Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, faaliyetin yürütüldüğü yerin Gökçebey İlçe Teşkilatı olduğundan ve açılan davanın Dernek ile üyeleri arasında bir dava olmadığından belirtilen nedenlerle karar veren ilk derece mahkemesinin görevli yetkili olduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Gökçebey Sulh Hukuk Mahkemesince, somut olayda T3 İlçe Teşkilatının olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılmaması nedeniyle 2820 sayılı Kanunun 121. maddesinin atfı ile 4721 sayılı TMK'nın 87/5. maddesi uyarınca söz konusu ilçe teşkilatının kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenmektedir. Yargıtay 18....

Ne var ki, 23.11.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak, yayımı tarihinde yürürlüğe giren 5253 sayılı Dernekler Kanununun 38.maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 74. maddesinin 2. fıkrası değiştirilmiş, yapılan değişiklikle olağan genel kurul toplantısının en geç üç yılda bir yapılması zorunluluğu kabul edilmiştir. İlgili derneğin M.K.nun değişikliği öncesi kurulduğu dikkate alındığında bu yasal değişiklik uyarınca davalı derneğin üst üste iki kez olağan genel kurul toplantısını yasada öngörülen sürede yapmadığı koşulu gerçekleşmediğinden mahkemece oluşturulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, davacı İl Dernekler Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 01.07.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi....

    (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi         2013/874 E.  ,  2013/5914 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı derneğin 30.07.2011 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı derneğin üyesi olduklarını, 30.07.2011 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul toplantısının kanun ve tüzük hükümlerine aykırı gerçekleştirildiğini ileri sürerek genel kurul toplantısının iptalini istemiştir. Mahkemece davalı derneğin vekilinin davayı kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

      KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin oğlu ... hukuka aykırı olarak üyelikten çıkarma işleminin iptaline, öncelikle müvekkilinin spora devam edebilmesi için kulüp tarafından lisansının verilmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesine, 200.000 TL manevi, 1.000 TL maddi tazminatın üyelikten çıkarma tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davacı ...'...

        Bu açıklamalar ışığında, somut olay değerlendiğinde, dernekler aracılığı ile vatandaşların örgütlenmesi, çoğulcu demokrasiler için hayati öneme sahip olup, derneklerin idari ve yargısal denetim yolu ile varlıklarına son verme yerine, milli güvenliğe ve kamu düzenine aykırılıklar istisna olmak üzere sürekliliklerin sağlanması günümüzün yalnızlaşan bireyleri için, bir ifade biçimi ve faydalı olma duygusuyla birlikte kendilerini iyi hissetmelerine hizmet edeceği; bu yönü ile davalı Dernek yöneticileri hakkında idari yaptırım kararı ile haklarında suç duyurusunda bulunulması davalı derneğin feshi için gerekçe yapılamayacağı, derneğin feshinin çok sert bir yaptırım olduğu ve başvurulması gereken son çare olması gerektiği de dikkate alınarak davanın reddi yerine, Derneğin feshine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          KARAR Davacı vekili, davalı derneğin Tüzüğünün 11. maddesine göre her yıl Mayıs ayında genel kurul toplantısını yapması gerekirken, en son 2013 yılında yaptıktan sonra iki defa üst üste yapmaması nedeniyle derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini talep etmiştir. Mahkemece derneğe usulüne uygun tebligat yapılmadan 03.04.2016 tarihinde genel kurul toplantısının yapılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne, davalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine dair verilen karar, davalı dernek tarafından temyiz edilmiştir....

            KARAR Davacı dava dilekçesinde; derneğin olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamamasından dolayı kendiliğinden sona erdiğinin tespitini istemiş, mahkemece, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 87.maddesi gereğince açılmış olan iş bu davanın talep gibi yasal şartları görülmekle derneğin kendiliğinden feshine ilişkin koşulların gerçekleştiği kanaatine varılarak kendiliğinden sona eren derneğin ortadan kaldırılması için mahkeme kararına gerek bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 87.maddesine göre; Dernekler, 1. Amacın gerçekleşmesi, gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmesi veya sürenin sona ermesi, 2. İlk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması, 3. Borç ödemede acze düşmüş olması, 4. Tüzük gereğince yönetim kurulunun oluşturulmasının olanaksız hale gelmesi, 5....

              üst üste yapılmaması halinde kendiliğinden sona ereceği ve her ilgilinin sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbitini isteyebileceği hükme bağlanmıştır....

                Derneğin 16/10/2004 tarihli genel kurul sonuç bildirimi belgesi, feshine dair yazışmaları içeren 17/03/2005 tarihli belgesi ve ekleri ile 15/03/2005 tarihli Anonim Şirketinin yazılarından sözü geçen Dernek ile Anonim Şirket kurucularının aynı kişilerden oluştuğu ve Derneğin sonradan Anonim Şirkette dönüştüğü açık olduğundan, Dernekteki çalışmalara yönelik sigorta primlerinden davalı Anonim Şirketin sorumlu olduğu, çalışmanın geçtiği yerin aynı işyerinin devamı niteliğinde kabul edilmesi gerekmektedir. Mahkeme tarafından çalışma olgusunun varlığına ilişkin toplanan deliller davacının çalıştığının tespitine yeterli olmadığı gibi dinlenen tanıkların beyanlarıda yetersizdir. (tanık beyanlarının 2008/606 E., 2010/314 K. sayılı dosyadaki tanık beyanları ile aynı olduğu, dosyaya aynen alındığı, davacının çalışmasını somutlaştırmaya yönelik olmadığı görülmektedir)....

                  Türk Medeni Kanunu'nun 56. maddesi hükmüne göre dernek bir özel hukuk tüzel kişisi olup Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 33. maddesinin yollaması ile Türk Medeni Kanununun 50. maddesi hükmüne göre tüzel kişinin iradesi organları aracılığı ile açıklanır ve organlar hukuki işlemleri ve diğer tüm eylemleri ile tüzel kişiyi borç altına sokarlar, organlar ancak kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar. Somut olayda; dava kurum tarafından davalı derneğin Dernekler Kanunu'nun 12.maddesi uyarınca bildirimden itibaren ilk genel kurul toplantısını yapmadığı ileri sürülerek derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiş, derneğin yönetim kurulu üyeleri davalı gösterilerek dava açılmış, Mahkemece davalı olarak gösterilen dernek yöneticilerine tebligat yapılmış, dava dilekçesi derneğe tebliğ edilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Derneğin feshi davasında husumetin doğrudan dernek tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu