olduğundan, davacının bunları hazır bulunduramamasının rejimin ihlal edildiği sonucuna varılması için yeterli olmadığı, dolayısıyla, olayda, ceza kesilmesini gerektiren fiilin gerçekleşmediği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....
Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir(TMK 222. m).TMK. 225. maddesine göre, mal rejimi; eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulü durumunda ölüm ve sözleşme tarihlerinde sona erdiği gibi, mahkemece, evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Somut olayda;Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı 30.07.2012 tarihinde sona ermiştir. Davacı yan aşamada araç ile ilgili taleplerinden vazgeçmiş ve istinaf başvurusunu sadece taşınmaz ile ilgili yapmıştır.Islahı da taşınmaza yöneliktir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa mad. 10, TMK mad. 202/1). Tasfiyeye konu Hilal Termal'de bulunan devremülkün, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 29.04.2009 tarihinde davalı eş adına satın alındığı anlaşılmıştır. Davalı eşin talebi üzerine devremülkün tapusu 03.06.2010 tarihinde 3. kişi adına çıkarılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad. 179)....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/09/2023 NUMARASI : 2023/377 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : MAL REJİMİN KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Taraflar arasında görülen mal rejiminin tasfiyesi davasında davacı vekili, müvekkilinin evliliğin 2.yılından bu yana çalışması nedeniyle davalı adına kayıtlı edinilmiş mal varlığında hakkı olduğunu ileri sürerek davalının İş Bankasında bulunan tüm hesapları ile davalı adına kayıtlı taşınır-taşınmaz mal varlığına harçlandırılmış değeri 100,00 TL olarak açılan belirsiz alacak davasında ihtiyati tedbir konulmasını olmadığı takdirde mal varlığına satılamaz şerhi konulmasını talep etmiştir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı/karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı/karşı davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Asıl davada reddedilen miktar üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davacı/karşı davalı yararına kararın verildiği tarihte yürülükte bulunan AAÜT 12/1. maddesi gereğince 1.500,00 TL maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.287,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, taraflar arasındaki yararlar dengesine, TMK'nun 4. maddesinde (TBK md. 50/2) öngörülen hukuk ve hakkaniyet ilkelerine uygun bulunduğuna göre, davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin tüm, davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı-birleşen dosyada davalı ...'...
Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye k........r edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad.222). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....
Ancak; 1- Adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, TCK'nın 58. maddesi uyarınca, hırsızlık suçundan hükmolunan ceza bakımından mükerrirlere özgü infaz rejimin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Hüküm tarihinden sonra 24/11/2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 gün, 2014/140 esas - 2015/85 karar sayılı, belli haklardan yoksun bırakmaya ilişkin TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının, hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet yönünden gözetilmesinde zorunluluk bulunması, 3- Emanette kayıtlı eşyalar hakkında karar verilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan ... Bankası T.A.O vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 14/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/998 KARAR NO : 2022/882 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DİDİM(YENİHİSAR) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/632 ESAS - 2022/46 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejimin KARAR : Taraflar arasındaki karşılıklı mal rejiminin tasfiyesi davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı/davacı kadın vekilince istinaf başvurusunda bulunulmakla; dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü; ASIL DAVADA İDDİA Davacı /davalı erkek vekili 11/03/2015 tarihli dava dilekçesinde öz olarak; müvekkili ile davalının 15.10.2009 yılından evlendiklerini, taraflar arasında boşanma davasının Didim 1.AHM'nin 2015/142 E sayılı dosyası ile açıldığını, müvekkilinin Belçika'dan emekli olduğunu ve emekli maaşı aldğıını, tarafların evlilik birliği içinde tüketici kredi çektiklerini, bir adet taşınmaz, bir adet araba ve ev eşyaları...
Bundan sonra, yukarda açıklanan yöntem ve kriterlere göre, dava konusu şirketin mal rejimin sona erdiği tarih itibarıyla belirlenen değeri, TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) göz önünde bulundurularak tasfiye (karar) tarihindeki sürüm değeri belirlenmelidir. Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, 18.05.2009 tarihinde evlenmiş, 04.07.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu ......