Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a proje hazırlayan, ihaleye teklif sunan ve ihaleyi kazandıran kişinin de müvekkili olduğunu, müvekkilinin, davalı tarafa 100.000,00 TL rehin sözleşmesine istinaden, 510.000 TL de pay devri satış vaadi sözleşmesine istinaden nakten ve peşin olarak ödeme yaptığını ve aynı zamanda da davaya konu payların bulunduğu ... şirketi içerisinde birçok defa bu şekilde emek harcadığını, müvekkiline ödemiş olduğu 610.000,00 tl nakit ve halihazırdaki çalışmaları ve şirket bünyesine kazandırmış olduğu paylarla ilişkili olarak pay devri vaadinde bulunulduğunu, buna ilişkin olarak tanıklarının mevcut olduğunu, davalı tarafça müvekkili lehine pay devir satış vaadi ve rehin hakkı tesis edildiğini, ... 10. Noterliği, ... tarihli, ... yevmiye nolu düzenleme şeklinde limited şirket pay devri satış vaadi sözleşmesi ve devamen aynı noterlikçe ... tarihli ... yevmiye nolu limited şirket payının rehni sözleşmesi düzenlendiğini ve muhatap davalı ...’e ait ... Ltd....

    Noterliği’nin 27.07.2011 ve 15.02.2012 tarihli ihtarnamelerinin gönderildiği ancak gereğinin yerine getirilmediği, davalı şirketin sicilden re'sen terkin edilmiş olduğu, hisseleri devrettiği halde pay sahibi görünmesi nedeniyle sorumluluğunun devam ettiği ve mağdur olduğunu belirterek 5.000,00 TL’lik hisse devrinin pay defterine işlenmesine, müvekkilinin isminin pay defterinden silinerek yeni hissedarın adının yazılmasına ve hisse pay devrinin ticaret sicil gazetesinde hükmen tesciline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı... vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin davacının şirket hissesini noterden devir almışsa da; şirketin ticari defterleri tarafımıza teslim edilmediği, ayrıca ticari defterler diğer davalı... tarafından vergi dairesine sunulmadığından Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/20 E. sayılı dosyasından yargılandığı ve hapis cezası aldığı davacının da şirket adına sahte fatura kesmek suçundan Gaziosmanpaşa 6....

      Davalı ve Davacı kardeş olduğu pay devrinde , mutad ticari şekilde Davalının edimini rayiç değerlerle derhal yerine getirmesi hususunun ertelendiği belirtilmiştir. İki tarafa bir akit olan Limited Şirket pay devrinde taraflardan Davacı Müvekkilin edimini yerine getirmiş, ancak davalının bugüne kadar edimini yerine getirmediği belirilmiştir. Davalının edimini yerine getirmesi ; aksi halde aktin derhal fesih olunacağı ve tazminat talep edileceği ihtar edilmemiş ise de; halin icabından Davalının böyle bir ifasının olmayacağı anlaşıldığı, Zira; taraflar aynı Şirkette paydaş oldukları gibi fiilen Şirket Müdürü sıfatıyla aynı Şirket bünyesinde çalıştıkları, pay devri 2019 tarihinde yapıldığı ve o tarihten bu yana davalının pay bedellerini ödemek için girişiminin olmadığı belirtilmiştir....

        Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. (...) ... ve ... ile müvekkili ... tarafından 21 Aralık 2012 tarihinde kurulan üç ortaklı bir limited şirketi olduğunu, müvekkilinin ... Noterliği'nin 08 Kasım 2017 tarihli, ... yevmiye numaralı pay devri sözleşmesi ile şirketteki paylarının tümü olan 800 (sekizyüz) adet payını, şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçları ile birlikte davalılardan ...'a devrettiğini, pay devri 2017-01 karar numaralı, 01.12.2017 tarihli, hisse devri konulu toplantı ile diğer ortakların katılımıyla onaylanmış ve aynı tarihli toplantıda devrin kabulüne, pay defterine işlenmesine ve kararın ticaret sicil müdürlüğüne bildirilmesine karar verildiğini, Huzurdaki uyuşmazlıkta müvekkili ... firmasında yer alan hisselerinin tümünü 08.11.2017 tarihinde davalılardan ...'...

          Maddesinde limited şirketlerde pay devrinin geçerli olması için pay devrine ilişkin işlemin yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onanmasının gerektiğini, pay devrine ilişkin tüm koşulların sağlandığını, bu aşamada tescilin açıklayıcı olduğunu, ancak tüm koşullar sağlandıktan ve yasal olarak geçerli bir pay devri gerçekleştikten sonra devreden Niyazi Kaya'nın kötü niyetli davranarak vekilini izlettiğini, kendisinin devrin tesciline yanaşmadığını, müvekkili adına hisse devrinin yapıldığının tespiti ve hisse devrinin tescil ve ilanı için Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/468 esas sayılı dosyasından dava açıldığını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddedildiğini, taraflarınca Ticaret Sicil İl Müdürlüğü'ne pay devrinin ve müdür değişikliğinin tescili için yapılan başvurunun da reddedildiğini, yerel mahkemenin önceki kararı ile taban tabana ters, tamamen çelişik bir kararla davayı husumetten reddettiğini, mahkemece hiçbir hukuki nitelendirme yapılmaksızın sadece...

          İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davanın terditli olarak açıldığını, sürekli olarak davaya konu hissenin devrinin yapıldığını bu nedenle kötü niyetle devirlerin engellenmesi amacıyla pay devrinin engellenmesi için pay defterinin mahkemece tedbiren celbi yerine talebin reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep; ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına itiraz istemine ilişkindir....

          ın ortaklık sıfatı bulunmadığını, ortak olmayan kişilerin sermaye arttırım kararına katılması nedeniyle sermaye artırma kararının geçersiz olduğunu ileri sürerek, 23.08.2006 tarihli hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararı ile ortaklığa alınanların pay defterine kayıtları olmadığından ortaklık sıfatlarının bulunmadığının tespiti ile yine ortaklık sıfatı olmayan kişilerin katılımıyla alınmış 01.05.2007 tarihli sermaye artırımı ile ilgili ortaklar kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitini, şirket ortaklarının 23.08.2006 tarihinden önceki kişiler olduğunun ve o tarihteki pay oranının geçerli olduğunun hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar ve vekili, şirketin ortaklar pay defterinin kuruluşundan beri olmadığını, TTK'nin 520. maddesindeki pay defterine kayıt hükmünün pay defteri olmadığı için yerine getirilemediğini, hisse devri ile ilgili ortaklar kurulu kararının geçerli olmaması halinde sermaye artırım kararının da geçerli olmayacağını savunmuştur....

            Noterliğinin 25.08.2020 tarihli işleminde ... şirkette maliki bulunduğu 20946 adet B grubu hisseleri belirli kişilere devrettiğini belirttiği ve imza attığı, ancak devralanların ise bu hisseleri aldıkları ve kabul ettiklerine dair bir ibare ve imza bulunmadığı, bu devrin TTK da yer alan alacağını temliki şartlarını dahi taşımadığı belirlenmiştir. TTK m. 499 da pay defteri ile ilgili olarak payın usullüne uygun devrinin yapılması halinde şirketin pay defterine yeni paydaşın kaydedeceği aksi halde pay defterine yazılamayacağı bu halde payın usulüne uygun devredilmemesi nedeniyle yönetim kurulunun devri pay defterine kaydetmeyeceği yer almaktadır....

              ın davalı şirketteki 210 hissesini 12/03/2010 tarihli noterden düzenlenen limited şirket hisse devir sözleşmesiyle ...'a devrettiği, davalı şirketin 12/03/2010 tarih ve 2010/1 sayılı Ortaklar Kurulu Kararı ile hisse devrinin şirket pay defterine işlenmesine, yeni ortak ...'ın 10 yıl süre ile şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür olarak seçilmesine karar verildiği, davalı şirket müdürü ...'ın ortaklar kurulu kararının ilan ve tescili için 17/03/2010 tarihinde Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunduğu, ilan ve tescil için gerekli harç ve masrafları yatırdığı, Ticaret Sicil Müdürlüğünün ise ...'...

                Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/02/2012 tarih ve 2011/227-2012/41 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkilinin davalı şirkette pay sahibi olduğunu, son olarak 01.05.2008 tarihinde yapılan genel kurula katıldığını, hissesini devretmediği halde 2009 ve 2010 tarihli genel kurullara çağrılmadığını ve katılmadığını, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait genel kurulların çağrısız yapıldığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkette pay sahibi olduğunun tespitine, durumun pay defterine kaydına, 04.05.2009, 03.05.2010 ve 02.05.2011 tarihli genel kurul toplantılarının yoklukla malûl olduklarının tespitine, şirkete yönetim...

                  UYAP Entegrasyonu