bakımından zor duruma düşürülmesine yol açan hukuka aykırı tasarrufların manevi zarara yol açtığı kabul edilerek bu tür zararların tazmin edilmesinin idare hukukunun temel prensiplerinden olduğu, uyuşmazlık konusu somut olayda ise manevi tazminat verilmesini gerektiren bu koşullar gerçekleşmediğinden, davacı şirketin manevi tazminat talebinin reddi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, maddi tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat istemi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir....
Şöyle ki; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan değerlere ve Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlere saldırı halinde manevi bir zarar, başka bir ifade ile kişilik hak ve değerlerinde irade dışında gerçekleşen bir eksilmeden söz edilir. Anılan yasa hükmüne göre koruma altına alınan bu haklar, kişisel varlıkların korunması için bireylere tanınan hayat, sıhhat, ad, şeref, mesleki ve ticari haysiyet gibi çok önemli, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklardır. Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif nitelikteki eksilmedir....
Ağır Ceza Mahkemesince davacı hakkında yağmaya teşebbüs ve tehdit suçları nedeniyle beraat, mala zarar verme ve yaralama suçları için ise şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararları verildiği anlaşıldığından, 5271 sayılı Kanunda sayılan koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası şartlarının gerçekleştiği, davacının beraat etmesi nedeniyle haksız yere tutuklu kaldığı ve bu nedenle uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi zararla ilgili olarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “yağma suçundan tutuklanmasına rağmen değişen suç vasfına göre mala zarar verme ve yaralama suçundan hakkında düşme kararı verildiği bu nedenle davacının CMK'nın 144/1-c maddesine göre tazminat isteyemeyeceği” gerekçesiyle yetersiz değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat talebinin dayanağı olan ... 1....
Davacının manevi tazminat istemi de bulunmaktadır. Manevi zarar;bir kimsenin hukuka aykırı bir fiil yüzünden çektiği, bedeni acılarla ruhi elem ve üzüntülerin tümüne birden denilir. Manevi zarar, gerçek anlamda bir zarar değildir. Gerçekten manevi zarar mal varlığında bir azalmayı ifade etmez. Bir acının veya elemin maddi zararlar gibi para ile ölçülmesinin imkanı yoktur. Bu nedenle, manevi bir zararın şu veya bu miktardaki bir para ile giderileceği söylenemez. Buna karşın, haksız fiilden doğan bedeni veya ruhi ıstıraplar için bir tazminatın ödenmesi, bu ıstırapların hafifletilmesini, hiç değilse bazı avunma çarelerinin bulunmasına yardım edebilir. Öte yandan mahkemece hükmedilecek manevi zarar karşılığı, manevi tazminat gerçek anlamda bir zararın giderilmesi amacı taşımadığı için, davacı taraf için özendirici bir meblağ olmamalıdır. Yine talep edilen manevi tazminat davacı için zenginleşme nedeni, davalı için ise yoksullaşma nedeni olmamalıdır....
Subjektif unsur ise, zarar görenin söz konusu ihlal sonucu kişiliğinde, manevi varlığında objektif olarak meydana gelen bu eksilmeyi yaşaması, duyması, onu hissetmesi, bunun sonucunda da acı, elem, ızdırap duymasıdır. Subjektif unsur yoksa manevi zarar da yoktur....
ya yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarını işlediğine ilişkin diğer sanık ...'nın anlatımları dışında, hükümlülüğüne yeterli, kesin ve inandırıcı hukuka uygun kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden atılı suçlardan beraati yerine yazılı biçimde hükümlülüğüne karar verilmesi, 2-Katılan Erdoğan'a ait aracın kapıları zorlanarak ve düz kontak yapılarak çalındığı ve çalınan araca bu şekilde zarar verildiğinin anlaşılması karşısında; hırsızlığın, aracın mülkiyetine yönelik olması nedeniyle hırsızlık suçu dışında ayrıca mala zarar vermeden hüküm kurulamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/323 KARAR NO : 2023/283 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇEMİŞGEZEK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2020 NUMARASI : 2014/49 ESAS - 2020/27 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekilinin 21/11/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının 07/07/2011 tarihinde Çemişgezek ilçesi Cihangir Köyünde bulunan T1 ait taşınmaza ve taşınmazda bulunan T6nın vücut bütünlüğüne yönelik saldırısı olduğunu, Çemişgezek Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/28 Esas sayılı dosyası ile yargılama yapılmış olduğunu, yargılama neticesinde davalının üzerine atılı T1 yönelik mala zarar verme, T6 yönelik hakaret, tehdit ve mala zarar verme eylemlerinden dolayı ceza verilmiş olduğunu, T6 böbrek hastası olduğundan eylemin eski hastalığının nüksetmesine sebep olduğunu beyan etmiş, T6 için fazlaya ilişkin talepler saklı kalmak...
Tefrik edilen "manevi tazminat, aracın emsallerinden daha düşük bedelle satılmasından kaynaklı olarak ödenen fark borç bedeli ve aracın serviste kaldığı sürece kullanılamamasından kaynaklı olarak uğranılan zarara" ilişkin bu taleplerin arabuluculuk görüşmelerine konu olmadığı anlaşılmıştır....
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafilerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA, III-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince: Sanığın, temyiz etmeyen ... ile birlikte çaldıkları ve terk ettikleri araç üzerinde yapılan incelemede aracın sağ sinyal lambası, tampon ile kontak kısmının hasarlı olduğunun anlaşılması karşısında; hırsızlığın, aracın mülkiyetine yönelik olması nedeniyle hırsızlık suçu dışında ayrıca mala zarar vermeden hüküm kurulamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar...