Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Başkanlığının 11.4.2017 gün, 2017/2254 esas ve 2017/5031 karar sayılı ilamı ile bozulması ve davalı vekilinin talebi üzerine, ilk derece mahkemesi, 27.07.2017 tarihli ara kararı ile “ Davalı Silkar vekili ve davalı asil Atilla SİLAHTAROĞLU' nin ihtiyati tedbire ilişkin itirazlarının incelenmesinde 09/05/2016 tarihinde konulan ihtiyati tedbirin yargılamanın geldiği aşama ve bir mahkeme kararının başka bir mahkeme kararı ile kesin hüküm etkisinin ortadan kaldırılamayacağı” gerekçesiyle, “09/05/2016 tarihinde konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına” karar vermiştir. Davacı vekili, 31.07.2017 tarihli istinaf dilekçesi ile “27.07.2017 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik ara kararının” kaldırılmasını talep etmiştir....

Kat 3 No'lu bağımsız bölüm kaydı üzerine konulan tedbir kararının kaldırılması talebimizin reddi kararının bozulmasına ve Ortaca İlçesi Cumhuriyet Mahallesi 128 ada 90 parselde kayıtlı 1. Kat 3 No'lu bağımsız bölüm üzerinde ki tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep verilmiştir....

O halde takip talebinde talep edilen temmuz 2015 nafakasının takipten önce ödendiğinin ispat edilmesi karşısında itirazın kaldırılması talebinin reddi gerekirken itirazın kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Aile Mahkemesinin 2020/233 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan davanın 28/01/2021 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakasının Küçükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2021/2977 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, davalının takibe hazır olarak itiraz edildiğini, takibin durduğunu, dayanak belgenin mahkeme ara kararı olması ve borcun ödendiğine dair bir belge sunulmaması nedeni ile itirazın kaldırılması gerektiğini bildirerek, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, davalının % 20 aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmadaki beyanında nafaka ile ilgili bir karar verileceğinden Aile Mahkemesi davasının bekletici mesele yapılmasını istemişir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda "2004 sayılı İİK'nun 68....

    Kooperatifi vekili, dava konusu 137 ada 1 parsel üzerine konulan ihtiyati tedbirin tedbirin kaldırılmasını talep etmiş ve Mahkemece 28.02.2022 tarihli ara kararla talebin reddine karar verilmiş olup, bu ara kararın fer' i müdahil tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, çekişmeli parsel hakkında verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması istemi hakkında daha önce İlk Derece Mahkemesince verilen 13.01.2020 tarih ve 2016/70 Esas sayılı ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın feri müdahil tarafından 15.01.2020 havale tarihli dilekçeyle istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 20.03.2020 tarih ve 2020/204 Esas, 2020/245 Karar sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, aradan geçen süre içerisinde ihtiyati tedbir kararı verilen taşınmaz hakkındaki durum ve koşullarda HMK’nin 396/1. maddesi anlamında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek bir değişiklik bulunmadığı, dolayısıyla aynı karar hakkında daha...

      Bu dava ile her şeyden önce ihtiyat-i haciz kararının haklı olup olmadığı tespit edilecektir. Mahkeme asıl alacağın haklılığı konusunda karar vermeyecektir. Uyuşmazlığın maddi yönü ihtiyat-i haczin kaldırılması davasının kesinlikle konusu olmayacaktır. Mahkemece ihtiyat-i haciz kararının haklılığını belirlemek için asıl alacağın geçerliliği bir ön sorun olarak bile inceleme konusu yapılamayacaktır. Hakimin işbu davadaki ödevi sadece ihtiyat-i haciz kararının, bu kararın alınmasını gerektiren nedenler ışığında yeniden değerlendirilmesi olacaktır. Bu nedenle mahkemenin incelemesi tümüyle yargılama ve takip hukuku normları içinde kalacak, yani şekil hukukuna ilişkin olacaktır. İşin esasına yönelik bir inceleme yapılamayacak olup şekli bakımdan bir inceleme yapılacaktır....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/20 D.iş sayılı dosyası üzerinden verilen tedbir kararının devamına karar verilmesi talep edilmiş, yargılama devam ederken davalı tarafça 01.10.2021 tarihli cevap dilekçesi ile teminat mektubu üzerine konulan tedbir kararının kaldırılması talep edilmiş, mahkemece 04.11.2021 tarihli tensip zaptının 7 numaralı ara kararı ile tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Yine yargılamanın devamı sırasında davalı tarafça 21/12/2022 tarihli talep dilekçesi ile; 30/12/2022 tarihinde süresi sona erecek teminat mektubunun geçersiz olması durumunda telafisi güç ve imkansız zararlar oluşacağı ve müvekkili kurumun kamu kurumu ve ödeme gücü dikkate alınarak Kayseri 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/20 Değişik iş sayılı dosyası ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ara kararla ihtiyati haciz kararını veren Mahkemece kararın uygulanması için Anadolu İcra Müdürlüğünün görevlendirildiğini, icra müdürlüğünce yapılan işlemin bu ara kararı uygulamaktan ibaret olduğunu, herhangi bir takibin başlatılmadığını, ancak Mahkemece davanın karara bağlanmasından sonra esas takibe geçilebileceğini, Mahkemece ihtiyati haciz kararının infazının takibe başlanıldığı şeklinde hatalı yorumlanarak sonuca gidildiğini, İİK'nın 266. maddesi uyarınca İcra Mahkemesinin taleple ilgili karar verme yetki ve görevinin bulunmadığını, davada para depo edilmesi karşılığında haczin kaldırılması görevinin davaya bakan İstanbul Anadolu 6....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ara kararla ihtiyati haciz kararını veren Mahkemece kararın uygulanması için Anadolu İcra Müdürlüğünün görevlendirildiğini, icra müdürlüğünce yapılan işlemin bu ara kararı uygulamaktan ibaret olduğunu, herhangi bir takibin başlatılmadığını, ancak Mahkemece davanın karara bağlanmasından sonra esas takibe geçilebileceğini, Mahkemece ihtiyati haciz kararının infazının takibe başlanıldığı şeklinde hatalı yorumlanarak sonuca gidildiğini, İİK'nın 266. maddesi uyarınca İcra Mahkemesinin taleple ilgili karar verme yetki ve görevinin bulunmadığını, davada para depo edilmesi karşılığında haczin kaldırılması görevinin davaya bakan İstanbul Anadolu 6....

      Kişilere devrini önler şekilde ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, mahkeme 02/11/2020 tarihli tensip zaptının (14) nolu bendindeki ara kararıyla HMK 389 vd maddeleri gereğince koşulları bulunduğu gerekçesiyle 10.000 TL teminat karşılığında dava konusu aracın 3. Kişilere devrinin önlenmesi amacıyla kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar vermiş, davalılardan T5 vekili iş bu ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiş, mahkeme itirazı duruşmalı incelemiş ve 01/11/2021 tarihli duruşmada katılan taraf vekillerini dinlemiş, aynı duruşmada verdiği kısa ara karar ile söz konusu itirazın reddine karar vermiş ve ayrıca gerekçeli olarak 01/11/2022 tarihli ara karar tesis etmiş, davalı T5 vekili iş bu ara kararını süresinde istinaf etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu