Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, açıklanan tüm bu nedenlerle ve ıslah ve fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin borçlu olmadığı halde haksız yere açılan ....İcra Müdürlüğü'nün ......

    KARAR Davacı, davalıdan yaptığı taksitli alışverişin bedelini ödemiş olmasına rağmen, davalının icra takibi başlattığını ve haksız haciz yaptığını, haciz sırasında kendisine çalıştığı kurum tarafından zimmetle verilmiş olan dizüstü bilgisayarının haczedildiğini, akabinde borçlu olmadığının tespiti için Tüketici Mahkemesinde menfi tespit davası açtığını, borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, kesinleşen karar üzerine haczedilen dizüstü bilgisayarı almak için İcra Müdürlüğü'ne gittiğinde bilgisayarın yedieminde kaybolduğunu öğrendiğini, bilgisayarının içinde çeşitli bilimsel çalışmalarının olduğunu belirterek, ödenmiş olan borç için icra takibi yapılması ve haciz gelmesi, bu sırada dizüstü bilgisayarının kaybolması, bu durumun acı ve ıstırap vermesi nedeniyle, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak üzere, 500,00TL maddi, 49.500,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      tazminat ve 10.000TL manevi tazminatın haksız icra takibi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2015/14218 esas sayılı dosyası ile haksız hacizden kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacağının tahsili için ilamsız icra takibi başlatmış ise de, icra takibine yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın yerinde olmayıp haksız itirazın iptaline, icra takibinin devamına, davalı aleyhine % 20 den aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesini özetle; Davacı tarafından başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğu Bursa 1....

        Hukuk Dairesinin 2017/1573 Esas, 2018/536 Karar sayılı ilamına istinaden 50.000,00 TL manevi tazminat ve ferileri yönünden başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, takibin derdest olduğu, 19/11/2019 tarihinde Kula İcra Müdürlüğünün 2018/336 Esas sayılı dosyası üzerinden alacaklı vekilinin haciz talebi üzerine 21/11/2019 tarihli yazı ile haciz konulduğu anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 82/11. maddesi uyarınca; vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar haczedilemez. İlgili maddede bahsi geçen tazminat maddi tazminata ilişkin olup, manevi tazminatın haczine engel teşkil etmediği açıktır. Somut olayda, hacze konu dosya alacağının manevi tazminat alacağı olması nedeniyle haczi mümkün olduğundan şikayetin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. (Yargıtay 12....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında satın alınan araçların kaydına rehin konulduğu gibi sıralı senetler alındığı, taksit ödemelerinin aksatılması nedeniyle davalı şirketin rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapabilecekken, iki ayrı mahkemeden ihtiyati haciz kararı alarak uyguladığı ve müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığı, İİK 257. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacak için ihtiyati haciz verilebileceği oysa davalı alacağının rehinle temin edildiği dolayısıyla ihtiyati haczin koşullarının bulunmadığı, rehin ve kambiyo takipleri neticesinde müvekkilinin araçlarına yakalama şerhi konulduğu ve bağlanarak yediemin deposuna kaldırıldığı, haksız işlem nedeniyle fazladan icra takip masrafı ve yediemin otopark ücreti ödendiği gibi senetlerin de ayrı ayrı icra takiplerine konu edilmesi nedeniyle ayrı harç, masraf ve vekalet ücreti ödemek zorunda kalındığı ayrıca manevi zararın...

        Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Fakat takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz. Somut davada davalının icra takibi başlattığı, haciz işleminde bulunduğu görülmüş ve fakat davalının başlatmış olduğu icra takibi ve yaptığı haczin haksızlığı sabit olmayıp, davalının ağır kusur ve kötü niyetli kabul edilmesi mümkün olmamakla manevi tazminatın şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; telefon aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan ve ayıplı hizmet iddiasına dayalı manevi tazminat talebine ilişkin davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacının bilgisi ve rızası dışında telefon hattının kullanıma kapatılması ve telefonu kullanmadığı dönem için borç çıkarılarak haksız olarak icra takibi ve haciz uygulandığı, davalının haksız eylemi neticesinde müşterileri ile irtibat kuramadığı, ticari hayatının etkilendiği iddiasıyla manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekilleri Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/04/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, davacılardan ...'un davalı ...... A.Ş.'den tarım kredisi kullandığını ve kredi kartı aldığını, bu kredilerin borcunu ödeme hususunda sıkıntıya girmesi üzerine hakkında davalı ... tarafından ...... 2....

          hakkındaki kesinleşmeyen tefecilik suçlamasına dayanmış ise de; davacının araçları evi ve dükkanı davalıya olan borcu nedeniyle satılmadığını, davalı hakkında onlarca icra takibi olduğunu ve icra kanalıyla satıldığını, kaldı ki davacı hakkında Sivas 3....

          UYAP Entegrasyonu