D) İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde; Müvekkilinin mevzuat çerçevesinde faaliyetlerini yürüttüğünü, HMK'nın 389. maddesindeki koşulların gerçekleşmediğini, davacının derhal korunmasına dair bir zorunluluğun bulunmadığını, yaklaşık ıspat noktasında bir delilin dosyada olmadığını, hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek yokluklarında karar verildiğini, teminat alınmadığını, ara kararın emsal yargı kararlarına aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. E) DELİLLER: 1- Dosya kapsamı F)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Talep; ihtiyati tedbir ara kararına yapılan itirazın reddine ilişkin mahkeme ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir....
İhtiyati tedbir kararına vaki itiraz hakkında verilen işbu kısa ara karar yönünden mahkemece ayrıca gerekçeli bir ara karar tesis etmemiştir. Davacı vekili işbu kısa ara kararınI istinaf etmiştir. Mahkeme kararının gerekçeli olması zorunluluğu 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi yanında Anayasa'nın 141.maddesinde de belirtilmiştir. 141/3.maddede, "Bütün Mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." şeklinde ifade edilmiştir....
Kat 3 No'lu bağımsız bölüm kaydı üzerine konulan tedbir kararının kaldırılması talebimizin reddi kararının bozulmasına ve Ortaca İlçesi Cumhuriyet Mahallesi 128 ada 90 parselde kayıtlı 1. Kat 3 No'lu bağımsız bölüm üzerinde ki tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep verilmiştir....
ile sınırlı olan, yaklaşık ispat koşulunu dahi sağladığı ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü gerektiği kanaatinde olduklarını, -Bu sebeplerle; yerel mahkeme dosyasında verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması kararının kaldırılarak Sakarya İli Serdivan İlçesi Adalı Serdivan köyü, pafta 2914, 515 Ada ve 1 parsel A Blok 4 No'lu taşınmaza ilişkin ihtiyati tedbirkararı verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ara kararla ihtiyati haciz kararını veren Mahkemece kararın uygulanması için Anadolu İcra Müdürlüğünün görevlendirildiğini, icra müdürlüğünce yapılan işlemin bu ara kararı uygulamaktan ibaret olduğunu, herhangi bir takibin başlatılmadığını, ancak Mahkemece davanın karara bağlanmasından sonra esas takibe geçilebileceğini, Mahkemece ihtiyati haciz kararının infazının takibe başlanıldığı şeklinde hatalı yorumlanarak sonuca gidildiğini, İİK'nın 266. maddesi uyarınca İcra Mahkemesinin taleple ilgili karar verme yetki ve görevinin bulunmadığını, davada para depo edilmesi karşılığında haczin kaldırılması görevinin davaya bakan İstanbul Anadolu 6....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ara kararla ihtiyati haciz kararını veren Mahkemece kararın uygulanması için Anadolu İcra Müdürlüğünün görevlendirildiğini, icra müdürlüğünce yapılan işlemin bu ara kararı uygulamaktan ibaret olduğunu, herhangi bir takibin başlatılmadığını, ancak Mahkemece davanın karara bağlanmasından sonra esas takibe geçilebileceğini, Mahkemece ihtiyati haciz kararının infazının takibe başlanıldığı şeklinde hatalı yorumlanarak sonuca gidildiğini, İİK'nın 266. maddesi uyarınca İcra Mahkemesinin taleple ilgili karar verme yetki ve görevinin bulunmadığını, davada para depo edilmesi karşılığında haczin kaldırılması görevinin davaya bakan İstanbul Anadolu 6....
Bununla birlikte; icra takibinde talep edilen tutarların fahiş olduğu, davalının bu tutarları ödeyemeyeceği ve yapılan kısmi ödemelerin de mahsup edilmediği ileri sürülmüş ise de; icra takibinde talep edilen tutarların, dayanak mahkeme ara kararında hükmedilen tutarlar olması ve davalı borçlunun kısmi ödeme yaptığını itibar edilebilir belge ile kanıtlayamamış olması karşısında; bu yöndeki iddialara itibar edilmemiştir. Davalı borçlu itiraz dilekçesinde; dayanak ara kararın tesis edildiği mahkeme dosyasında dava tarihinin belli olmadığını ve takdir edilen nafaka tutarlarının aylık olmadığını ileri sürmüş ise de; dava tarihinin dayanak ara kararın tesis edildiği 22/12/2017 tarihli tensip tutanağında yer aldığı ve nafakaların aylık olacak şekilde takdir edildiğinin ara kararda belirtildiği açık olup; bu yöndeki itirazlara da itibar edilmemiştir....
Bu dava ile her şeyden önce ihtiyat-i haciz kararının haklı olup olmadığı tespit edilecektir. Mahkeme asıl alacağın haklılığı konusunda karar vermeyecektir. Uyuşmazlığın maddi yönü ihtiyat-i haczin kaldırılması davasının kesinlikle konusu olmayacaktır. Mahkemece ihtiyat-i haciz kararının haklılığını belirlemek için asıl alacağın geçerliliği bir ön sorun olarak bile inceleme konusu yapılamayacaktır. Hakimin işbu davadaki ödevi sadece ihtiyat-i haciz kararının, bu kararın alınmasını gerektiren nedenler ışığında yeniden değerlendirilmesi olacaktır. Bu nedenle mahkemenin incelemesi tümüyle yargılama ve takip hukuku normları içinde kalacak, yani şekil hukukuna ilişkin olacaktır. İşin esasına yönelik bir inceleme yapılamayacak olup şekli bakımdan bir inceleme yapılacaktır....
olduğundan İhtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiği, ayrıca mahkemenin "geçici korumaya muhtaç hukuki yarar" ibaresi ile sadece borçlu şirketin menfaatlerinin korunmakta olduğu, bu durumun da eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu,bu sebeplerle kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;derdest dava ,menfi tesbit talebine ilişkindir....
Aile Mahkemesinin 2020/233 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan davanın 28/01/2021 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakasının Küçükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2021/2977 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, davalının takibe hazır olarak itiraz edildiğini, takibin durduğunu, dayanak belgenin mahkeme ara kararı olması ve borcun ödendiğine dair bir belge sunulmaması nedeni ile itirazın kaldırılması gerektiğini bildirerek, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, davalının % 20 aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmadaki beyanında nafaka ile ilgili bir karar verileceğinden Aile Mahkemesi davasının bekletici mesele yapılmasını istemişir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda "2004 sayılı İİK'nun 68....