Savcılığına yaptığı gidiş gelişlerde harcadığı masrafların davalılardan tahsilatını istemek zorunluluğu doğduğunu, bütün bu olayın müvekkili, çalıştığı hastahanede olumsuz etkilediğini ve yanlış anlaşmalara sebebiyet verdiğini, bu çektiği elem ve üzüntüye karşı 50.000- TL manevi tazminat istemek zorunluluğu doğduğunu , davanın maddi ve manevi tazminat davası olduğunu, davacı vekili davalı T3'nın davacı aleyhine başlattığı Konya 5. İcra Müdürlüğü'nün 2021/6922 Esas sayılı takip dosyasının ve maaş hacizlerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, "İİK'nın 72. maddesinde düzenlenen tedbire ilişkin düzenlemeler menfi tespit ve istirdat davalarında uygulanması gereken özel nitelikteki ihtiyati tedbir hükümleridir. Eldeki davada; davacı tarafından açılmış derdest bir menfi tespit davası bulunmadığından İİK.72.maddesinde belirtilen tedbir kararının uygulanması mümkün değildir. (İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki menfi tespit davası davacı lehine sonuçlanıp alacağını faizi ile birlikte aldığından maddi tazminat davasının konusuz kaldığı, davacının aleyhine başlatılan haksız takipler nedeniyle manevi zarara uğradığının tanık ifadeleri ile sabit olduğu, ayrıca bu takipler nedeniyle borçlu olmadığının da anlaşıldığı gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ve davalı banka vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı banka vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit istirdat ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen menfi tespit ve istirdat davasının kısmen kabulüne, asıl ve birleşen manevi tazminat davalarının reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl ve birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 3.336.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : 11,98 TL maddi ve 200 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacı vekili, 05.06.2006 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklandığını, tutukluluk nedeniyle maddi ve manevi yönden zarara uğradığını, tutuklamanın sosyal yaşamında ve manevi dünyasında yıkıcı etkiler yarattığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini, bu nedenle tutuklamanın haksız hale geldiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince 10.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın tutuklanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş olmakla, açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü, Tazminat davasının dayanağını oluşturan Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 04/04/2003 tarih...
Davacı vekili, toplam 15.600-TL yönünden menfi tespit ve 5.000 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece 08.09.2015 gününde davanın menfi tespit yönünden kabulü ile manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen bozma kararına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. HUMK’un değişik 440/III-1.maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Bu nedenlerle davacı vekilinin manevi tazminat yönünden hükme bağlanan 3.000 TL'ye yönelik ilâm ile ilgili karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 12/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; davalı kurumun elektriğin kesilmesi eyleminde tam kusurlu olduğu, davacının işletmesinde jeneratör olmasına rağmen kesintinin uzun sürmesi ve hava şartları nazara alındığında davacının zararının oluşmasına engel olamadığı, davacıya yüklenecek herhangi bir kusurun bulunmadığı gerekçesiyle 69.608,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve davacının ispatlanamayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; elektrik enerjisi kesintisi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. TBK'nun 52/1....
ye davalının 2009 yılında sorumlu müdür olarak atandığını, görevini kötüye kullanması nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının şirketi zarara uğrattığını, Dinar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/449 Esas sayılı dosyasında, kasada bulunan 50.000,00 TL'lik senedi kullanarak müvekkilini mağdur etmesi nedeniyle açılan menfi tespit davasının derdest olduğunu ileri sürerek, davalının şirketi zarara uğratması nedeniyle 80.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 24.886,44 TL maddi tazminatın 08/10/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilline, manevi tazminat isteminin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur. Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Davacı vekili ....02.2009 tarihli açıklama dilekçesinde davadaki talebin sözleşmede 65.000,00 TL olarak kararlaştırılan iş bedelinin (makine bedelinin) ödenmiş olan 30.000,00 TL’lik kısmının istirdadı, ödenmemiş olan 35.000,00 TL’lik kısmından dolayı da borçlu bulunulmadığının tespiti olduğunu açıklamıştır. 02.....2007 günlü dilekçe ile dava saklı tutulan fazlaya ilişkin haklar yönünden kısmen ıslah edilmiş, gecikme nedeniyle cezai şart, kâr mahrumiyeti ve manevi tazminat kalemleri davaya eklenmiştir. Yapılan yargılama sonunda mahkemece, menfi tespit ve istirdat davasının bulunmadığı kabul edilerek ıslahla davaya eklenen kâr kaybı ve cezai şart alacaklarının kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava ödeme savunmasına dayalı menfi tesbit ve tazminat davasıdır. Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre 14.08.2008 tarihli yazı ile borcun kapatıldığı gerekçesiyle davacının Adana 4....
Mahkemece, yanlar arasında görülüp kesinleşen menfi tespit davası sonucu davacıların davalı şirkete borçlu olmadıklarının anlaşıldığı bu nedenle 3. kişilere ödedikleri miktarı davalıdan talep edebilecekleri, davalının kötü niyetle çekleri ciro ettiği ve davacılar aleyhine 3. kişilerin icra takibi yapmasına neden olduğu bu tutumu ile davacıların manevi vesaiklerine zarar verdiği gerekçesiyle 7.269.661.000 TL ödemenin istirdadına ve 2.500.000.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle görülmekte olan istirdat davasının İİK. 72/VI. ncı hükmüne daha önce açılan menfi tespit davasının devamı niteliğinde olduğu ve menfi tespit davasında verilen menfi tespit ilamının istirdat davasında kesin delil teşkil edeceği (Baki Kuru menfi tespit ve istirdat davası 2003 sh 191) gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına...