinin incelenmesinde; Suçtan zarar gören Maliye Hazinesinin, gerekçeli kararın temyiz üzerine şikayetçi olduğu ve kurum vekilinin temyiz dilekçesi ile katılma talebinde bulunduğu, ancak iddianamede ...'ın müşteki olarak gösterildiği ve ...'...
ya gelerek birleşen boşanma davasını açtığı, ilk derece mahkemesinin davacı-davalı erkeğe kusur olarak atfettiği güven sarsıcı davranışın son barışma olayından önceki davranışlar olup, davalı-davacı kadın son barışma olayından sonra davacı-davalı kocanın güven sarsıcı başka bir kusurunu ortaya koymadığı, bu yönde de bir iddiası olmadığı anlaşılmakla davalı-davacı kadının manevi tazminat talebinin kabulü hatalı olduğu kabul edilerek, davalı-davacı kadının istinaf taleplerinin tamamının reddine; davacı-davalı erkeğin kusur belirlemesi ile davalı-davacı kadın lehine hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. apılan yargılama ve toplanan delillerden; Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı kadının kişilik haklarına saldırı olmadığı kabul edilerek manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de; mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlardan erkeğin eşini habersiz olarak ve harçlık vermeden ortak konutta...
Ancak; 1- Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan 5237 sayılı TCK'nın 116/2. maddesi uyarınca kamu davası açıldığı ve oluşa, dosya içeriğine, mahkemenin gerekçesine göre hırsızlık yapılan yerin işyeri olduğunun anlaşılması karşısında TCK'nın 116/2. maddesi yerine aynı Yasa'nın 116/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması, 2- 06.05.2012 tarihli olay yeri inceleme raporuna, savunmaya, katılanın soruşturma aşamasındaki beyanlarına ve oluşa göre; sanığın katılana ait iş yerine kilitli halde olmayan sürgülü pvc mutfak penceresine zarar vermeden ve herhangi bir zorlama olmaksızın sürgüyü açmak suretiyle girdiğinin anlaşılması karşısında; mala zarar verme suçunun yasal unsuru “zarar ögesi'nin” bulunmadığı gözetilmeden, unsurları itibari ile oluşmayan mala zarar verme suçundan sanığın beraati yerine yasal olmayan gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA...