WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. .....Mahkemesince, somut olayda ....olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılmaması nedeniyle 2820 sayılı Kanunun 121. maddesinin atfı ile 4721 sayılı TMK'nın 87/5 maddesi uyarınca söz konusu ilçe teşkilatının kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenmektedir. Yargıtay 18....

    Mahkemenin gerekçesinde davacı derneğin sergisinin erken kaldırılması nedeniyle kamuoyunda olumsuz düşüncelerin oluştuğu, dosyaya ibraz edilen yazılı ve görsel basındaki haberlerden derneğin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunun anlaşılması gerekçe gösterilmiştir. Davacı derneğin sergisinin erken toplatıldığı dosya kapsamından sabit olmakla birlikte bu sebeple derneğin kişilik haklarına müdahale edildiği ve zarar gördüğü kabul edilemez. Dava konusu olayda manevi tazminatın koşulları oluşmadığı halde aksi düşüncelerle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 11.6.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Boya mahkemenin duruşma yapmadan evrak üzerinden birleştirme kararı vermesinin doğru olmadığını, borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmediğini, iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalılarda davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davacının ... Boya ve ... Mühendislik aleyhine açtığı davanın kabulü ile bu davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile ...., ...., ... plakalı araçlar üzerinde davacıya cebri icra yapabilme yetkisinin tanınmasına, ... Boya aleyhine açılan davanın bedel yönünden kabulü ile 54.204.50 YTL.'nin icra takip dosyasındaki alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere davalı ... Boya Ltd. Şti.'den tahsili ile davacıya ödenmesine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın atiye bırakılması nedeniyle bu davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılardan ... Mühendislik ile ... Boya Ltd. Şti . tarafından temyiz edilmiştir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde; davalı derneğin üyesi olan davacının dernek yönetim kurulu kararı ile üyelikten çıkarıldığını ileri sürülerek buna ilişkin 18.08.2014 tarihli dernek yönetim kurulu kararının iptali istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 73. maddesinde, dernek genel kurulunun derneğin en yetkili karar organı olduğu ve kayıtlı üyelerden oluştuğu; 83. maddesinde ise, ancak dernek genel kurul kararlarının iptalinin istenebileceği, diğer organlarının kararlarına karşı dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamayacağı hükme bağlanmıştır....

          A.Ş ile dava dışı Gaziantep Özel Otobüs İşletmesi Yardımlaşma Derneği arasında organik bağ olmadığı,davalı A.Ş. işyerindeki çalışmaların tam bildirildiği,sözü geçen Dernek işyerindeki çalışmaların ise Gaziantep Özel Otobüs İşletmesi Yardımlaşma Derneği hasım gösterilerek dava açılması gerekçesi ile mahkemece davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, Derneğin 16.10.2004 tarihli genel kurul sonuç bildirimi belgesi, feshine dair yazışmaları içeren 17.03.2005 tarihli belgesi ve ekleri ile 15.03.2005 tarihli anonim şirketinin yazılarından sözü geçen Dernek ile anonim şirket kurucularının aynı kişilerden oluştuğu ve Derneğin sonradan anonim şirkette dönüştüğü açık olduğundan, Dernekteki çalışmalara yönelik sigorta primlerinde davalı Anonim Şirketin sorumlu olduğu, çalışmanın geçtiği yerin aynı işyerinin devamı niteliğinde kabul edilmesi gerekeceği belirtilerek fiili çalışma olgusunun varlığına yönelik delillerin toplanarak sonuca gidilmesi gerektiği bildirilmiştir....

            H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; T.C.Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 03/05/2018 tarih 2018/583 Esas 2018/993 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK.'nun 353- (1)-b/2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2- Davanın KABULÜ İLE; TMK 87/2 maddesi gereğince, Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin TESPİTİNE, 3- Alınması gereken 54,40TL (maktu) karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye İrat KAYDINA, 4- Davacı tarafından yapılan 85,00TL tebligat gideri ile 27,00TL bam posta gideri olmak üzere 112,00TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.810,00TL (maktu) vekalet ücreti takdiri ile davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 6- Davacı idare harçtan muaf olduğundan, istinaf harcı hususunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 7- Davacı istinaf avansı ve gider avansının kullanılmayan kısımlarının İADESNE, 8- 6100 sayılı HMK.'...

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/449 Esas - 2021/541 Karar sayılı kararı ile; davanın HMK 114/1- h ve HMK 115/2 maddesi gereğince hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 19/10/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; "yerel mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Yerel mahkeme davamızı, Toy-Kan Spor Kulübü Derneğinin hakkında, Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26.02.2020 gün ve 2019/277 Esas - 2020/427 Karar sayılı dosyasında, feshine karar verildiği, feshine karar verilen derneğin tekrar feshine karar verilmesi için dava açılmasında hukuki yarar olmadığı sebebiyle, usulden reddetmiştir....

            HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Temyiz istemine konu kararla ilgili dosyadaki belgelerin incelenmesinden; davacı Derneğin, yukarıda yer verilen 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kapatılarak, Derneğe ait olan taşınırlar ile her türlü mal varlığının, alacak ve hakların, belge ve evrakın Hazineye bedelsiz olarak devredildiği, Derneğe ait taşınmazların tapuda resen Hazine adına, her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak tescil edildiği, öte yandan Dairesince 29/01/2020 ve 04/06/2020 tarihli Derneğin faaliyetinin ve tüzel kişiliğinin devam edip etmediğine ilişkin ara kararlarına istinaden gönderilen cevabi yazıda, davacı Derneğin kapatılan dernekler arasında yer aldığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, davacı Derneğin kapatılmak suretiyle tüzel kişiliğinin sona erdiği görülmekte olup, 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası anlamında kişilik değişikliğine uğradığının kabulü gerekmektedir....

              Koruma Derneğinin Şubesi olduğu, amacının tüzük, yönetmelik ve yasalara uygun şekilde orta ve mesleki teknik öğretim okulları ile öğrencilerinin eğitim, öğretim ve yeteneklerini korumak olduğu, gelirlerinin ise üye aidatlarından, temsil, konser ve benzeri sosyal faaliyetler ile bağışlardan oluştuğunun anlaşıldığı, derneğin ......

                İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından, doğrudan iflas talebinde bulundukları davada ihtiyati tedbir taleplerinin reddedildiğini, yargılamanın devam ettiğini, yargılamanın bitiminde şirketin herhangi bir mal varlığının kalmayacağını, iflas kararı verilmesi halinde alacaklıların belirli bir sıra ile orantılı olarak alacaklarını tahsil edeceklerini, icra işlemlerinin devam etmesinin iflas masası kurulmadan şirket malvarlığının hepsinin satılması ve şirketin malvarlığının kalmaması demek olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılarak davacı şirket aleyhine açılan icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de; Mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, değerlendirilerek tartışıldığı, davacının borca batıklığından dolayı dava yoluyla şirketin iflasını talep ettiği, ara karar ile de aleyhlerine yapılan icra takiplerinin durdurulması talep edilmiş ise de, davacının doğrudan iflasını talep etmesi karşısında mahkemece verilen ret kararının usul...

                UYAP Entegrasyonu