"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki trafik kazasına bağlı yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat talebinden feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Hükmüne uyulan 17. Hukuk Dairesinin 02/07/2020 tarih 2019/2625 esas ve 2020/4281 karar sayılı ilamında; “.. davalı ... lehine veya aleyhine herhangi bir hüküm kurulmamış olup davalı ... hakkında müspet veya menfi bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.” hususlarına değinilerek hükmün bozulmasına, bozma neden ve şekline göre davacılar vekili ile davalı ...’in temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
MAHKEME KARARI Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, davalılara yönelik maddi tazminat taleplerini atiye bıraktığı anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacının, davalılar Capricegold Gayrimenkul Yat. Tur. ve İnş. Tic. Ltd. Şti., ..., ... ve ... yönünden manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, otelin çeşitli yerlerine asılan ve dağıtılan duyuru yönünden takdiren 5.000,00 TL manevi tazminat ve internet ortamında yapılan duyuru nedeni ile takdiren 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Capricegold Gayrimenkul Yat. Tur. ve İnş. Tic. Ltd. Şti., ..., ... ve ...’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının, davalı ... yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, menfi tespit talebinin kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların 28.09.2010 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, anlaşma ve protokol doğrultusunda erkeğin çocuk için aylık 800 TL iştirak nafakası ve 50.000 TL maddi tazminat ödemesinin hüküm altına alındığı, davalı kadının iştirak nafakası ve maddi tazminatın ödenmediğinden bahisle 08.07.2014 tarihinde ilamlı icra takibinde bulunması üzerine davacı erkeğin borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası açtığı anlaşılmaktadır....
Manevi tazminat, bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kanunun öngördüğü bir telafi şeklidir.Amacı, olaydan duyulan acı, ızdırap elem ve kızgınlığı kısmen olsun dindirmek, olayı unutturarak tekrar normal hayata dönüşü sağlamaktır. Hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur doğurmayı gerçekleştirerek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır ve bir ceza olmadığı gibi bir zararın giderilmesini de amaç edinmemiştir....
, davalı yan icra takiplerinde büyük ihmal ve ağır kusurlu olduğunu, bu nedenle kötü niyete ve ihmali olan davalı tarafın % oranında haksız takip tazminatına mahkum edilmesinin elzem olduğunu, ayrıca bu olay ile ilgili olarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin de olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya hakları saklı kalmak kaydıyla, menfi tespit davaları yönünden öncelikle tedbir taleplerinin kabulü ile müvekkili aleyhinde ... 2.İcra Müdürlüğünün ......
kaybı nedeniyle uğranılan 100.000.00 TL manevi zararın olay tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini dava ve talep ettiklerini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını, sayaç ve mühür üzerinde hiçbir işlem yapmadıklarını, bu konuda müvekkile tahakkuk eden ve gerçek tüketimin bedelini süresi içinde akit şirkete ödediğini, tüketim dışı ve katsayı çarpanına endeksli olarak faizi ve cezasıyla birlikte 112.068.07 TL borçtan dolayı müvekkilinin borçsuz olduğunun açık olduğunu, borçsuz olduğuklarının tespitini, haksız, maddi gerçeğe ve hukuka aykırı tahakkuk ettirilerek tahsil edilen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak, müvekkiline ödenmesine, (istirdadına) maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, davalının haksız haciz yapması ve yedieminde dizüstü bilgisayarının kaybolması neticesinde uğramış olduğu maddi-manevi zararları talep etmiş; mahkeme, davacının kaybolan dizüstü bilgisayarında akademik çalışmalarının olduğu ispatlanamadığından manevi tazminat isteme koşullarının oluşmadığını, bilgisayarın kaybolmasından davalı sorumlu tutulamayacağından maddi tazminat talebinde de bulunamayacağını değerlendirilerek, davanın reddine karar vermiştir. Oysa Tüketici Mahkemesince davacının borçlu 2014/2519-7421 Olmadığı tespit edilip karar kesinleştiğine ve böylece davacının bilgisayarının haksız yere haczedilmiş olduğunun ve davacının bilgisayarı davalı tarafından yapılan haksız haciz neticesinde yedieminde kaybolduğuna göre, davalının da sorumluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle davanın esasına girilerek, yapılacak inceleme sonucu karar verilmesi gerekirken, davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
yüzünden müvekkilinin kişilik hakları, özellikle mesleki ve ticari itibarının zedelendiğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline, ödenen paraların istirdadına, davalının tazminata mahkum edilmesine ve 1.000,00 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/933 Esas KARAR NO : 2021/550 DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/12/2020 KARAR TARİHİ : 04/06/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021 Davacı vekili tarafından açılan Menfi Tespit davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkilİ ile davalı arasında hizmet sözleşmesi olduğunu, müvekkili şirkette çalışan iş kazası sonucu vefat ettiğini, bu nedenle müvekkili ve davalı aleyhine tazminat davaları açıldığını, davalı tarafın tazminat bedellerini ödeyip tamamını müvekkilin cari hesabından mahsup ettiğini, davalı tarafın sözleşme gereği işçilere yapması gereken sigortayı yapmadığı gibi 3.kişilerin kusur oranı da dikkate alınmayarak kusurun müvekkili şirkete davalı tarafından yansıtıldığını, sözleşmeye aykırılık nedeniyle 264.027,79 TL tazminat bedelinden müvekkilinin sorumlu olmadığının tespitine, mahkemece...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 01.02.2007 tarihli konut satışına ilişkin sözleşme imzaladıklarını, satışa konu konutun 16 ayda tesliminin kararlaştırıldığını, sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirip zor koşullarda taksit ödemelerini yaptığını ancak davalının teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, 14.9.2009 tarihinde sözleşmeyi feshederek ödediği meblağın kesintiler yapılarak iade edildiğini, bu nedenle maddi ve manevi kayba uğradığını belirterek 1.000.00 TL manevi, 3.000.00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş, maddi tazminat talebini davayı ıslah ederek 3.828.33 TL.ye arttırmıştır....