Mahkemece, dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak davalıya bağışlandığı, bağıştan rücu şartlarının oluşmadığı, bağışlanan mal nedeniyle katılma alacağı istenemeyeceği, değer artış payı alacağına ilişkin somut bir vakıa ve talep ileri sürülmediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285.maddesine göre bağış (hibe), bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak kazandırma yapması olarak tanımlanmıştır....
Aile Mahkemesinin 2020/765 Esas sayılı dosyası tahtında devam ettiğini, taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin 15/12/2020 tarihinde sona erdiğini, davalı eşin mal rejimi tasfiyesi sonucunda müvekkilinin elde edeceği kazanımları engellemek maksadıyla 34 XX 990 plakalı 2000 Model Wolkswagen Golf marka aracı ile aile dostları ve arkadaşı olan T3 devrettiğini, fakat aracı halen davacı karşı davalının kendisinin kullandığını, TMK 229/2 gereği davalı eşin müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla Golf Marka otomobili boşanma davası açmadan 5 gün önce devrettiği sabit olduğundan davalı T3 üzerinde bulunan aracın da mal rejimi tasfiyesine dahil edilmesine, TMK 218- 241 maddeleri hükümlerine göre mal rejiminin tasfiyesine, tasfiye sonucunda ortaya çıkacak alacaklarının hesaplanarak 1.250,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mal rejimi yurt dışında boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erecektir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtayın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin kanunda yazılı sebeplerden biri ile sona ermiş olması gerekir (TMK m.180, 206, 208, 225)....
Dava, eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....
Davalının 08/04/2021 tarihli cevap dilekçesi özetle; göreve ilişkin itirazlarının kabulü ile davanın görevsiz mahkemede açılmış olması sebebi ile görev yönünden davanın reddine sayın mahkemenin aksi kanaatte olması halinde dava dilekçesinde altın ve eşyaların hiç teslim edilmediği yönündeki iddiaların gerçek dışı olması, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davada bahsi geçen altınların kişisel mal alacağının bulunmadığının kabulü sebebi ile haksız ve hukuki dayanaktan uzak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Konya 7....
Davacı vekili tarafından yapılan temyiz itirazı üzerine Daire'nin 2014/26604 Esas ve 2016/5319 Karar sayılı ilamıyla davanın, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olduğu; bu isteğin boşanmanın fer'i (eki) niteliğinde olmadığı, taraflar arasında görülen boşanma dosyasında, davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak hakkından feragat ettiğine ilişkin açık bir beyan bulunmadığı gibi, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin hükme esas alınan bir protokolde bulunmadığına göre davanın kaldığı yerden devamı ile HMK'de gösterilen usuli işlemler yürütülerek alacak talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek hüküm bozulmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davacının davasının nafaka yönünden kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren hükmedilen 300 TL nafakanın karar kesinleştikten sonra 400 TL olarak ve yoksulluk nafakası adı altında devam etmek kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından mal rejiminin tasfiyesine yönelik talebe ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK 33. m)....
Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu mal, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 05.09.1997 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Davacı erkek muhasebeci olarak, davalı kadın ise satış temsilcisi olarak çalışmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 sayılı TMK 179 m)....
Aile Mahkemesi'nden verilen 12.06.2013 gün ve 1585/805 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasının redle kesinleşmesi nedeniyle malrejiminin tasfiyesine dayalı katılma alacağı talebine ilişkin davada dava koşulu gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi isabetlidir. Ne var ki, boşanma davasının reddedilmesi durumunda davacının terditli olarak ileri sürdüğü TMK 206. maddesi uyarınca, eşler arasında yasal mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesi talebi de mevcuttur. HMK 111/1. maddesinde, ''Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-ferîlik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir....
Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesine dayalı isteğin ayın olarak istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesine konu dava 09.04.2007 tarihinde açılmıştır. Taraf eşler arasında Milas 2. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2007/165 Esas sayılı boşanma davasının halen derdest bulunduğu bildirilmiştir. Davacı dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde edinilen taşınmazların boşanma davasından hemen önce muvazaalı olarak davalı eş tarafından diğer davalıya aktarıldığını açıklayarak, tapu kayıtlarının iptaliyle ½ hisselerinin davacı eş adına tescili isteğinde bulunmuştur....