Davacı, asıl dava ve birleşen davada dava dışı polis memurlarının içinde bulunduğu polis aracına davalının kullanmış olduğu arabanın çarpması sonucunda yaralanmaları nedeni ile nakdi tazminat komisyonu kararı doğrultusunda ödediği tazminat bedelinin rucüen tahsilini talep etmiştir. Davalı, asıl davada T..H.. tarafından dava dışı polis memuruna ödeme yapıldığını, sonrasında kendisine karşı ödenen tazminat miktarının rücuen tahsili için dava açıldığını ve tazminat miktarının ödenmesi nedeni ile davanın sona erdiğini, sigorta tarafından ödenen tazminat miktarının karşılandığını belirterek asıl davanın ve birleşen davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 06.03.2019 Çarşamba günü davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacının trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda hayatını kaybeden kişinin yakınlarına maddi tazminat ödendiğini, sigortalı aracın ehliyetsiz sürücü tarafından kullanıldığını ileri sürerek ödenen tazminat bedeli 27.277.00 TL'nin ödeme tarihi olan 17/08/2007 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tazminat davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
Mahkemece yapılan değerlendirmeye göre davacının manevi tazminat alacağını 6100 sayılı Kanun'un 107. maddesine göre açtığı, oysa manevi tazminat alacağının bir bütün olup bölünemeyeceği gerekçesiyle, hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacının davasını manevi tazminat alacağı yönünden de 6100 Sayılı Yasa'nın 107. maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açtığı ve manevi tazminat alacağının bölünebilir bir alacak olmadığı bu nedenle hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle davanın esasına girilmeksizin usulden reddine karar vermiştir. Ancak davacı vekili dava dilekçesinde, maddi tazminat alacağını belirsiz alacak davası . olarak açmış, manevi tazminat davasını ise 5.000 TL manevi tazminat olarak talep etmiştir. Manevi tazminat isteminin belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 23.12.2008 gün ve 2007/299-2008/535 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık görevi sırasında yaralanması nedeniyle ödenen tazminatın rucüen tahsili isteminden kaynaklanmış olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı T4 davaya cevap vermemiştir. 1- Davanın davalı T4 yönünden KABULÜ, davalı T3 yönünden KISMEN KABULÜ ile; Davalılar T3 ve T4'ın Babaeski İcra Müdürlüğü'nün 2014/1856 Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin 29.352,00 TL asıl alacak, 1.056,67 TL işlemiş temerrüt faizi (işlemiş temerrüt faizinden davalı T3 sorumlu olmamak kaydıyla) olmak üzere davalı T4 yönünden toplam 30.408,67 TL üzerinden, davalı T3 yönünden toplam 29.352,00 TL üzerinden devamına, asıl alacak miktarı olan 29.352,00 TL'ye icra takip tarihi olan 26/11/2014 tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında yasal faiz yürütülmesine, davalı T3 yönünden fazlaya ilişkin talebin REDDİNE 2- Alacak miktarı likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE, 3- Davanın davalı Öznur Orhan yönünden REDDİNE, karar verilmiştir. Davacı vekili Davalı T3 vekili ve davalı T4 tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
'sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine ve tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Öte yandan kısmi davadaki feragatin bu davada talep edilen miktarla sınırlı olduğu, fazlaya ilişkin haklardan da feragat edildiğinin açıkça belirtilmediği hallerde saklı tutulan alacak kesiminden feragat edilmediğinin kabulünün gerekeceği, saklı tutulan alacak kesimi ile ilgili olarak her zaman dava açılmasının mümkün bulunduğu Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarındandır. Kaldı ki davacı vekili kısmi davada verdiği 12.07.2009 tarihli feragat dilekçesinde fazlaya ilişkin maddi tazminat talep hakkını saklı tutarak, kısmi dava konusu 100,00-TL maddi tazminat isteminden feragat ettiğini açıkça beyan ettiği gibi, kısmi davada verilen kararda da, maddi tazminat istemi feragat nedeniyle reddedilirken, maddi tazminattan fazlaya ilişkin hakların saklı olduğu da vurgulanmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 50. maddeleri kapsamında, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan rucüen alacak davasıdır. İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilinin hükme esas alınan kusur raporuna yönelik yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dosya içinde mevcut maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre kazanın; yerleşim yeri içinde, sinyalize dönel kavşakta, akşam saatlerinde meydana geldiği anlaşılmış olup, sürücü T6'nın, K.T.K.nın 47/B maddesini ihlal ettiği, sürücü Şirin Çalışır'ın ise kural ihlalinin olmadığı belirtilmiştir....
Anonim Şirketi vekilinin 04/07/2022 tarihli dilekçesi ile; iş bu dava yargılama sırasında davacılar vekili Av. ... ile sulh görüşmeleri yapılmış olup sulh olunarak tazminat ödemesinin yapıldığını, müvekkili şirketten davacıların asıl alacak, faiz, yargılama ve vekalet ücretine ilişkin bir alacağı kalmadığını, ekli ibraname uyarınca davacıların maddi tazminat talepleri yönünden sulh olunmuş ve ibralaşıldığını, ibranamede ödemeye müteakip maddi tazminat taleplerinden poliçe teminat tutarında feragat edildiği, bu nedenle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir....