ileri sürerek, şirketin tasfiyesi ve ortaklıktan çıkma payının ödenmesini talep etmiş, ayrıca TTK'nın 638/2 maddesi uyarınca, dava dilekçesinde davalı şirketin malvarlığına ait tüm taşınmaz, taşınır ve gayri maddi mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasını yine dava sonuna kadar yasaların yüklediği hukuki ve cezai sorumlulukların doğmaması için borç ve yükümlülüklerin dondurulması yönünde ihtiyati tedbir talep etmiştir....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....
Mal rejimi yurt dışında boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erecektir.(TMK 225/son) Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihi olan 03/08/1989 tarihinden 4721 sayılı TMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m) Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. (TMK 179.m) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtayın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin kanunda yazılı sebeplerden biri ile sona ermiş olması gerekir....
İhtiyati tedbir kararı verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına ilişkin delil bulunması da zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir. İhtiyati tedbirin amacı hak talebinde bulunana etkin bir hukuki koruma sağlamak olup, talebin değerlendirilmesi için yaklaşık ispat yeterli görülmüştür.(HMK.m.390/3)Ayrıca ihtiyati tedbirin kapsamı, türü ve süresinin orantılı olması, karşı tarafı zor durumda bırakmaya dönük sonuçlar doğurmaması gerekir....
HMK'nın 390/2 maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Ayrıca bu kapsamda ihtiyati tedbir talebinin somutlaştırılması gerekir. HMK'nın 389/1. maddesinde açıkça belirtildiği gibi ihtiyati tedbir ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilir. Davacı adi ortaklığın tasfiyesi talebinde bulunduğuna göre ortaklık mal varlığının korunması açısından ihtiyati tedbir kararının verilmesi "yaklaşık ispat koşulu"nun yerine getirilmesine bağlıdır. Adi ortaklık ortak amacın kalmaması, ortaklardan birinin ölümü, kısıtlanması, iflası veya sözleşmede belirlenen sürenin dolması suretiyle kendiliğinden sona erebileceği gibi ortakların bu yöndeki iradeleri veya haklı nedenlere dayanan ortağın ortaklığın sona erdiğine karar verilmesi isteminin yerinde görülmesi suretiyle mahkeme kararı ile de sonlanabilir....
Ayrıca dava konusu tazminat istemi olduğuna göre, HMK 389 maddesi gereğince ihtiyati tedbirin sadece “uyuşmazlık konusu hakkında” verilebilmesi karşısında talebin ihtiyati tedbir olarak kabul edilebilmesi MÜMKÜN DEĞİLDİR. (HGK'nun 2013/21- 1791 Esas 2013/1676 Karar sayılı kararı)" denilmektedir. Yukarıda değinilen Yargıtay İçtihatı ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; üzerine ihtiyati tedbir konulan taşınmazlar aynı uyuşmazlık konusu değildir. Davacı tarafından her ne kadar ihtiyati tedbir talep edilmiş ise de bu talebin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesi gerekirken davalının taşınmazına dava konusunu aşar şekilde ve usul ve yasaya aykırı olarak ihtiyati tedbir konulması doğru olmamıştır. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması, talebin ihtiyati haciz olarak kabulü yönünde HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm verilmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Dava, eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....
Davalı karşı davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; mal rejiminin tasfiyesi ile asıl davanın reddine, karşı dava olarak davacı karşı davalı adına kayıtlı taşınmazlar ile araçtan kaynaklı olarak belirsiz alacak davası olarak şimdilik katkı payı, katılma alacağı ve değer artış payı olarak 5.000 TL'nin dava tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; 16/10/2012 tarihli tensip kararı ile davacı kadının ihtiyati tedbir talebi kabul edilerek, davalı karşı davacı adına kayıtlı 13 taşınmaz ve 5 adet araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından 19/12/2016 tarihinde davalı karşı davacı adına kayıtlı taşınmazlara ihtiyati tedbir uygulanmış olup, mahkemece araçlar yönünden de kayıtlarına ihtiyati tedbir şerhi işlenmiştir....