Sözleşmeyle başka rejim seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği 13.09.2010 ölüm tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK. m. 202). Söz konusu mal rejimi müteveffanın ölüm tarihinde sona ermiştir (TMK.nun 225/son). TMK'nun 235/1. maddesi hükmüne göre; mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılır. Dava; ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun olmadığı gibi yapılan araştırma ve inceleme de karar vermeye yeterli değildir....
nın ithal edilmek istenen kumaşın özelliğini tesbit edebilmek için 23.06.2009 tarihinde ön inceleme dilekçesi verdiği, aynı gün ön inceleme yapıldığında faturada belirtilenden farklı mal olduğunun görüldüğü, bununla birlikte ...'...
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: ...Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile davacıya ait … tarih ve … sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen "buğday" cinsi eşyanın belgede öngörülen özel şarta aykırı şekilde ihracat taahhüdünü tamamlamadan ithal edilerek rejim koşullarının ihlal edildiğinden bahisle, tahsil edilmesi gereken gümrük ve katma değer vergilerinin teminatı mevcut bulunan kısmının ödenmesi için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 56. maddesi uyarınca, geri kalan teminatı mevcut bulunmayan kısmı için ise, kamu alacağına vade tarihi belirlenmesine ilişkin anılan Kanun'un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Dahilde işleme rejiminde gümrük yükümlülüğü, rejim hükümlerinin ihlali nedeniyle Ekonomi Bakanlığı'nın taahhüt hesabının müeyyideli kapatma yazısının gümrük idaresine bildirilmesiyle doğduğu ve rejim hükümlerinin eşya ithal edildikten sonra ihlal edildiği dikkate alındığında gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihin ihlal tarihi olarak kabul edilmesi suretiyle tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından ...tarih ve ...sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında geçici olarak ithal edilen eşyanın, ihraç edilen mamüller bünyesinde kullanıldığı, ancak, anılan belge kapsamında izin verilen miktarın üzerinde ithal edildiği, bu yolla rejim koşullarının ihlal edildiğinden bahisle, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, eşyaya isabet eden gümrük ve katma değer vergilerinin iki katı tutarında hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .......
Noterliğinde düzenlenen, 14.03.1990 tarih ve 22983 yevmiye No.lu “Düzenleme Şeklinde Mal Ortaklığı Evlenme Mukavelesi” başlıklı sözleşmenin içerdiği bazı hükümlerin eşler arasında sözleşmesel rejim olan mal ortaklığı rejimine ilişkin bulunmasına karşın, sözleşmenin 5 inci sayfasında mal rejimi sözleşmesinden farklı olarak ölüme bağlı tasarruf hükümleri taşıdığını, sözleşme ile eşlerden birinin ölümü hâlinde ortaklığa dahil malların tamamının sağ kalan eşe ait olacağının kararlaştırıldığını, iki taraflı bir hukuki işlem olması itibarıyla bir olumlu miras sözleşmesi (TMK m. 527) niteliğinde olduğunu, resmî vasiyetname şeklinde yapıldığını, miras bırakanın son arzularının mümkün olduğu kadar ayakta tutulması gerektiğini, olumlu miras sözleşmesinin eşler açısından geçerli ve bağlayıcı olduğunu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dahilde işleme rejimi kapsamında geçici olarak ithal edilen eşyanın, rejimde öngörülen şartlı muafiyet sisteminden yararlanabilmesi için, rejim koşullarına uygun olarak yurt dışı edilerek fiilen ithal ülkesine girmiş olması gerekmektedir. Eşyanın ithal ülkesine girmemiş olması, yurt dışı edilmediği anlamına geleceğinden, bu durum şartlı muafiyet sisteminin ihlali sonucunu yaratacaktır....
Bu rejim kapsamında ithalatı yapılan eşyaya uygulanacak ithalat vergisi ise işlem görmüş ürünlere ait ithalat vergileri tutarından, asıl eşya (işleme faaliyetine tabi tutulmamış eşya) aynı tarihte aynı ülkeden ithal edilseydi uygulanacak olan ithalat vergileri tutarının düşülmesi suretiyle hesaplanacaktır. Başka bir anlatımla, bu rejim kapsamında ithal edilen eşyanın ithalat vergileri, eşyanın tamamının kıymeti üzerinden değil, Yurt dışında gördüğü işlem ve işçilik kıymeti üzerinden hesaplanmaktadır. Dolayısıyla hariçte işleme rejimi kapsamında ithal edilen eşyanın kıymeti belirlenirken, Yurt dışında yapılan işçilik giderlerinin belirlenmesi gerekmektedir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava Konusu İstem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile ithalat edilen aracın "yeni ve kullanılmamış" olarak beyan edildiği halde "eski" olduğunun saptanması üzerine, 95/7606 sayılı İthalat Rejim Kararı uyarınca gerekli izin alınmaksızın ithal edildiğinden bahisle, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca alınan para cezası kararına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır....
Sözleşmeyle başka rejim seçilmediğinden eşler arasında yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir (TMK'm. 202). Söz konusu mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 12.06.2009 tarihinde sona ermiştir (TMK'nun 225/son). TMK'nun 235/1. maddesi hükmüne göre; mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılır. Dava konusu 253 ada 11 parsel üzerindeki 9 nolu bağımsız bölüm 11.02.2009 tarihinde satın alma yoluyla davalı ... adına tescil edilmiştir. HUMK'nun 76. maddesi (6100 sayılı HMK'nun 33.m.) hükmüne göre, davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara, bunların nitelendirilmesi ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek hakime aittir. Hâkim, tarafların yargılama oturumlarında ve dilekçelerinde kullandıkları sözcükler ve nitelendirme ile bağlı değildir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, talep; değer artış payı ve katılma alacağı isteğine ilişkindir....