WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya kıymet takdir raporunun 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre de icra mahkemesine 06.05.2019 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....

    Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Somut olayda, müştekinin şikayeti ile ilgili olarak Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığınca önceden yapılan soruşturma sonucu, 27.02.2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinden bahisle mükerrer soruşturma sebebiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına yönelik karar verilmiş ise de; önceden verildiği belirtilen Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığının 27.02.2018 tarih ve 2018/33-751 sayılı kararının incelenmesinde, soyut iddia dışında başkaca delil elde edilemediğinden bahisle müşteki ...'ın şikayeti hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği, müşteki ...'...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve sair şikayetlere ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte sair şikayet ve itirazlarda bulunulduğu halde, mahkemece maaş kesintilerinin iadesine ve takibin durdurulmasına şeklinde karar verilmiş, usulsüz tebligat şikayeti hakkında herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

      Sayılı dosyasındaki takibin ise birinci takip düştükten sonra 19/01/2016 tarihinde başlatıldığı gözetildiğinde ikinci takibın mükerrer olmadığı, bu nedenle mahkemece mükerrer takip nedeniyle takibin iptaline yönelik verilen kararın usulsüz olduğu, alacaklı tarafından takip başlatılırken her iki borçlu hakkında da takip başlatıldığı, zorunlu takip arkadaşlığı kuralına uyulduğu, davacının iddialarının yerinde olmadığı anlaşılmakla davalı-alacaklının istinaf talebinin HMK 353/1- b-3 maddesi gereğince kabulüne mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davanın reddine dairemizce karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davalı-alacaklının istinaf talebinin HMK 353/1/b/3 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 15....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, takip konusu yapılan taşınmazın devrine ilişkin iki ayrı tasarrufun iptali kararının mevcut olduğunu, davalının mükerrer olarak takip başlattığını, tasarrufun iptali davalarının ayni bir dava olmayıp şahsi bir dava olduğunu, davayı kazanan alacaklıya iptal edilen tasarruftan öncelikle alacağını alma hakkını verdiğini, aynı taşınmazın satışının iptali ile hükmedilen tazminat ile borçlunun taşınmazın değeri kadar birden fazla kez alacaklılara mükerrer borçlanmasının kanunun ruhuna ve koruma altına aldığı değerlere aykırı olduğunu, nitekim birden fazla alacaklı tarafından iptal davası açılıp kazanılmış olmasının, alacaklılar arasındaki hacze katılm sorununun İİK'nun 100. ve 268. maddeye çözümünün kanun ile düzenlendiğini, bu doğrultuda takibin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin bu yönden iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, ayrıca hükümde vekalet...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte borçlu vekili, sair şikayeti yanında asıl kredi borçlusunun takipte yer almadığı gibi mükerrer takip yapıldığı iddiası ile takibin iptalini talep etmiş, mahkeme, takip dayanağı kredi sözleşmesi içeriğine göre şikayetçi borçlunun müteselsil kefil olduğunu, buna göre de şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....

        yapılan meskeniyet şikayeti yasal süresinde değildir."...

        Tebligat usulüne uygun olarak kabul edildiğinden davacının şikayeti ve borca itirazı yasal süresi içerisinde yapılmamış olup süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacının takip öncesi zamanaşımı şikayeti de gerekse de bononun tüketici işleminden kaynaklanması nedeniyle nama yazılı olması gerektiği yönündeki şikayeti yasal süresi içerisinde yapılmamıştır. Ödeme iddiası da aynı şekilde takip öncesi ödeme itirazı niteliğinde olduğundan (borca itiraz) süresinde yapılmamıştır.Faiz türüne yapılan itiraz da yasal süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir. Taşkın haciz şikayetinin öğrenmeden itibaren başlayan 7 günlük yasal süresi içerisinde yapıldığının kabulü halinde takip miktarı dikkate alındığında salt maaş haczi yapılması borcun ödenmesi için yeterli değildir. 34 XX 359 plakalı araca haciz uygulanması taşkın haciz yapılması sonucunu doğurmaz.Belirtilen nedenlerle davanın reddine dair hüküm kurulduğu " şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, takip dayanağı ilamın taşınmazın aynına ilişkin olup kesinleşmeden icra edilemeyeceği, takibin mükerrer olduğu, ayrıca takip açılırken tahliye talebinde bulunulmadığı halde takip ve talep genişletilerek tahliye talep edildiği iddiaları ile şikayete ilişkindir. Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2021/347 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı T4 vekilince davacı borçlu aleyhine Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/206 Esas, 2020/423 Karar sayılı 13/11/2020 tarihli ilamına dayalı olarak ilam ile hükmedilen vekalet ücreti ile yargılama gideri alacaklarının tahsili ile tahliye talepli örnek 4- 5 icra emri ile takip yapıldığı anlaşılmaktadır....

        Bilindiği üzere İİK 170/a maddesinin 3.fıkrası gereği senedin kambiyo vasfının bulunmaması yada alacaklının kambiyo hukuku gereği takip hakkına sahip olmaması halleri kamu düzenini ilgilendirmesi yönünden resen gözetilecektir. Bu bağlamda takip talebi ve ödeme emri incelemeye alınmıştır. Takip talebi incelendiğinde, alacaklı olarak davalı olarak gösterilen Servet ile Mass Ayakkabı San. Tic. Ltd. Şirketinin yazdığı ve şirketin adresininde gösterildiği görülmektedir. Takip talebi dava dilekçesine tekabül etmekle hazırlanması alacaklı tarafa ait ise de, ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi icra müdürlüğünün görevidir. Nitekim somut olayda ödeme emrinde hem Servet'in hemde şirketin adının yazdığı açıktır. Ancak dayanak çeklerde Servet'in cirosu yoktur. Ciro şirkete ait olup takip hakkına da şirket sahiptir....

        UYAP Entegrasyonu