İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2022 NUMARASI : 2022/60 2022/337 DAVA KONUSU : Rucüen Tazminat KARAR : Davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Kurum sigortalısı Ercan Deler'in 10/05/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı yaralandığını, raporlu kaldığı günler için Kurumca sigortalıya 11.141,20 TL iş göremezlik ödemesi yapıldığını, trafik kaza tespit tutanağına göre olayda araç sahibinin % 100 kusurlu bulunduğunu, davalı şirkete 11/11/2021/34979607 tarih sayılı tebligat yazıları ile sigortalıya yapılan 11.141,20 TL'nin ödenmesinin istendiğini, davalının tebligatı 22/11/2021 tarihinde teslim aldığını, yine diğer davalı araç sürücüsü T3 11/11/2021/34979303 tarih sayılı tebligat yazıları ile sigortalıya yapılan 11.141,20 TL'nin ödenmesinin istendiğini, bu davalının tebligatı 24/11/2021 tarihinde teslim aldığını, borçluların bugüne kadar borcu ödemediklerini, davalının kuruma 29/11/2021 tarihli dilekçe ile vekili tarafından borç bildirim belgesine...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2017 NUMARASI : 2015/464 ESAS, 2017/438 KARAR DAVA KONUSU : Rücuen Tazminat KARAR : Taraflar arasındaki rucüen tazminat davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Seher Yılmaz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı işçi Belgin Eker tarafından Tekirdağ 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2015 NUMARASI : 2012/487-2015/355 Uyuşmazlık, davacı belediye başkanlığının daha önceki belediye başkanı ve belediye başkan vekili olan davalılar tarafından yapılan işlem nedeniyle oluşan zararın rucüen tazmini istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 02.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
UETS DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat) DAVA TARİHİ : 05/08/2021 KARAR TARİHİ : 13/07/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 17/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket, davalı sigorta şirketi nezdinde 386500000000604 nolu 28.03.2019-2020 vadeli İşveren Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, 09.08.2019 tarihinde meydana gelen iş kazası neticesi ... vefat etmiş olup geriye eş ..., Oğlu ..., Oğlu ..., Oğlu ... ve kızı ... kaldığını, müteveffanın geride kalan hak sahipleri tarafından ...'...
Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığından manevi tazminatın tahsili için açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinin incelenmesinden maddi tazminat talebinin belirsiz alacak davası olarak açıldığı, talep edilen manevi tazminat miktarının ise açıkça belirtildiği ve belirsiz alacak davasına konu yapılmadığı ortadır. Şu halde davacının manevi tazminat talebiyle ilgili işin esasına girilerek bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 16.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şirketinden ve ...den tahsilini talep ettiği, 24.12.2013 tarihinde talep artırım dilekçesiyle maddi tazminat istemini 39.686,24 TL’ye arttırdığı, 26.12.2013 tarihinde de talebini ikinci kez arttırarak maddi tazminat istemini 44.686,24 TL olarak talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece verilen 30.12.2013 tarih ve 2008/120 Esas, 2013/742 Karar sayılı ilk kararın temyizi üzerine Dairemizin 18.01.2016 tarih ve 2015/3958 Esas, 2016/146 Karar sayılı ilamında “Manevi tazminatın miktarı ile davacının belirsiz alacak davası olarak açtığı maddi tazminat davasında alacak miktarının hesap raporu ile bilinir hale gelmesi akabinde talebini bir kez artırabileceğinin karar yerinde gözetilmeyerek ikinci bir artırımla talep olunan 5.000,00TL maddi tazminatın hüküm altına alınmaının doğru olmadığına işaretle” yerel mahkeme kararın bozulmasına karar verildiği ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
karar verilerek asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile her bir davacı yönünden 1.000,00 TL maddi tazminat hükmedilmesi ile manevi tazminat ile bakiye maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir ....
Maddi tazminat gelince; Hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında davacılar vekili 23.03.2015 tarihli dilekçesi ile davanın HMK’nun 107 maddesinde yer alan belirsiz alacak davası niteliğinde açıldığından bahisle maddi tazminat istemini artırmış ve mahkemece artırılan bu miktar dikkate alınarak davacı yararına maddi tazminata hükmedilmiştir. Maddi tazminat isteminin niteliğine göre belirsiz alacak veya kısmi dava yoluyla istenmesinin mümkün bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık davacının davasının belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığına ve belirsiz alacak davası değil de kısmi dava ise bozmadan sonra yapılan ıslaha değer verilip verilmeyeceğine ilişkindir. Belirsiz alacak davası 6100 sayılı HMK'nun 107. maddesinde düzenlenmiştir....
Dava, TTK'nun 1472.maddesine dayanan rucüen alacak davasıdır. Yargıtay İBK'nın 22/03/1994 tarih ve 37 E,9K. Sayılı kararında; ...sigortacının, sigortacılık mutlak bir ticari muameledir diye, kanuni halefiyetine istinaden açacağı rücu davası için dava ikamesi icap eder, denecek olursa, menşei, mahiyeti ve illeti aynı olan ve haksız fiil için tecezzisi mümkün bulunmayan bir borç için, iki ayrı kaza merciinde birden dava açılmış olabileceği kabul edilmiş olur. Bu ise kanuna ve hukuka uygun düşmez. Bu itibarla, sigortacının, sigorta poliçesinden münbais olmayıp, kanundan aldığı selahiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği davada hukuk mahkemesine başvurması gerekir denmiştir. Buna göre TTK'nun 1472.maddesine dayalı rücuen tazminat davaları, sigorta şirketince halefiyet hakkına dayalı olarak açılmış olup, sigorta poliçesinden doğmadığından, mutlak ticari dava olduğu söylenemez....
Davacı şirketin iştigal alanı, çalıştırdığı elemanların ve yine çalıştığı kişilerin niteliği dikkate alındığında, eksper tarafından kaza sonucu araçta oluşan aracın bütünü ile hasarının tespitini sağlaması ve buna göre rücuen alacak isteminde bulunması zorunluluğu açık olup, davalıyı ibra edecek şekilde eksper raporuna dayalı rücuen tahsil sağladıktan sonra, sonradan yeni bir arıza çıktığı iddiası ile davalı şirketten tazminat talebinde bulunması, aralarındaki protokol hükümlerine ve hakkaniyete aykırı olmakla davanın reddi cihetine gidilmiştir....