Mahkemece kadına yüklenen diğer kusurlara ilişkin olarak ise, davalının soyut iddiaları ve tanıkların davalıdan aktardıkları beyanlar dışında dosyada bir delil bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu olaylara göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2) şartları oluşmuştur. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK.m.4, TBK. 50,51,52,58) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak, davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (md. 141/3)....
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde, kadının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Bozmaya uyulmuş olması, mahkemenin bozma gereğine göre işlem yapılmasını zorunlu kılar. Mahkemece, bozma ilamı gereği kadının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. b) Mahkemece bozma sonrası verilen ikinci kararda kadının ziynet alacağı davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de; yukarıda açıklanan mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusur durumuna ve tanık anlatımlarına göre kadına ait ziynet eşyasının davalı-karşı davacı erkek tarafından alıkonulduğu sabittir....
Maddi ve manevi tazminatın miktarı; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi (TMK md.4) dikkate alınmak suretiyle belirlenir. Boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar göreceği, kocanın kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminatın (TMK md.174/1,2) koşulları oluşmuştur. Bu nedenle davalı-davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğrudur. Ancak, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat çoktur....
Bu husus gözetilmeden, davalı erkeğin ağır kusurlu kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, taraflar eşit kusurludur. Boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafların kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması gerekmektedir. Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. Mahkemece, davalı erkeğin daha fazla kusurlu kabul edilmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadının maddi tazminat (TMK m.174/1) ve manevi tazminat (TMK m.174/2) isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 4-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6)....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı vekili; kabul edilen karşı dava, iştirak/yoksulluk nafakası, kusur, maddi-manevi tazminat, kişisel ilişki ve ziynet alacağı yönlerinden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-karşı davacı vekili; kabul edilen asıl dava, kusur, maddi-manevi tazminat, kendi lehine manevi tazminata hükmedilmesi, ziynet alacağı davasında nispi vekalet ücretine hükmedilmesi yönlerinden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Davacı, davalı ile gayri resmi olarak evlendiklerini, düğün töreninde ve evlenme nedeni ile ziynet eşyaları takıldığını, resmi nikah yapmasını istemiş ise de davalının polis akademisi ve askeri okul sınavlarına gireceğini, resmi nikah yaparsa bu durumun kendisi için dezavantaj oluşturacağını belirtmesi üzerine resmi nikah için davalı eşini fazla zorlamadığını, bir süre birlikte yaşadıklarını ancak davalının önce kendisini bahanelerle ailesinin evine gönderdiğini, bir süre sonra da arkasından eşyalarını kamyonla gönderdiğini, birliktelikleri sona erdiğinde kendisine düğünde takılan ziynet eşyalarının verilmediğini belirterek maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir....
Maddesi uyarınca boşanmalarına, karşı dava yönünden; kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 250,00'şer TL tedbir ve 400,00'er TL iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, davacı-karşı davalı erkeğin maddi tazminat talebinin reddine, davacı-karşı davalı erkek yararına 15.000,00 TL manevi tazminata, davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat talepleri ile ziynet alacağı davasının reddine hükmedilmiştir....
Bu durumda, davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminatın (TMK md.174/1,2) koşulları oluşmuştur. Bu nedenle davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olduğu gibi, hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarı da yerindedir. Ancak, davacı kadının tazminatlar yönünden faiz talebi bulunmadığı halde, talep aşılarak (HMK md.26), davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminata yasal faiz uygulanmasına karar vermesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca hükmün bu bölümünün düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisi cihetine gidilmiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır (TMK m. 169)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından maddi tazminat talebi hakkında verilen karar, manevi tazminat miktarı ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan manevi tazminat ve kabul edilen ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece kabul edilen ziynet alacağının miktarı 16.734,37-TL, reddedilen ziynet alacağı miktarı ise 23.265,63-TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 58.800,00-TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
hazırlıkları için yapmış olduğu masraflar için de 15.000,00- TL maddi tazminat ile davalı koca tarafından müvekkiline yöneltilen sözlü, fiziki şiddet, aşağılama ve hakaretler nedeniyle incinen ve kırılan onuru için 15.000- 00TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....