Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vergi dairesinin, borçlu şirketin ortak ve yöneticilerinin sorumluluğuna gidebilmesi için, borçlu şirket hakkında takip yapmış olması, şirketin aciz halinde olması ve alacağın şirket malvarlığından tahsilinin mümkün olmadığının belirlenmesi ve bundan sonra, şirket ortak ve yöneticileri hakkında 6183 sayılı Yasa'nın 54. maddesi uyarınca takip yapılarak, ortak veya yöneticilerin malvarlığına haciz uygulaması gerekir. Şikayet olunan Vergi Dairesi vekili, borçlu şirket ortağı olan... hakkında 6183 Sayılı Yasa'nın ... ve .... maddelerine göre ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz işlemi uygulandığını, bu kapsamda kendisine ödeme emri tebliği de sağlandığını savunmasına rağmen mahkemece bu husus yeterince araştırılmamıştır....

    Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından mükerrer takip şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunulduğu, ayrıca sözleşme gereğince davacının borçlu bulunmadığının ileri sürüldüğü, bu itirazların niteliği itibariyle borca itiraz mahiyetinde olduğu, takibin ilamsız takip olduğu göz önüne alındığında, takibin şekline göre uygulanması gereken İİK 62/1 maddesi gereğince borca itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerekip, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz....

    Sayılı ilamı ile de sabit olduğu, ilgili ilamda " davacı tarafın dava dilekçesinde belirtilen mükerrerlik iddiasına ve hacizlerin fekki taleplerine yönelik olarak ilk derece mahkemesince hiçbir değerlendirme yapılmadığı " dikkate alınarak davacının mükerrer takip şikayeti ile haczin fekki taleplerinin de süresinden sonra açılması nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının usulsüz tebligat şikayetinin esastan reddine, ödeme emrine eklerin eklenilmediği şikayetinin süre nedeniyle reddine, Davacının mükerrer takip şikayeti ile haczin fekki taleplerinin reddine" karar verildiği görülmüştür....

    Bir kısım suçların re'sen takibi öngörülmüş ise de, diğer bir kısım suçların takibi şikayet koşuluna bağlanmış, bu husus suç tanımının yer aldığı maddelerde, "Bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur", "alacaklının şikayeti üzerine", "ilgilinin şikayeti üzerine", "zarar gören alacaklının şikayeti üzerine" ibareleriyle açıkça belirtilmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2022/4040 E. sayılı takip dosyasında takip talebinde bulunulmaksızın ve ilam sunulmaksızın icra takip işlemleri başlatıldığını, İİK'nın 19, 20 ve 21 madde hükümlerine göre, ilamlı bir icra takibinin başlatılabilmesi için alacaklı tarafından icra müdürlüğüne takibe dayanak ilamın verilmesi ve kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun bir takip talebinde bulunulması ve uygun bir icra emrinin düzenlenmesi gerektiğini, ayrıca takibin mükerrer bir takip olduğunu, alacaklı tarafça Salihli 1....

      Takip talebine rağmen icra emrinin farklı çıkarılmış olması takip talebindeki tahliye istemini hükümsüz hale getirmeyecektir. Her iki takibin dayanağı aynı ilamdır. Alacaklı Ankara 5.İcra Müdürlüğüne ait 2009/4245 esas sayılı dosyanın takip talebinde Ankara 2.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen tahliye kararını takibe konu ettiğine göre buna yönelik işlem yapılmasını yani tahliye konusunda icra emri çıkarılmasını da isteyebilecektir. Bu takip talebine rağmen icra müdürlüğünün takip talebinin gereğini yerine getirmemesine karşı yasal hakkını kullanmayan tarafın ayrı bir dosya da aynı talebini ileri sürmesinin mükerrer takip olduğunun kabul edilmesi gereklidir....

        aleyhinde limit ipoteği ve hesap katı ihtarına dayalı olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmış, örnek 6 numaralı icra emri borçlu ... Tebligat Kanununun 21. maddesine göre 03.09.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu yasal 7 günlük süreyi geçirerek 05.12.2012 tarihinde icra mahkemesine şikayete gelmiştir. İİK.nun 149/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı yasanın 33.maddesi gereğince, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, limit aşımı şikayeti dışındaki şikayetler yedi günlük hak düşürücü süreye tabidir....

          Bu karar ipotekle temin edilen alacakla ilgili maddi anlamda kesin hüküm oluşturmasa da takip hukuku yönünden alacaklı hakkında hüküm ve sonuç doğurur. İcra mahkemesi alacaklının takibe konu alacağını İİK 150/ı maddesi koşullarında ispatlayamaması nedeniyle takibin iptaline karar vermiş olup bu karar usule değil esasa ilişkindir. Bu nedenle alacaklının aynı alacak ve ipoteğe dayalı olarak ipotek veren yeni maliki de borçlu ile birlikte takipte taraf göstermek sureti ile yeniden mükerrer olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması mümkün değildir. İcra mahkemesinin ipoteğe konu alacakla ilgili bu kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden ipoteğe konu alacakla ilgili olarak genel mahkemelerden karar alarak borçlu aleyhinde takip başlatabilir. İkinci kez başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin, ipotek veren yeni malikin şikayeti üzerine iptaline karar verilmesi bu nedenlerle sonucu itibariyle doğrudur....

            Öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçilmesi halinde, alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olması nedeniyle aynı borca ilişkin olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamayacağı ve bu hususun kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle süresiz şikayete tabidir. Mahkememiz nezdinde yapılan mükerrerlik şikayeti incelemesinde şikayetçi tarafın sadece İstanbul 7. İcra Müdürlüğü dosyasında borçlu olduğu, diğer dosyada borçlu olarak bulunmadığı ve dar yetkili icra mahkemesince borcun kaynağının bu şikayet ile incelenmesi mümkün bulunmadığı ve davacı aleyhine yapılmış mükerrer takip tespit edilemediğinden bu konudaki şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir....

            Taahhüdü ihlal eylemine ilişkin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi ile, "111. madde mucibince veya alacaklının muvafakatı ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlu, alacaklının şikayeti üzerine İcra Mahkemesi tarafından bir aydan üç aya kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılır,” şeklindeki düzenleme ile yaptırım altına alınmış iken, 01.06.2005 tarihli mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5358 sayılı Yasa'nın 11.maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi, “111. madde mucibince veya alacaklının muvafakatı ile İcra Dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir....

              UYAP Entegrasyonu