Dava eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. Bilindiği üzere, ihtiyati tedbirin HMK’nda "Geçici Hukuki Korumalar" üst başlığı altında taraflar arasındaki ihtilafın çözümüne katkı sağlayan ve asıl yargılamada verilen hükmün gerçekleştirilmesini temin eden ve hakların korunması bağlamında aynı zamanda hukuk devleti ilkesinin ayrılmaz bir parçası olarak hak arama hürriyeti kapsamında değerlendirilebilecek bir usul hukuku müessesesi olduğunda kuşku yoktur....
nin fesih ve tasfiyesine ilişkin talebinin kabulü ile, Nevşehir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 7014 sicil numarasında kayıtlı ... Madencilik Sanayi ve Nak. Tic. Ltd. Şti.'nin fesih ve tasfiyesine, şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiğinden davalılar ... ile ...'a açılan alacak davası ve davalı şirkete devredilen davacı şirket malları ile taşocağının ruhsatının davacı şirkete geri döndürülmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davada ahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacı eş adına kayıtlı olduğu dosya kapsamından anlaşılan taşınmazın, davalı tarfından satıldığı iddiasıyla, satış bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; tarafların halen evli oldukları ve taşınmazın evlilik birliği içinde edinildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olmadığı, kişiler arasında vekaletnamenin kötüye kullanılmasından kaynaklandığı belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir....
Burada öncelikle hemen belirtmek gerekir ki; tasfiyesi talep edilen derneğin aktif bir mal varlığının bulunmadığının anlaşılması halinde Yargıtay uygulamasında da belirtildiği üzere, İlk Derece Mahkemesinin mevcut kararında doğru şekilde uygulandığı gibi sadece derneğin tasfiyesine karar verilmesi ile yetinilmelidir. Yargıtay 8.H.D.'nin 2017/3258 E. Ve 2017/17334 K. sayılı emsal kararında da tasfiyesine karar verilen derneğin aktif mal varlığının bulunmaması halinde, sadece tasfiye kararı verilmesi ile yetinilmesi gerektiği açıkça ifade edilmiştir. Bu sebeple, her ne kadar davacı tarafça ildeki en yakın amacı taşıyan derneğe mal varlığının devrine karar verilmesi gerektiğine dair istinaf talebinde bulunulmuş ise de; bu istinaf sebebine değer verilmemiştir. Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harca yönelik istinaf talebinin incelenmesinde ise; 6100 sayılı HMK.'...
Ancak bu husus ilk incelemede gözden kaçırılmış, hüküm bu yönden onandığına göre davacı-karşı davalı erkeğin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin kurulan hükme yönelik karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 23.02.2015 tarihli 2014/18427 esas ve 2015/2488 karar sayılı kısmen onama kısmen bozma ilamının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden verilen onama ilamının kaldırılmasına, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacak isteğine ilişkindir. 01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM 170 m). TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri malvarlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir(eBK 544, TBK 646 m). Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir(TKM 186/1 m). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır(TKM 189 m)....
tensiple birlikte taşınmaz için TOKİ’ne müzekkere yazılarak davacı-karşı davalı adına tahakkuk edecek hisse ve tapu kaydına ve davacı-karşı davalı adına kayıtlı diğer taşınmazlar ve 34 XX 397 plaka sayılı aracın kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin boşanma ve mal rejimin tasfiyesine ilişkin davalar için ayrı ayrı karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir....
Dava eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. madde başlığında “geçici hukuki korumalar” içerisinde düzenlenmiş ve aynı maddenin birinci fıkrasında; “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde ihtiyati tedbirin şartları belirtilmiştir....
Davacının diğer isteği ise TBK’nun 19.maddesine dayalı şahsi hakka ilişkin muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkin olduğundan bu istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri HMK’nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel Mahkemelerdir.Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulur.Mahkemece her iki davanın birlikte Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek karara bağlanması doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılması gereken iş, temyize konu beş taşınmaz bakımından mal rejiminin tasfiyesine dayalı tapu iptali ve tescil (olmadığı takdirde katılma alacağı) davası yönünden ilgili davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesi daha sonra da tefrik edilen dosyada görevli ... mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesinden ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kabulüne dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....